BAZI ROMAN ÖNERİLERİ #1 KOKU(PATRICK SUSKIND)

Merhaba arkadaşlar bugün sizlere okuduğum bir kitaptan bahsedeceğim, elimden geldiğince spoiler vermeden sade bir dille sizlere kitabı tanıtmak istiyorum. Çok fazla uzatmadan söze gireyim.

Kitabın ismi Koku(orjinal dildeki adı Das Parfum'dür). Kitap Alman yazar Patrick Süskind tarafından, 1985'de yazılmıştır. 1987 yılında ise dilimize çevirilmiştir. Kitap ayrıca Run Lola Run'ın ünlü yönetmeni Tom Tykwer tarafından Koku: Bir Katilin Hikayesi (2006) adlı bir filme -izlemediğim için yorumda bulunamıyorum- uyarlanmıştır.

()

Çoğu internet sitesinin ve kaynakların belirittiği gibi -polisiye kitabı olarak ele almışlar- bir polisiye kitabı değildir. Polisiye kitabı olarak ele almalarının sebebi içinde birçok cinayet barındırmasıdır.

Şimdi biraz konuya girersek, kitabımızın baş kahramanı Jean-Baptiste Grenouille'dir. Kitap 18. yüzyılda Fransa'da geçer. Grenouille tıpkı Albert Camus'un Yabancı kitabındaki Meursault gibi dış dünyadan kendini soyutlamış, hiçbir duygusu olmayan kısa boylu çirkin bir çocuktur. Annesi tarafından ölüme terk edilmiştir ve hiç kimse bu garip çocuğa bakmak istemez çünkü bu çocuk gariptir, hiçbir kokusu yoktur. Bir şekilde dramatik başlayan roman Grenouille'nin çocukken ordan oraya savrulmasıyla başlar. Hiçbir duygusu olmayan Grenouille yazarın betimlediği gibi hayatını bir kene gibi yaşar. Onun tek özelliği bütün kokuları alması birbirinden ayırt edebilmesidir. Pis kokulu Paris'te bile her kokuyu ayrıt eder. Lakin onun için kötü koku yoktur ve bir gün dericiden aldığı derileri kapanmakta olan bir parfümcüye girer ve olaylar bi anda hızlanmaya başlar. 264 sayfa olan bu kitapta, tempo asla düşmemektedir. Kurgu, yazarın dili kimi zaman çok sadedir, kimi zaman ise sizi büyüler. Etraftaki kokuları öyle bir betimler ki siz burnunuzda hissedersiniz. Tek bir çırpıda okunabilecek bir kitaptır kendisi. Karakter gelişimi, duygular, kokular bir dakika dahi temponun düşmediği bir kitap. Can yayınlarının 49 kere bastığı bu kitabın tasarımı da çok güzeldir. Okumadan ölmeyin...
Bu küçük yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Başka bir yazıda görüşmek üzere...