Bilimkurgu Edebiyatı ve Stanislaw Lem Kitapları

in #tr7 years ago

Bilim kurgu edebiyatı fazla ticari bulunduğundan mıdır, esin kaynağı olan bilim ve teknoloji sanatla bağlaştırılamadığından mıdır bilinmez “yüksek edebiyat” çevreleri tarafından çoğunlukla görmezden gelinir. Önemli edebiyat eserleri ya da kişileri düşünüldüğünde, konuşulduğunda ya da yazıldığında bilim kurgu yazarları, romanları, öyküleri akla gelmez, isimleri anılmaz.

Kitapları ‘edebi’ içeriği için okuyan edebiyatseverler bilim kurgu eserlerinde aradıkları üslup özelliklerini, ahengi, iç uyumu; metnin müziğini bulamadıklarından yakınırlar. Ana akım edebiyat eserlerinin iyi örneklerinde bulunan ritim, tempo, özenli sözcük seçimi gibi özellikler bilim kurgu eserlerinin çoğunda bulunmaz. Daha basit, işlevsel, mekanik bir anlatım söz konusudur.

Bilim kurgu eserlerine getirilen bir diğer eleştiri de bilim kurgu karakterlerinin insan kişiliğinin çok boyutlu ve çelişkiler içeren yapısını yansıtmaktan uzak, derinlikten yoksun kişiler olmasıdır. Bilim kurgu edebiyatına genel olarak aksiyon filmlerine benzer biçimde yaklaşılır; uzay gemilerinin, lazer silahlarının, robotların, uzay yaratıklarının yer aldığı, seyircilere duygusal veya felsefi anlamda bir şey vermeyen eğlencelik eserler...

Bu eleştirilerde bir parça haklılık payı vardır. Özellikle saf bilim kurgu (hard science fiction)olarak adlandırılabilecek klasik bilim kurgu eserleri çoğunlukla sosyal ya da felsefi meselelere eğilen eserler olmaktan ziyade, kolay okunan aksiyon/macera romanları olarak karşımıza çıkarlar. Bu eserler belirli kesimlerin beklentilerini karşılamasa da, içerdikleri yüksek dozdaki yaratıcılık ve yarattıkları yeni dünyalar nedeniyle her halükarda cazip, zihin açıcıdırlar ve elbette asla küçümsenmeyi hak etmezler.

Bilim kurgu eserlerinin diğer bir bölümü ise, bilim kurgunun güçlü yanı olan yeni, orijinal dünyalar yaratma özelliğini, yarattığı dünyalar üzerinden bizim bugünkü dünyamızı, düzenimizi, zihniyetimizi eleştirme fırsatı olarak kullanır. Yaratılan yeni dünyanın dünyamıza benzeyen ve benzemeyen yanlarını görmek hayal gücümüzü canlandırır, alışık olduğumuz ve sorgulamadan doğru kabul ettiğimiz birçok şeyin aslında mutlak olmadığını, değişebileceği, hatta değişmesi gerektiğini gösterir. Toplumsal ve insani konulara odaklanan bu tür bilim kurgu eserleri sosyal bilim kurgu (soft science fiction) olarak adlandırılmaktadır.

Sosyal bilim kurgunun önemli yazarları olarak Ursula K. Le Guin, Philip K. Dick, Stenislaw Lem, Aldous Huxley ve George Orwell sayılabilir. Her biri ayrı birer yazının konusu olmakla birlikte, bilim kurgu edebiyatının potansiyelini sonuna kadar kullanarak bizlere harika kitaplar bırakmış olan Stanislaw Lem hakkında konuşmak, bilim kurgu edebiyatını anlamak konusunda bize daha fazla fayda sağlayacaktır.

1921 doğumlu Polonyalı bilim kurgu yazarı Stanislaw Lem şaşırtıcı derecede yaratıcı ve olağanüstü eğlenceli kitaplarıyla her türden okura seslenir.

Stanislaw Lem geniş kitleler tarafından Solaris romanıyla tanınıyor. Lem’in önemli eserleri arasında Solaris, Yıldız Güncesi, Yıldızlardan Dönüş, Gelecekbilim Kongresi, Aden, Fiyasko, Ölümlü Makineler ve Yenilmez sayılabilir.

Stanislaw Lem’in külliyatını hakkında en iyi fikir verebilecek kitaplardan biri kanımca Yıldız Güncesi’dir. Kitap bu öyküler derlemesinin baş kahramanı Ijon Tichy’nin yaptığı uzay yolculukları hakkındaki notlarından oluşur. Her bölümü ayrı bir öykü olarak okumak mümkündür. Her bir öyküde Lem’in bilimsel ve felsefi bilgiden beslenen sınır tanımayan yaratıcılığını mizahi bir dille sergileyişine tanık oluruz. Kitabın ilk öyküsünde Ijon Tichy arızalanan uzay aracını tamir etmek için bir başka insana ihtiyaç duyar. Uzay aracı arızadan dolayı hızlandığı için zaman bulanıklaşır ve kendisini uzay aracının içinde kendisiyle baş başa bulur. Kendisi çoğaldıkça çoğalır, ancak kendisinin diğer versiyonlarıyla anlaşamadığı için sorunu bir türlü çözemez. Bir diğer öyküsünde Ijon Tichy insanlığı galaksiler arası topluluğa üye yapma uğraşı verir . Oldukça gelişmiş uygarlıklardan oluşan galaksiler arası birlik insanlığı değerlendirir ve yapılan değerlendirmeler Ijon Tichy’yi fazlasıyla utandırır. Galaksiler arası birlik dünya gibi elverişsiz gezegenlere canlı oluşumuna yol açacak bulaşık suyu benzeri atıkların atılmaması ya da bu tür gezegenlere doğru hapşırılması gerektiğine karar verir, nükleer gücün bulunur bulunmaz bomba haline getirilip insanların üzerine atılmış olmasını kınar. Bir diğer macerasında Ijon Tichy bir tarihci edasıyla 20. Yüzyıldan 25. Yüzyıla kadar yaşanacak teknolojik gelişmeleri ve bunlara göre dinlerin kendilerini nasıl konumlandırdıklarını anlatır. Yıldız güncesinde uzay yolculuğuna çıkan patatesler, dindar robotlar, tarlalarda yetişen masa, sandalye ve gardroplar gibi pek çok fantastik öğe eşliğinde eşsiz bir düşsel seyahate çıkılır Ijon Tichy ile birlikte.

Stanislaw Lem'in bir diğer başyapıtı Solaris romanıdır. 1972 yılında Andrei Tarkowski ve 2002 yılında Steven Soderbergh tarafından sinemaya da uyarlanan bu anıtsal romanda dünyaya yakın bir gezegen olan Solaris ile girilen etkileşim konu alınır. Romanın başkahramanı Kevin kendinden daha önce gezegeni inceleme göreviyle Solaris'e gönderilen bilim insanlarına destek olması için bir psikolog olarak Solaris'e gönderilir. Solaris bilinçsiz denebilecek bir sıvı organizmadır, fakat bu bilinçsizliğine rağmen kendi bütünlüğüne karşı oluşan tehditlere tepki vermektedir. Gezegen moleküler seviyede gerçeklikler yaratarak üzerindeki yabancıları dışlamaya çalışmakta, onlarla mücadele etmekte, kendisini korumaya çalışmaktadır. Romanda Lem'in Solaris bilimini açıklarken ulaştığı inandırıcılık seviyesi beni benden almıştı. Romanın neredeyse tamamına yayılmış olan Solaris okyanusu betimlemeleri yine kitabı özgün kılan özelliklerden biriydi.

Lem eserlerini insan zihninin ulaşabildiği yaratıcılık, özgünlük seviyesini göstermesi bakımından çok değerli buluyorum. Tek bilimkurgu yazarı okuma hakkı olan birine Stanislaw Lem'i tavsiye ederdim.

Sort:  

This post, with over $50.00 in bidbot payouts, has received votes from the following:

minnowbooster payout in the amount of $88 USD.

For a total calculated bidbot upvote value in the amount of $88 USD.

This information is being presented in the interest of transparency on our platform @muratkbesiroglu and is by no means a judgement of your work.

Sinemaya aktarılmış filmleri varmı? Tesekkürler @muratkbesiroglu

Başlıcası yazıda da belirttiğim Solaris. Kayda değer başka bir film yok kitaplarından uyarlanan.

Zevkle okudum yorumlarınızı, şu kalitede türkçe içerikler gördükçe gözüm yaşarıyor. :)

Solaris'in kitabını da filmini de merak ettim, kitabın keyfi kaçmasın diye, önce kitabı sonra da filmi izleyeceğim kısmetse.

Teşekkür ederim. Bu yorumlar beni motive ediyor. Heybemde yayınlanmaya hazır epey malzeme var. Peyderpey paylaşacağım. Kitap efsanedir, film tüm Tarkovski filmleri gibi ağır tempolu; sabır ve zaman istiyor, ama müthiş bir görselliği var.

thanks. have a nice day!

En sevdiğim eseri "Küvette Bulunan Günce" dir. Çok iyi bir sistem çözümlemesi ve insanın her şeyin kendi etrafında dönüyor olduğu aldatmacasıyla sisteme katkı sunması açısından çok başarılı bir eser. Ama gelin görün ki ülkemizde pek ilgi görmediğinden baskıları devam bile edememiştir.

Evet, ben de okumuştum. Neyse ki zamanında almıştım.

Coin Marketplace

STEEM 0.23
TRX 0.26
JST 0.040
BTC 97955.34
ETH 3472.91
USDT 1.00
SBD 3.29