Masumiyet Karinesi (Suçsuzluk Karinesi)

in #tr6 years ago (edited)

Arkadaşlar herkese merhaba, Bugün ki yazımda yine hukukun temel ilkelerinden birisi olan Masumiyet karinesi yani hukuki adıyla Suçsuzluk karinesi ile devam edeceğim.



Kaynak

Masumiyet karinesi, isminden de anlaşılacağı gibi kişinin suçluluğu mahkeme kararı ile sabit oluncaya kadar, suçlu sayılmamasını ve ceza yaptırımlarına maruz kalmamasını ifade eder. Bir şüphe olsa hatta kendisi itiraf etse bile mahkeme kararını verinceye kadar kişi masum kabul edilir. Yine CMK'da yer alan bir hususu burada belirtmekte yarar buluyorum. Şüpheden sanık yararlanır, yani kişi suçu işlediği somut delil ve bulgularla kanıtlanamadığı takdirde bir şüphe dahi olsa bu şüpheden kendisi yararlanır. Başka bir madde de ise Müddei yani iddiada bulunan kimse iddiasını ispatla mükelleftir. İddia makamı hepimizin bildiği gibi Cumhuriyet Savcılarıdır, bir suç ile ilgili olarak sanığın yaptığını ispatlamaya çalışan görevlidir.

İlk kez Fransız ihtilali sonrasında Fransız Kişi ve Vatandaş Hakları Bildirgesinde yer aldığı söylenir. Ancak İslam hukukunda bu ilke her ne kadar madde olarak yer almasa da uygulamalarda her zaman göz önünde bulundurulmuştur. Örnek vermek gerekirse Zina suçunda az 4 şahit getirilmesi istenmiştir. Burada temel esas Zina ağır bir suç olduğu için kesin şekilde emin olunmadan cezanın verilmesine engel olmaktır. 3 şahit getirilse dahi kabul edilmemekte ve şüphelinin masum olduğuna inanılmaktadır. Bu hususta bir çok örnek bulunabilir ancak konumuz bu olmadığı için burada kesiyorum. İlk olarak Fransız Kişi ve Vatandaş Hakları Bildirgesinde yer aldıktan sonra birçok kanunda yer bulmuştur. Örneğin Osmanlı tarafından kullanılan Mecelle kanununda dahi vardır. Mecellenin 7. maddesinde ''Beraati Zimmet Asıldır.'' denerek suçsuzluk karinesine vurgu yapılmıştır. Daha sonra ise Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi birçok uluslararası sözleşmede yer almıştır.

Bizde de yine CMK ve Anayasamızda güvence altına alınan haklardan biridir. Anayasamızın 38/4. maddesinde aşağıdaki gibi açık bir şekilde belirtilmiştir.

Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.

Yargısız İnfaz deyimini bilmeyenimiz yoktur. Masumiyet karinesini en güzel anlatan özlü sözlerimizdendir. Maalesef toplum olarak hepimiz bir yargıç gibi davranarak daha konunun ne olduğu anlaşılmadan insanlara yaftalar yapıştırmayı seviyoruz. Özellikle Türk basınına baktığımız zaman çok açık bir şekilde görüyoruz. Mesela terör suçundan gözaltına alındığınız andan itibaren terörist yaftasını hemen yapıştırıyorlar. Peki nerede kaldı masumiyet karinesi? Yargılama sonunda beraat ettiniz diyelim ancak halkın aklında siz hala bir terörist olarak kalıyorsunuz. Baş sayfalara büyük puntolarla isminizi terörist olarak basan gazete daha sonra beraat edip tekzip için dava açtığınızda sizden özür dilemeyi en küçük puntolarla ve reklam sayfasında paylaşılıyor.

Sadece medya değil aynı durum Sosyal Medya platformlarında da geçerlidir. O kadar çok bilgi kirliliği bulunuyor ki anlatmak imkansız. Yetersiz bilgiler ve teyit edilmemiş haberler sanki doğruymuş gibi paylaşılıp birçok insan zan altında bırakılıyor.

Masumiyet karinesinin tanımından hareketle ceza yargılaması hukuku açısından bazı sonuçları çıkmaktadır. Bunları sıralayacak olursak;

  1. Müddei İddiasını ispatla yükümlüdür.
  2. Sanık susma hakkına sahiptir.
  3. Şüphe durumundan sanık yararlanır.
  4. Yasak yöntemlerle alınan ifadeler delil sayılmaz.
  5. Tutuklu bulunan süre makul olmak zorundadır.

Aslında bu hak içerisine savunma hakkından tutunda işkence ve kötü muameleye maruz kalmama haklarına kadar birçok hak barındırıyor ve hepsinin tek tek incelenmesi gerekiyor. Artık bu açıklamaları daha sonraki yazılarımda yapmak üzere diyerek yazıma son veriyorum. Bu konu ile alakalı olarak Fenhan ŞENSOY'un PARDON isimli bir filmi var onu şiddetle izlemenizi öneriyorum ve aşağıya fragmanını bırakıyorum. Bu arada izlediğim en komik Türk filmidir.

Sort:  

Kamuoyunun bu önemli konuya bu denli müdahil olmasının sanırım asıl sorumlusu hukuk insanları...

İşini iyi yapan meslek sahiplerini ayrı tutarak belirtmek isterim ki ülkemizde veya diğer devletler genelinde, problem kokan hangi konunun kapağını açsak altından kendi kapısının önünü süpürmeyen apartman sakinlerini görebiliyoruz...

Tüm aydınlanma dönemi felsefeleri çöpe atılıyor sanki, tüm kazanımlar unutuluyor, teknoloji çağında düşünsel hayatlarımızda Mağara Devri'ne dönüyoruz hızla...
Güçlü olanın haklı olduğu bir dünyada yazdığınız bu çok önemli bir o kadar da ihmal edilen konuyu tartışmaya devam edeceğiz sanırım.
Hukukun terazisinin ayarını bir kez bozarsanız tekrar tartmadan önce denge ayarı yapmanız beklenir.
Kamu vicdanında açılan derin yaralar hukukun temel ilkelerinin uygulanmasına da engel oluyor diğer taraftan...
Adalet nedir sorusunu tartışmalıyız belki tekrar tekrar...

Çok güzel hazırlamışsınız, teşekkürler

Bu güzel ve derin yorum için çok tşk ederim :)

Çok naziksiniz, siz hukuk yazmaya devam edin lütfen fırsat buldukça, tartışalım, konuşalım...
Selamlar

Tebrikler! Yazınız @tryardim topluluk hesabından oy kazanmıştır. #tr tagi altında kaliteli içeriklerizi görmekten mutluluk duyarız. Detaylı bilgi için Tryardım Desteklenen İçerikler 24 Haziran 2018 bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

post_banner_gf.gif

Özgün yazı için teşekkür ederim. Yazılarınızın devamını dilerim.

Çok tşk ederim :)

You received an upvote as your post was selected by the Community Support Coalition, courtesy of @tryardim

@arabsteem @sevenfingers @steemph.antipolo @tryardim

Coin Marketplace

STEEM 0.19
TRX 0.17
JST 0.033
BTC 64401.24
ETH 2782.30
USDT 1.00
SBD 2.65