Adil Yargılanma Hakkı

in #tr6 years ago (edited)

Arkadaşlar herkese tekrardan merhabalar, hukuk ile ilgili konularda yazılar paylaşacağımı daha önce yazılarımda belirtmiştim ve birkaç paylaşımda bulunmuştum. Şimdi yeni bir konu hakkında yazmak istiyorum.




Kaynak

Adil yargılanma hakkı, bu konu aslında adaletin temelini oluşturuyor. Birçok kitap yazılabilir bu konu hakkında o yüzden ben sadece ana başlıklara değineceğim. Umarım sıkılmazsınız.

Arkadaşlar adil yargılanma hakkı anayasamızca ve yapılan milletler arası anlaşmalarca güvence altına alınmıştır.

Anayasa Madde 36- Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
AİHS 6. maddesi tarafından da aşağıdaki gibi açıklanmıştır.
  1. Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, hakkaniyete uygun ve kamuya açık olarak makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Karar alenî olarak verilir. Ancak, demokratik bir toplum içinde ahlak, kamu düzeni veya ulusal güvenlik yararına, küçüklerin çıkarları veya bir davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veyahut, aleniyetin adil yargılamaya zarar verebileceği kimi özel durumlarda ve mahkemece bunun kaçınılmaz olarak değerlendirildiği ölçüde, duruşma salonu tüm dava süresince veya kısmen basına ve dinleyicilere kapatılabilir.

  2. Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır.

  3. Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir:
    a) Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;
    b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak;
    c) Kendisini bizzat savunmak veya seçeceği bir müdafinin yardımından yararlanmak; eğer avukat tutmak için gerekli maddî olanaklardan yoksun ise ve adaletin yerine gelmesi için gerekli görüldüğünde, resen atanacak bir avukatın yardımından ücretsiz olarak yararlanabilmek;
    d) İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin sağlanmasını istemek;
    e) Mahkemede kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın yardımından ücretsiz olarak yararlanmak.

  Yukarıda tanımlanmış olmasına rağmen ben kısaca aşağıda belirtilmemiş yerleri ve önemli hususları kendi cümlelerimle tekrar açıklamak istiyorum. Adil yargılanma hakkı adaletin sağlanması sırasında en çok ihlal edilen ancak gerçek adaletin bulunması için en çok dikkat edilmesi gereken bir kuraldır. Unutmayalım ki adalet bir gün hepimize lazım olabilir. O yüzden Yargıç ve Cumhuriyet savcılarına çok önemli işler düşüyor. Dikkat ederseniz Cumhuriyet savcısı dedim çünkü adaletin sağlanması için birilerinin savcısı değil sadece ve sadece Cumhuriyetin savcıları olmak en büyük elzemdir.  
  1. Bağımsız ve tarafsız mahkemelerde yargılanma hakkı; Bu madde AİHS 6. madde tarafından açık bir şekilde anlatılmıştır. Aslında maddenin ismi dahi çok net bir şekilde neyi kastettiğini göstermektedir. Bu husus Adil yargılanma hakkının olmazsa olmazıdır. Bağımsız hatta ve hatta ön yargısız hakimler tarafından yargılanılmaz ise hiçbir zaman adaletten söz edemeyiz. Bir örnek vermek gerekirse bir erkek farklı bir cinsel görüşü var diye mahkemede ki yargıçlar veya savcılar onun cinsel tercihini göz önünde bulundurdukları an adil yargılanma ihlal edilmiş sayılır. Aslında bu kavram biraz vicdanı tarif ediyor. Soyut olduğu için hiçbir zaman ortaya net bir şekilde ön yargılar konulamaz o yüzden bu husus yargıçların kendi vicdani muhakemeleri sonucu netleşir. En çok siyasi yargılamalar sırasında bu durum ihlal edilir. Çünkü her ne kadar yargıç da olsa siyasi bir görüş sahibi olduğu için karşısına gelen sanığın görüşleri yargılamanın seyrini çok etkiler.
  2. Hak arama hakkı; Bu hak içerisine her şeyi sokabilirsiniz. Örneğin dilekçe yazma hakkı, dilekçeye cevap verilme hakkından tutun da isnad edilen suç ile alakalı delilleri istemeye kadar aklınıza ne gelirse bu hak kapsamında korum altındadır. Bir yargılama ile karşı karşıya olduğunuz zaman haklarımızı bilmemiz ve bu kapsamda onları aramamız gerekir. Herhangi bir engel ile karşılaştığımız anda bu hak ihlal edilmiş sayılır. Mesela size isnad edilen suç kapsamında delilleri görmek istiyorsunuz ancak engellenirseniz hatta ve hatta Cumhuriyet savcısı aleyhinize olan delilleri topayıp lehinize olan delilleri görmezden gelirse bu bile adil yargılanma hakkını ihlal sayılır. CMK hükümlerince sabittir ki sizin lehinize ve aleyhinize delillerin toplanması şarttır.
  3. Tabii hakim ilkesi; Kanuni hakim güvencesi olarak da bilinen bu ilke anayasa tarafından da belirtilmiştir. Kısacası sizin tabii olduğunuz veya olmanız gereken bir mahkeme veya hakim tarafından yargılanmanızın yapılması gerektiğini vurgular. Örneğin ağır cezalık bir suç ile yargılanıyorsanız heyette en az 3 hakim bulunmalı ve ağır ceza mahkemesinde yargılanmalısınız eğer asli ceza mahkemesinde yargılanırsanız bu hak ihlal edilmiş olur dolayısıyla adil yargılanma hakkı ihlal edilmiş olur.
  4. Davanın makul sürede görülmesi; Bu madde yine en çok ihlal edilen haklardan birisidir. Bizim ülkede bir deyim vardır ''Adalet mütemadiyen geç tecelli eder.'' bu deyim kapsamında biliyoruz ki birimiz hakkında bir mahkeme süreci başladıysa en az 2 yıl duruşma duruşma gezeceğiz. Anlamsız ve gereksiz yere duruşmaların uzatılması aralarının çok olması veya iddianame hazırlama sürecinin çok uzaması bu hakkın ihlaline girer hele de tutuklu olarak yargılanıyorsanız telafisi olmayan sonuçlara neden olur.
  5. Hakkaniyete uygun yargılanma; Bu hak herkesin hakkıyla yargılanmasını kapsar. Bu hak bünyesinde diğerleri gibi birçok hak bulunur örneğin masumiyet karinesi gibi yani bir kimse suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır. Her şahıs kendisine isnad edilen suç söylenir ve savunma yapması için gerekli imkanlar sağlanır. Kendini savunamayacak olan şahıslar ve avukat tutamayacak olanlar için baro tarafından ücretsiz avukat atanır. Sanık kendi dilinde savunma yapabilir bu durumda tercüman bulundurulması şarttır. İddia makamının tanıkları olabileceği gibi sanıklar da kendi tanığını bulundurabilir. Bunun gibi maddeler hakkaniyete uygun yargılama kapsamına girmektedir.

Aslında başta belirttiğim gibi adil yargılanma hakkı başlı başına bir hukuktur. Herhangi bir hak veya ilke adil yargılanma hakkıyla doğrudan veya dolaylı olarak mutlaka bağlantılıdır. Bu kapsamda sorularınız olursa yorum olarak bırakın elimden geldiğince cevaplamaya çalışırım ancak daha detaylı bir yazı isterseniz buradan ve buradan ulaşabilirsiniz. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.



Posted from my blog with SteemPress : http://www.mucar38.tk/2018/07/adil-yargilanma-hakki
Sort:  

Adalet : kıldan ince kılıçtan keskin, bir hukuk katibesi olarak adil yargılama ve yargılanma sürecinin biraz ağır işlediğini söyleyebilirim. Davalar delil toplarken ister istemez uzayabiliyor mesela bir dosyamız var izale i şuyu davası 2001 den beri geriye dönüşüm çalışmalarının sonuçlanması bekleniyor. Her celse aynı zaptı yazıyoruz ya belediyeden akıbet soruyoruz ya da geriye dönüşüm çalışmalarının brklenilmesine şeklinde ara karar kuruyoruz.
Yine ceza davaları daha farklı onlarda da tutuklu işler var acil işler nfazlar , kısaca adalette olup adalet dağıtmak çok büyük sorumluluk ve biz katipler görünmeyen kahramanlarız. Vatandaşla ilk muhatap bizleriz, tüm işleri yapıp imza için hazır hale getiririz.

tahmin ediyorum işinizin yoğunluğunu :) sanki kararı siz veriyor gibi bin defa gelip sormalar ne oldu ne olacak veya yapman zorunluymuş gibi gelip talimat vermeye çalışan avukat veya vatandaşlar. Adil yargı ise bizim ülkede zor sadece hakimden kaynaklı değil yanlış anlaşılmasın sizin örnekte olduğu gibi belediyeye akıbet soruyorsunuz ancak belediye işini yapmıyor bu da yargılamayı uzatıyor vb örnek çoğaltılabilir.

Gerçek hayatı adliyede çalışmaya başlayınca anladım hayatlar çok zor...kanunlarımız yetersiz. Bağımsız yargı... Çok tartışılacak şey var...
Başta çalışanlar arasında yok adalet. Kimi nefes almadan çalışır kimi keyfi çalışır aynı parayı alır bu mu adalet? Mobing ve baskı...
Çok dertli bir yorum oldu :))
Bu yüzden adalet ile ilgili pek paylaşım yapmıyorum.

Hukuk devletinin olmazsa olmazı bir başka konuya oldukça açıklayıcı bir yazıyla katkıda bulunmanız çok güzel, teşekkür ediyorum kendi adıma...
Önceki yazılarınızda terazinin dengesi demiştik hatırlarsanız, o denge bozulduğu anda kamuoyu baskısı ya da başka saiklerle hareket eden güç odaklarının etkisinde kalmadan yargı kurumu, kendi içinde, bu dengeye gelmeyi sağlayamadığında hukuksuzlukların sonu gelmiyor ne yazık ki...

Herşeyi başkasından beklemek gibi bir problemimiz var sanırım, pelerinli bir kahraman bekliyoruz sanki...
Bunca meslek erbabı, bunca sivil toplum örgütü ödenek vermek veya toplayıp bol keseden süslü sloganlar dışında bir iyileştirme, düzeltme çalışması yaptılar mı mesela?
Siyasi eğilimlerden bağımsız, hukuk için, evrensel hukuk değerleri için şikayet dışında bir rapor hazırlayabildiler mi?
Yanyana bile gelemediler değil mi?
Ortak iyi kimin umurunda?
Sanırım sadece burada sayıları üçü beşi geçmeyen birkaç yurttaşın umurunda..
Koltuklar var ya o koltuklar!!!

duygu ve düşüncelerinize tamamen katılıyorum :)


Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.

Yazınızı okudum, bilgi açısından gerçekten dolu... Anayasadan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden sunduğun maddelerde tabi ki net ve açık.
Eğitim hayatındayken Anayasa Profesörümüz şöyle demişti(ki kendisi çok önemli bir görevinde başındaydı o sıralar anayasa namına) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası “ama” lafla doludur diye. İlerleyen süreçte bunu daha iyi algıladım.
Ceza Hukuku ve Ceza Muhakeme Hukukunun belirtmiş olduğu maddelerin bir çoğu anayasanın ilgili maddelerine dayandırılarak adalet dediğimiz ilke çoğunlukla sarsılıyor. Sarsılmalar maalesef yeni içtihatları getiriyor. İçtihatlarla dolu bir yapı içerisinde aynı olgu farklı davranış kitleri ile sarmalanıyor. Sonuç, doğrunun tek olması gerekirken yapısal adaletsizlik doğuyor. Ölü ya da diri doğuyor. Bu tarz yazıları olurken en çok şunu arzu ediyorum, genç beyinler bu kavramsal açıklamaları yaparken sorunsallara çözüm bulacak tezler sunmaları... Onu da göreceğime ilerleyen süreçte eminim. Yazın İçin yine teşekkür ederim.... Eline emeğine sağlık

Coin Marketplace

STEEM 0.17
TRX 0.15
JST 0.029
BTC 56832.31
ETH 2344.40
USDT 1.00
SBD 2.43