Altered Carbon İncelemesi

source

Altered Carbon Laeta Kalogridis tarafından yaratılan ve Richard Morgan'ın kitap serisinden uyarlanan bir Netflix dizisi. Daha önceki dizi inceleme yazılarımı okuyanlar genel itibari ile Netflix dizilerini özlellikle sevip takip ettiğimi hatırlıyorlardır belki. Çünkü Netflix dizilerinin komple tüm sezonunu yayınlayan bir formata sahip. Bu da geek bünyeler için maraton yapma vakti anlamına gelir. Onun haricinde gerçekten kaliteli ve özgün yapımlara imza atıyorlar. Neyse girizgahı çok uzatmadan diziye odaklanalım.

Dizinin konusu kısaca; Takeshi Kovacs adlı bir eski suçlunun ölümünden 250 yıl sonra Laurens Bancroft'un kendi ölümünü araştırması için diriltilmesi ile başlıyor dizimiz. Blade Runner'a ton olarak benzemesi ile dikkat çekiyor dizi fakat konsept olarak ondan farklı orjnal bir yapıya sahip olsada felsefi olarak emsalinin altında kalıyor ne yazık ki. Dizi boyunca hem Kovacs'ın geçmişini adım adım öğreniyoruz hemde Bancroft'un ölümünü araştırıyoruz. Tabi bunları yaparken bir yandan da dizinin evrenini tanıma fırsatı buluyoruz.

Hikaye sürükleyicilik yönünden güzel, derinlik yönünden idare eder bir durumda. Oluşturdukları dünya ve insanın ölümsüzlüğü teması güzeldi bence fakat yeni kast sistemini daha iyi bir şekilde ele alıp buradan güzel fikirler, felsefi dokunuşlar oluşturabilirlerdi. Ama neticede bu bir kitap uyarlaması belki de ana materyal buna müsade etmiyor olabilir. Gerçi şu günlerde uyarlamalar ne denli ana materyale bağlı oluyor o da ayrı. Altered Carbon'da pek kalmamış sanırım kitap severlerini üzmüş. Ama yine de bağımsız bir gözle bakarsak güzel bir evren var, ilerleyen sezonlarda eksiklerini kaparsa popüler kültüre adını kazıyabilir.

Dizinin görselliği mükemmel. Yani filmleri aratmayacak görsel kalite ve efektler var. Görsel şölen sunuluyoz izleyiciye resmen ve detaylı sahneler üstelik bunlar. Zaten bir distopya dizini ancak Netflix veya HBO'nun çekmeye gücü-bütçesi yeterdi. Onun haricinde oyunculuklar fena değildi, göze batan bir yanı yoktu hiç birinin. Fakat aksiyon sahneleri pek hoşuma gitmedi çünkü Joel Kinnaman'ın karakterini bize resmen tek kişilik ordu diye tanıttılar ama bir olayını göremedik. O konuda göze batan bariz bir eksiklik çekiyordu dizi. Dedektiflik kısmı da yine güzel bir tempo yakalayamamıştı. Fakat genel itibari ile ele aldığımızda tavsiye edebileceğim güzel bir dizi.