İhanet Noktası - 2001

Bu kitap Dan Brown'un yapmış olduğu serinin dışında kalan kitaplardan biridir. Yani bu kitapta Robert Langdon'u görmüyoruz. Ancak yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabı da çok sürükleyici ve heyecanlı maceralarla dolu bir kitaptır.

Amerika'da başkanlık seçimleri öncesinde, NASA'nın kuzey kutuplarında dünya dışı yaşamın olduğuna dair kanıtlar bulduğu ortaya çıkar. Bu durumla birlikte başkanlık seçimlerini manüple etmeye çalışan bir grup insanın, bulunan bu kanıtı seçimleri kazanmak için bir araç olarak kullanmak istemesiyle başlar kitap. Ancak inceleme yapmak üzere kuzey kutup bölgesine gelen bir grup bilim adamının bulunan kanıtın sahte olduğunu iddia etmesiyle başlayan gizli cinayetlerin ardı arkası kesilmez. İhanet Noktası bununla birlikte gelişen olaylarla çok akıcı ve sürükleyici bir roman sunuyor tüm okuyuculara.

Dan Brown’un en aksiyon dolu kitabı olduğu söylenebilir İhanet Noktası kitabı için. Kitabın tümüne hakim olan gizemli atmosferi ve hiç bitmeyen heyecanlı olaylarıyla nasıl bittiğini anlayamayacaksınız. Sürekli devam eden heyecanın yanında gerilim ve aksiyon da zaman zaman okurken ivmenizi arttıracaktır.

Bir yazar ancak bu kadar iyi bir şekilde hayal gücünü ve bilgileri birleştirebilir ve böyle üslubu kuvvetli bir eser ortaya çıkartabilir diyeceksiniz kitabın sonunda. Ayrıca bu kitap, Dan Brown’un ne kadar iyi bir araştırmacı olduğunu da gösteriyor bizlere. Kitabın bütün heyecanının yanı sıra aralara serpiştirilmiş, muhtemelen hiçbir yerde duymadığımız ve öğrenmek için de uzun araştırmalar gerektirecek bilgiler, öğrendikçe hayretler içerisinde bırakıyor insanı. Heyecan, gerilim, aksiyon, ihanet, gizem, merak gibi daha birçok duyguyu birlikte yaşayacağınız enerjisi çok yüksek olan harika bir kitap.

Da Vinci Şifresi - 2003

Bu kitap gelmiş geçmiş en çok konuşulan ve en çok satan Dan Brown kitabı olarak tarihe geçmiştir. Diğer tüm kitapların önüne geçmiş bir kitap da diyebiliriz. Bu kitapta, önceki kitabı olan Melekler ve Şeytanlar'daki karakter olan Simgebilim Profesörü olan Robert Langdon başkarakter olarak karşımıza çıkıyor. Olaylar olarak devamı niteliğinde olmasa da tam anlamıyla, Melekler ve Şeytanlar'da geçen bir kaç olaya değiniliyor. Yani kitaplar sırasıyla okunmasa da çok sorun oluşturmayacağı söylenebilir. Tabi ki Da Vinci Şifresi ikinci olarak okunursa yine de daha iyi olacaktır.

Gelelim kitabın konusuna. Robert Langdon bir konferans için Paris'e gitmiştir. Burada aynı zamanda ünlü bir müzenin de müdürü olan eski bir arkadaşıyla buluşacaktır ancak onun öldürülmesi üzerine her şey değişir. Robert Langdon, cinayeti çözmeye çalışan kriptoloji uzmanı Sophie ile birlikte kendini şifrelerle örülmüş bir komplonun içerisinde bulur. Cinayeti çözme çabaları onları çok ünlü bir ressam olan Leonardo Da Vinci'nin yine çok ünlü bir tablosuna götürür. Cinayetle bu tablo arasındaki bağlantıyı çözerek cinayetin kim tarafından işlendiğini bulmaya çalışırlarken kendilerini çok gizli ve eski bir tarikatın faaliyetlerin tam ortasında bulurlar. Dan Brown'un baş yapıtlarından biri olan bu kitap bu tür kitapları seven kişilerin mutlaka okuması gerekenler arasında ilk sıradadır.