Son zamanlarda adeta herkesin evinde gördüğümüz sukulentler zaman geçtikçe daha da popüler olmaya devam ediyor. Sadece evlerde değil ofislerde, mağazalarda ve daha birçok alanda göze hitap eden ve yetiştirmesi çok zahmeti olmadığı için tercih edilen bir bitki olarak karşımıza çıkmaya başladı sukulentler. Özellikle dikkat çekici birbirinden farklı geometrik şekilleriyle ön plana çıkan bu bitkilerin çok değişik renkleri de görenleri büyülemeye yetiyor. Başka bir cazibe eden yönü ise kolay ve zahmetsiz bir şekilde yetiştiriliyor olması ve çok ilgi beklememesi. Bu özellikleri bakımından çiçek bakımında zorlananlar için tam anlamıyla biçilmez kaftan denilebilir. Kısacası sukulentler için modern zaman bitkileri demek yanlış olmaz.

Peki tam olarak ne tür bir bitkidir bu sukulentler? Özel yapıları sayesinde su tutma yeteneğine sahip olan etli bitkilerdir sukulentler. Birçok kişi sukulentlerin kaktüslerin bir türü olduğunu düşünür fakat esasında kaktüsler bir sukulent türüdür. Sukulentler, kaktüsler ve diğer sukulentler olmak üzere iki gruba ayrılırlar temelde. Herkesin de bildiği üzere kaktüslerin yüzeyinde iğne gibi dikenler bulunur. Diğer sukulentler ise diken bulundurmazlar. Genel anlamda hem kaktüslerin hem de diğer sukulentlerin ortak özellikleri ise çok fazla suya ihtiyaç duymadan yetiştirilebilmeleridir. Çünkü sukulentler sıcak ortam bitkileridir. İçlerinde su depo ederler. Çok sık sulanmaya ihtiyaç hissetmeden yaşamlarını devam ettirebilirler.

Evde sukulent nasıl yetiştirilir?

Sukulentler kumlu topraklarda yetiştirilmelidir. Küçük-büyük her türlü kap kullanılabilir. Püf nokta ise mümkünse altı delik bir kap kullanmak olacaktır. 10 günde bir sulamanın uygun olacağı sukulentlerin kökleri çok nemli kalmaması gerekiyor. Hatta direk toprağını sulamak yerine fısfıslı bir kapla yapraklarına şu püskürtmek daha iyi olacaktır. Çok sık ve gereğinden fazla sulandığı durumlarda ise kökleri çürümeye başlar ve kısa sürede ölürler. Kış aylarında ayda bir sulamak yeterli olacaktır. Eğer kalorifer yakınında duruyorsa biraz daha sık bir şekilde sulanabilir. Yazları ise 10 günde ya da haftada bir olmak şartıyla toprağı çok nemli bırakılmayacak şekilde sulanmalıdır.

Güneş ışığını seven bitkiler olmasına rağmen direk güneş ışığına maruz kalmaları sukulentlere zarar verebilir. Sonbahar ve kış aylarında güneşin direk geldiği yerlerde durmaları sorun olmasa da yaz aylarında güneşin çok şiddetli geldiği öğle vakitlerinde sukulentlerin direk güneş ışığından korunacak bir ortamda tutulmaları gereklidir. Aynı zamanda soğuktan da olumsuz etkilenirler çünkü sıcak iklim bitkileridir. Pencere önlerini severler. Uygun ortamlarda ise çok fazla ilgiye ihtiyaç duymadan yaşamlarını sürdürebilirler.

Şimdilerde sukulentlerin en çok özel cam fanuslarda yetiştirildiğini görüyoruz. Birbirinden farklı sukulentlerin aynı kap içerisinde yetiştirmek ayrı bir görsel şölen sunuyor. Kimi ince yapraklı kimi küçük ve bodur, kimi kırmızımsı kimi morumsu kimi yeşilin farklı tonları. Her biri birbirinden güzel sukulentler her ortama farklı bir atmosfer katıyor.