"YGP" Türkiye Cumhuriyeti'ni Tehdit Eden Terör Örgütüdür

in #tr7 years ago (edited)

Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli olarak "YPG Teröristtir" "ülkemizi tehdit etmektedir" söylemleri, aslında AK Parti Hükumetini savunmasından değil, alenen Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı olmalarından dolayı yapılmaktadır.

Burada Cumhurbaşkanı'nın doğrusu ya da yanlışları değil, dış mihraplar dediğimiz güçlerin, ülkemiz üzerinde yapmış oldukları kirli politikaların ne denli tehlikeli olduğunu görüyoruz. Aşağıda paylaşmış olduğum video, YPG denilen örgüt tarafından servis edilmiştir.

Öncelikli olarak burada ülkemize yani Türkiye Cumhuriyetine karşın, açık bir tehdit bulunmaktadır. Bilhassa bu tehdit Amerika ve sonrasında Rusya tarafından desteklenmektedir.

İngilizler tarafından kurulan IŞID / DAEŞ terör örgütünün, bölgeden temizlenmesi adına, YGP terör örgütüne verilen silahlar, bugün bize doğrulmak istenmektedir.
Dikkatli Olmalıyız !

22 Kasım'da İran, Rusya ve Türkiye tarafından yapılan ortak toplantıda, Suriye'nin geleceği ele alınmıştır. Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen bu toplantı öncesinde, Beşar Esad ile bir araya gelen Putin, toplantıda yapılan görüşmeleri açıklamamıştır.
Toplantı sonrasında yapılan açıklamalarda İran'ın bilhassa, Amerikan askerlerinin ve bölgede ki güçlerinin Suriye'den çekmesi söylenmiştir. Oysa ki aynı bölgede Rusya'nın 5 adet üssü bulunmasına karşın, herhangi bir şekilde bu üslerin de bölgeden çıkması gerektiği vurgulanmamıştır.

Bugün Amerika, nasıl ki dostumuz değilse, ne yazık ki bu süreçte Rusya ve İran'da dostumuz değildir.

Ancak bize ihtiyaçları olduğu gibi, bizimde bölgede ki gücümüzü göstermemiz için, gelişen olaylarda rol oynayabilmemiz adına bu ittifak içerisinde bulunmamız gerekmektedir.
1984 Yılından günümüze...

1984 yılında başlayan terör eylemleri, 2003 sonrası Irak savaşı nedeni ile bölgede bulunmayan istikrar da ele alındığı zaman terör örgütlerinin daha da güçlenmesi kaçınılmaz olmuştur. Önceleri gerilla taktiği uygulayan bu örgütler, Irak, Suriye ve Türkiye'de bulunan yandaşları ile birlikte, gerilla tipinden düzenli orduya geçiş yapmıştır. Savaş sonrasında Irak yönetiminin güçsüzleşmesi ile birlikte sesleri daha gür çıkmaya başlayan bu örgütler, birlik olup son 2 yıldır Türkiye'yi tehdit etmektedirler.

Türkiye ne yazık ki, gerek kurulduğu dönem olan 1923'te ve gerekse'de bulunduğumuz 2017 yılında çok fazla güçlü değildir. İthalat, ihracat, ekonomi, tarım, dış ilişkiler ve yanlış politikalar nedeni ile bugün Türkiye bir ateş çemberi içerisindedir.

En Güçlü İslam Devleti Türkiye...

İslamiyet özellikle kurulan bir takım terör örgütleri nedeni ile kötülenmeye başlanmıştır. 1400 yıldır kendi coğrafyasında hakim olan, 600 yıl boyunca Osmanlı himayesinde bulunan bu topraklar, özellikle İngilizlerin destekleri ile birlikte, burada bulunan ülkeler kabile devletleri haline gelmiştir.

Savaşın devam ettiği Afganistan, Irak, Libya, Filistin, Yemen, Lübnan başta olmak üzere, bugün İslami toprakların tamamında çeşitli oyunlar oynanmaktadır. Bu oyunlar bir takım güçsüz ve halkın birlik olmadığı yerlerde başarıya ulaşmaktadır.

İran ve Türkiye'de ise bu oyunlar çok fazla istenilen sonuçları vermemektedir. Ancak iki ülkeyi ayıran en büyük özellik, Şia ve Sunni mezhepleri olmaktadır. Bugün Türkiye üzerine oynanan oyunlara ses çıkarmayan İran, Avrupa'ya kendini Şia mezhepi çok güzel olarak sunmaktadır. Ama bilinmesi gereken en büyük detayın, Türkiye'nin ateşe çekilmesi ile birlikte, İran'ın da ateş ortasında kalacağıdır. Bunu tarih gösterecek.

Günümüzde Türkiye...

Türkiye olarak, özellikle yapılan yanlış politikalar nedeni ile, kendi içimizde ki olayları dışarıya yansıtmamızdan dolayı ve daha farklı etkenlerin de bir araya gelmesi ile birlikte, güçsüz bir ülke olmuş durumdayız. Bu süreç bugün başlamamış olup, 2007 yılında Ergenekon ile başlamıştır. Tabii ki böyle bir örgüt olmadığı gibi, aslında halk arasında derin devlet olarak adlandırılan bu örgütün ismi ilk olarak Susurluk davalarında ortaya çıkmıştır. 2007 ve hatta 2008-2009 olması ise asıl sürecin başlamasıdır.
Ancak bunlar zaman içerisinde bertaraf edilmiş olsa da, Türkiye gerek içten ve gerekse de dıştan sarılmaya başlanmıştır. Bugün ülkemizde, kaç gayrimenkulun yani taşınmazların yabancı sermayeli bankaların elinde olduğunu bilmiyoruz. Olası bir işgal durumunda, bu bankalar uluslar arası anlaşmalar gereğince, topraklarını alabileceklerdir.
Kanla Alındı, Kanla Verilir...

Tabii ki böyle bir ihtimal ve güç söz konusu bile olamaz. Ancak, YPG gibi bir terör örgütü ile bizi uğraştırıp, daha da güçsüz bir hale getirmek istiyorlar. Amaçları bizim yıkılmamız değil, Amerika'nın ve İsrail'in ve İngiltere'nin mandası ve himayesi altına girmek ve böylelikle dizginlenmektir.

Türkiye Bağımsız bir devlet olup, Manda ve Himaye kabul edemez.
Manda ve Himayenin kabul edilmediği ve edilemeyeceği, Amasya, Erzurum ve Sivas kongreleri görüşmelerinin mentinin alt kısmına yazılmıştır.

Dolayısı ile bize "aba altında sopa" gösteren ülkeler ve güçler, her türlü yolu denemektedir. Bugün deneyecekleri yol ise YPG terör örgütüdür.

Ancak YPG terör örgütü, Haşdi Şabi ve Irak Ordusu karşısında ezilmiş ve tabiri caizse, ayakları kıçlarına vura vura geri kaçmışlardır. Videoda görülen tanklar ve silahların bir kısmı Amerika ve diğer kısmı ise Rusya menşeilidir.

Coin Marketplace

STEEM 0.16
TRX 0.15
JST 0.027
BTC 60003.48
ETH 2309.22
USDT 1.00
SBD 2.49