OSMANLI HAREMİ RÜYASI
Harem, aslen Ortadoğu’ya özgü bir kavramdır. Ortadoğu da kurulan devletlerden biri olan Emeviler ile birlikte ortaya çıkmış daha sonraki yüzyıllarda kurulan devletlere intikal etmiştir. Bu devletlerden biri de Osmanlı imparatorluğudur.
Harem denilince en sıradan en eğitimli hemen hemen her türlü insanın aklına ilk gelen cinsellik, bir oda dolusu kadın, çalgı- çengi zevk ve sefa gelir.” Peki neden ?” sorusu bu noktada ilk aklımıza gelmesi gerekendir. Uzun yıllar bu şekilde algılanmasında Osmanlı devletini çeşitli dönemlerde ziyaret eden Avrupalı seyyahların uydurmalarının ve hayal güçlerinin bir sonucudur. Osmanlı haremine dışarıdan yabancı bir kimsenin girmesinin yasak olduğu halde Batılı pek çok seyyah, kendi eserlerinde haremi görmüş, içinde yaşamış gibi bir anlatımı benimsemeleri yanlış bir algının oluşmasına neden olmuştur.
Osmanlı sarayının bir bölümü olan Harem, padişahın ve ailesinin yaşadığı özel bir bölüm olmasının yanında aynı zamanda bir okuldur. Farklı pek çok ülkeden getirilen genç kızlar sanıldığının aksine padişaha sunulmaz, yetenekleri ve kabiliyetleri ölçüsünde çeşitli eğitimler görürler ve padişah anası olan valide sultanın, sultan eşlerinin ve çocuklarının her türlü hizmetlerini görürlerdi.
Osmanlı devletinin kuruluş dönemiyle birlikte varlık gösteren Harem, Fatih Sultan Mehmet döneminde Topkapı Sarayı’nın kurulmasıyla teşkilatlandırılmış ve daha sonraki yıllarda giderek gelişip büyümüştür.
Haremin yönetiminden harem ağaları diğer adıyla Darüssaade ağaları sorumluydu. Harem ağalarının hepsi hadım edilmiş kişilerdir dolayısıyla bunların hiçbir erkeklik vasfı yoktur. Zaman içerisinde özellikle valide sultanlara ve sultanlara yakınlık kurmalarıyla devlet otoritesinin bozulduğu 17.yüzyılda harem ağaları devlet yönetiminde etkileri giderek artmaya başlamıştır.
Osmanlı hareminde cariyeler den güzel ve zeki olanlar padişahın gözüne girmeyi başarmış olanlar erkek çocuk doğurdukları zaman haseki adını alarak haremde özel bir statü elde ederlerdi.
- yüzyıla geldiğimizde her Osmanlı müessesesi gibi Haremde ilk dönemlerdeki vasfını giderek kaybedip kapanmıştır. Harem-i Humayun, günümüzde tarihi turizm açısından ülke ekonomisine önemli bir katkı oluşturmaktadır
@kwonn arastırmanızı nereden yaptıysanız daha özenli ve gerçekçi sekilde tekrar yapmanızı tavsiye ederim.
haremi padisahın sınırsız cinsel özgürlüğe sahip olduğu bir yer gibi algılamak yanlıs olsa da, hareme getirilen kızlar genellikle yasları 10-18 arası olan İstanbul'un esir pazarına getirilen Fransız, italyan, Rus, Macar gibi çesitli ırklardan olan köle kızlardır ve haremde kaldıkları 9 yıllık süre boyunca çoğunlukla padisahın zevkine ve eğlenmesine hizmet ederlerdi.
yani haremi güzel bisey gibi göstermek yanlıs bir davranıs olur buna dikkat etmek gerekir.