Bazen istediğini alırsın...

Çocukluğumdan beri istediğimi almak için uğraşırdım.

source

Alamadığında yıkılırsın. Herşeyi bırakır onu almak için uğraşırsın. Bunun ne olduğunun bir önemi yok.
Bazen bir halı saha maçı, bazen birisinin düşüncesi, sevgisi...

İlk önce cep telefonuyla başlar mesela çabalaman. Onu başarırsan zehir kana bulaşır. Daha sonra içine girdiğin her atmosferde başarı...

Kırmaktan veya zarar vermekten çekinmezsin. Yani sen aslında öyle olmadığını sanırsın fakat aslında tam olarak öyle olur. Başaramadığın ve istediğin şeylerin sayısı çoğalırsa eğer onların peşinde uzun uğraşlar verirsin ve haddini aşafan fedakarlıklar. Sen öyle olduğuna inanmak istemezsin. Ama hayatı kaçırısın. Bazen bir mangalı, bazen kuşları, bazen ailenin akşam yemeğini...

Hayatı yaşayabilmek için bir çok donanıma ihtiyacın var, mesela başarısızlık gibi, acı gibi,üzüntü gibi hayatın içerisinde olan bir çok şey için donanıma ihtiyacın var. Sadece istediklerinin veya başarının peşinde bir zaman diliminde yaşarsan, başarısızları anlayamazsın ve tabi kaybedenleri. En önemlisi başarmak istemeyenleri.

Birde hayatın her alanını deneyimlemek var öte yanda. Başarısızlık olabilir, yanlış karar olabilir veya adını sen koy.

Mesela ne kadar ihtiyacın var? Veya başarmak için nelerden vaz geçtin? Hiç birşeyi olmayan birisi ;
ev, bir kaç araba ve biraz nakit kazanmayı başardığında, muhtemelen ömrü çok az kaldığında ne kadar başarmış olur acaba? Veya gerçekten istediğini mi almıştır acaba?

Galiba istediğini almak değil mesele. Ne kadar gerekli olduğunu çözebilmek, ne kadar uğraşarak alacağını çözebilmek, belki gerçekten ne istediğini bilmek mesele.

Ya da her ney se.