Midye Sanatı

Merhaba değerli arkadaşlar. Bugün sizlerle midye hakkında birtakım bilgiler anlatmaya çalışacağım. Denize yakın yerlerde oturanlar midyenin ne olduğunu bilirler diye tahmin ediyorum. Şöyle anlatayım,ben şu an 46 yaşındayım ve yaklaşık 30 küsür senedir her yaz sezonu midye ziyafeti yapmadan o sezonu atlamam. Yalnız dikkatimi çeken birşey oldu bu zaman süresinde. Özellikle 90'lı yılların ortalarında midye tava, midye dolma v.s gibi midye ile yapılan bir takım üretimler ortaya çıktı.

Bunların ne olduğunu merak ettim ve bende yedim tabii. O esnada ne yaşadığımı bütün samimiyetimle size söylüyorum , bakın yemin ederim birinciden sonra ikinciyi yemedim. Çünkü insanlar midyenin ne olduğunu bilseler bile yaklaşık % 80'i felan orjinal midye nasıl pişirilir,nedir nasıl bir lezzeti olur bilmiyorlar. Bahsettiğim midye ürünleri yapan ve bunu çeşitli yerlerde satan kişiler inanın kaş yapayım derken göz çıkartmışlar. Birde daha zor işler ile uğraşarak. Yok efendim içini doldurmalar felan, neymiş efendim una bulayıp yağda kızartmalar felan. Ya inanın insanın gülesi geliyor. Ya kardeşim midye dediğin nimet bir ateş yakılır üzerine bir tel veya teneke gibi birşeyin üzerine dizilerek ateşte pişirilir. Midyeler ateşin şiddetine göre ağızlarını açmaya başlıyor zaten kısa bir süre sonra. İçini görüyorsun ve biraz koyu turuncu rengi gördüğün zaman o midye olmuştur artık. Hepsi bu işte. Sonrada yeşil saçaklı kısmını parmağınla tutup midyeyi ön dişlerinle hafif ısırıp gömme zamanı. En orjinali en kolay olanı hepsi bu kadar. Bunun böyle olduğunu bilenler biliyor. Hele birde midyeyi ağzınızda çiğnedikten sonra yutma aşamasına gelirken bir yudum soğuk bira takviye edip bir iki çiğneyip harmanladıktan sonra yutun bakalım neler hissedeceksiniz. Eğer imkanınız varsa mutlaka yapın. Başka birşey demiyorum.

Tekrar görüşmek ümidiyle arkadaşlar...