Gerçek hayatta bedelsiz hiçbirşeyin olamayacağını unutmamak herek. Bu bedel emektir. Her işin(sektörün) gerçekleri vardır. İşin dinamiklerini bilmek vadedilen getirinin ne kadar gerçekçi olduğu konusunda fikir edinmemizi sağlar. Yatırım yaparken alınan risk ile beklemen getiri arasında mantıklı, gerçekçi ve duygusallıktan uzak bir denge olmalıdır. Çiftlikbank olayında insanların ıskaladığı şey bu oldu. Havadan yüksek kar beklentisi gibi hayalci yaklaşanlar olduğu kadar sektörü bilmeyip vitrine sunulana inanarak yatırım yapan da çok insan oldu. Ne yapıyorsak yapalım niçin, ne uğruna, değecek mi sorularına makul cevaplar vermeden eyleme geçmemek gerek. İnsanlara fizibilite nasıl yapılır bunu öğretmek gerek. Her projenin bir maliyet-etkinlik ayağı olur. Bir proje amacı, yöntemi, gerekçesini (neden başka birşey değil de bu) tutarlı ve rasyonel bir biçimde açıklayamıyorsa ölü doğmuş olma ihtimalinin yüksek olduğu unutulmamalı. Mantıklı izahlar yerine duygularınıza hitap ederek sizden güven bekleniyorsa orada bir işten(business) sözedilemez. Bunun farkında olarak hareket edilirse Çiftlikbank gibi umut tacirlerinin tuzakları boşa çıkartılabilir.