5 Haziran Dünya Çevre Günü Kutlu Olsun...

resim kaynağı

İnsanlar olarak yaşadığımız her alan çevre olarak adlandırılır. Denizler, akarsular, dağlar, ovalar, ormanlar, vb. çevremizi oluşturan yerlerdir.

Dünya Çevre Günü’nün ortaya çıkmasındaki neden ise dünya nüfusunun hızla artması ve buna paralel olarak doğanın bilinçsizce tahrip edilmeye başlamasıdır. Bu kontrolsüz kirliliği önlemek amacıyla 1972 yılında Birleşmiş Milletlere bağlı devletlerin katılımıyla Çevre Konferansı icra edildi ve 5 Haziran’ın Dünya Çevre Günü olması kararlaştırıldı. Dünya Çevre Günü’nde doğanın karşı karşıya kaldığı sorunlar ve çözüm önerilerine dikkat çekilir. Bu sayede insanların çevresine karşı daha bilinçli yaklaşması hedef alınır.

Çevresel etkileri 3 ana kolda ele alabiliriz. Bunlar; hava, su ve toprak…

1- Hava Kirliliği

resim kaynağı

Dünyanın en büyük sorunlarından birisi olarak da görebileceğimiz hava kirliliği özellikle kalabalık nüfusu olan şehirlerde göze çarpmaktadır. Bundaki önemli etkenler; fabrikalar, katı yakıt kullanımı, araç egzoz gazlarıdır. Hava kirliliği en fazla olan ülkeler Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar iken hava kirliliği en az olan ülkeler ormanlık alanı en fazla olan Kenya, Tanzanya, Etiyopya, Mozambik’tir. Ülkemiz ise 135 ülke içerisinde 80lerde yer alıyor ki bu da pek iç açıcı değil.

2- Su Kirliliği

resim kaynağı

Su olarak içme su kaynaklarından okyanuslara kadar her türlü su çeşidini ele alabiliriz. Akarsular genelde fabrikaların arıtma yapmadan bıraktıkları atıklar nedeni ile kirlenmektedir. Okyanus ve denizler ise petrol rafineleri, gemi atıkları ve kıyı şehirlerin arıtmasız atıkları sonucu kirlenmektedir. Aynı zamanda denize dökülen akarsuların kirli olması da bu kaynakların kirlenmesine neden olmaktadır. Yer altı su kaynakları ise toprağı kirleten her türlü atıktan etkilenmektedir. Su kirliliğinin gelecek yüzyılın en önemli sorunu olacağı ve önlenmemesi durumunda olası dünya savaşının su için ortaya çıkacağı bilim insanları tarafından öngörülmektedir.

3- Toprak Kirliliği

resim kaynağı

Toprak kirliliği yeryüzüne atılan atıklar sonucu oluşur. Toprak kirliliğinin oluşması üretimin ve verimin azalmasına neden olur. Böylece tarımsal faaliyetler sıkıntıya girer. Tarımsal faaliyetlerin sıkıntıya girmesi hayvancılığı da etkiler. Aynı zamanda yiyecek sıkıntısının artmasına ve ülke olarak ele aldığımızda dışa bağımlılığın artmasına neden olur. Üretimin olmadığı bir toplumda gelişmenin olması beklenemez.

Peki bizler çevre kirliliğini önlemek için bireysel olarak neler yapabiliriz?

• İlk ve en önemlisi çevre kirliliği ve duyarlılığı konusunda bilinçlenmeli ve çevremizdeki insanları da bu konuda bilinçlendirmeliyiz.
• Su, elektrik, doğal gaz, gibi kaynakları bilinçli kullanmalıyız.
• Çöpleri çevreye atmamalı çöp tenekelerini kullanmalıyız.
• Atık maddeleri mümkün olduğunca cam, plastik, metal, kağıt gibi sınıflandırarak geri dönüşüm için kullanılmalarını sağlamalıyız.
• Ormanları ve çevremizdeki ağaçları korumalı, elimizden geldiğince çevremizi daha da yeşillendirmek için çaba sarf etmeliyiz.
• Güneş ve rüzgar enerjisi gibi temiz enerji kaynaklarını kullanmalı ve bu teknolojilerin gelişmesine katkıda bulunmalıyız.

resim kaynağı
• Ozon tabakasına ve doğaya zarar veren maddeleri kullanmaktan çekinmeliyiz.
• Kısa mesafeli ulaşım için yürümeyi veya bisikleti tercih etmeli, şehir içinde mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanmalıyız.
• Isı kaybını engellemek için yalıtıma önem vermeliyiz.
• Plastik ürünleri mümkün olduğunca kullanmamalıyız.