Nasa’dan Düşündüren Buluş
NASA uzun adıyla Amerikan Uzay Dairesi geçen günlerde enteresan bir buluşla yedi yeni gezegen keşfettiğini söyledi ki bunların bazılarının Dünyamıza benzediğini de sonrasına ekledi. Bir an için haberleri duyan herkesin kafasından muhtemelen aynı soru geçmiştir benim gibi. Acaba hayat var mı?
İnsanoğlunun elli altmış yıllık uzay macerasında belki de sürekli merak ettiği ve cevap aradığı bir sorudur bu. Haliyle NASA’nın bu keşfinden sonra benimde aklıma ilk gelen sorunun bu olması oldukça normaldi yani. Daha sonra ki açıklamalar gezegenlerin en yakınının 25 ışık yılı uzaklıkta olduğunu gösterdi bize. 25 ışık yılı deyince biraz yakın gibi gelmiş olabilir; ama şöyle düşünmek lazım. Bizim teknolojimiz henüz ışık hızına erişemediği için ve Einstein’a göre hiçbir zaman da erişemeyeceği için ki hadi diyelim eriştik o zaman bile gitmesi 25 yıl sürüyor bizim zaman dilimimize göre
Akılda bunca soru ama gökyüzüne bakan gözlerde binlerce umut karşımıza yeni çıkmış bu komşu gezegenleri merak eder oldum bende. Ne kadar uzak olursa olsunlar hani biz gidemiyoruz belki orada hayat varsa onlar gelirler düşüncesiyle tabi ki. Yalnız NASA bence erken bir açıklamayla bu hayalleri de suya düşürdü. Onlara göre gezegenlerde akıllı bir canlı türü bulmak çok zor. Gerçi mantıklı da zaten olsalardı bizi bulurlardı her halde şimdiye kadar. Yine de düşünmesi bile güzel.
Bir de tabi ki NASA’ya tepki gösterenlerde yok değildi. Hatta bazıları ileri gidip nankörlükle bile suçladılar. Zira birkaç yıl önce bize hep öğretildiği gibi kendi güneş sistemiz de olan 9 gezegeninin en mazlumu Pluton’u kabul etmeyerek bu sayıyı 8 e indirdiler ki bu konuda kendilerine tepkiler dinecek gibi değil. Bu yüzden NASA her ne kadar onlar yeni gezegen dese de inanmak konusunda biraz şüphe duymak normal zira onca yıl bize gezegen diye söylenen Pluton’u bir gecede toz kütlesi ettiler.