Karun ve Anarşist İskender Pala

in #tr7 years ago

“İskender Pala” Türkiye’nin son senelerde yetiştirdiği nadir ilim insanlarındandır. Nerdeyse tamamıyla unuttuğumuz ve kültür dünyamızdaki en mühim kaynaklarımızdan olan “Divan Edebiyatı”na tekrar ruh vermiştir. Kendisi aynı vakitte “Divan Edebiyatı” bu bağlamda son senelerde çığır açmış bir “Edebiyat Hocasıdır”. Gündeme de “Divan Edebiyatını Sevdiren Adam” olarak damga vurmuştur. Kendisinin birkaç kez sohbetlerini dinlemek nasip oldu. Gerçekten de tam bir bilge hoca gibidir. Karşınızda bir yazardan daha çok bir bilgenin ya da bir “kültür deposunun” mevzulaştığını hissedersiniz. İskender Hoca kitabında da aynı bu karakter özelliğini sergilemiş ve bunu Romanın içersinde çok güzel eritmiş. Roman gayet güzel bir şekilde ilerliyor. Bazen akış hızında İskender Hocanın bilge tarzı ile sohbetlerini de dinlemiş oluyorsunuz adeta. Bu yönüyle de siz de güzel bir edebi ve felsefi haz oluşturuyor.
hdfv.png
Roman üç bölgeden oluşmaktadır. İlki “Altın” başlığı ile sunulmuş ve kendi içersinde birkaç parçaya ayrılmış. 120 sayfalık bu bölgede Hoca, bizi Lidya devresine götürüyor. Vaktinde Lidya ve Perslilerin savaşına mevzu edinen bölüm; üç gencin hikâyesini işliyor: Halludas, Kufu, Mehte. Hoca, seçtiği üç şahıs üstünden o dönemden ta bugüne kadar gelen evrensel mevzular üstünde durmuş. En çok üstünde durduğu mevzular: aşk ve ihanet. Bu parça hem isimlerin yabancı olması hem de Uşak ve etrafında yaşanan hadiseleri anlatırken eski Lidya dönemindeki yer isimlerini kullanması gibi sebeplerle hafif sıkıcı olmuş diyebilirim. Romanın özelikle bu kısım amacıyla kitabın sonuna güzel bir harita iliştirilmiş.
1.png
Olayları okurken haritadan takip ede ede okuyunca mevzu daha basit anlaşıyor ama durumuyla akıcılığını da olumsuz etkiliyor. Hem de özelikle bu bölgede o devreye ait tarihi eserlerin resimleri 3-4 sayfada bir verilmiş. Her ne kadar kitabın biçimsel özelliğini bozsa da verilmesi daha ideal olmuş diye düşünüyorum. Özellikle o dönemdeki tarihi eserlerin işlendiği bölgede eserlerin somutlaştırılması sağlanmış. Hoca vermek istediği mesaja ideal bir mevzu seçmiş ancak “Neden bu mesajı verirken Lidya devrinden yola çıkmış?” sorusu akla geliyor ister istemez. İlk olarak aklımıza gelen Hocanın Uşaklı oluşu; haliyle kendi yaşadığı coğrafyanın tarihini işlemesi ideal olmuş diyebilirim. Hocanın kitap süresince üstünde durduğu mühim bir mevzu da Lidya’nın yalnızca Uşaklıların tarihi değil tüm Türkiye’nin tarihi olduğudur.

Sort:  

I follow you to expand the non-English speaking community.
So I want you to be my friend and to vote for your good writing.
Let 's do it for our steemit development.

Thank you so much @sochul :) !

Coin Marketplace

STEEM 0.18
TRX 0.15
JST 0.031
BTC 61227.67
ETH 2682.99
USDT 1.00
SBD 2.62