Mustafa Kemal’in Teşkilatçılık Düşüncesi’nin Oluşumu ve Osman Nizami Paşa’nın Kehaneti

in #tr6 years ago (edited)

Ekran Alıntısı1.JPG

   Mustafa Kemal’in Selanik Askeri Rüştiyesi’ndeki öğretmenlerinden biri vatan ve hürriyet sevdalısı Kurmay Subay Hasan Bey idi. Hasan Bey birçok defalar okula gelmiş, bu gelişlerinde Mustafa Kemal’i tanımış ve takdir etmişti. Mustafa Kemal’in okuldaki son imtihanında bulunmuş ve onu gördüğünde idadi tahsilini nerede yapacağını sormuştu. Mustafa Kemal’in lise tahsilini Kuleli Askeri Lisesi’nde yapmak istediğini öğrendiğinde bundan vazgeçmesini ve Manastır Askeri İdadisi’ne gitmesini istedi. Onun Manastır’da çok daha iyi yetişeceğine inandığını söyledi. Mustafa Kemal bu tavsiyeyi dinledi. Yatılı ve daha üstün dereceli bir okulda Rumeli’nin en seçkin öğrencileriyle okuma şansına erişti.

Ekran Alıntısı2.JPG

   Peki, Hasan Bey Mustafa Kemal’e neden İstanbul yerine Manastır’a gitmesini önerdi? Bu sorunun cevabını almak için dönemin şartlarına kısaca göz atalım.

   Mustafa Kemal’in okul yılları II. Abdülhamit’in İstibdat Dönemi’ne denk gelmektedir. Bu baskı, sansür ve jurnal dönemi 1878’de I.Meşrutiyet’in ilanı ile başlayıp 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanı ile bitmektedir. İstibdat Dönemi İstanbul’u; Abdülhamit’in şerrinden kurtulmak isteyen Jön Türklerin yurtdışına ve genellikle Fransa'ya gittiği, şehrin her yanının hafiyelerle doldurulduğu, asılsız ihbarlarla insanların tutuklandığı, basının sansürlendiği, hürriyet, vatan, millet, cumhuriyet vb. özgürlüğü çağrıştıran kelimelerin kullanılmasının ve üç kişinin bir araya gelmesinin yasaklandığı bir merkez haline gelmişti.

   O günlerde Manastır’da, ordudaki aydınlar arasında bir uyanış başlamıştır. Bu aydın çevre, saray istibdadını yıkıp memleketi gerçek meşrutiyet rejimine kavuşturmak istemektedir. Vatan ve hürriyet kavramları gerçek manada içselleştirilmeye başlanmıştır. Hasan Bey, hem bu aydınlıkçı ortamı hem de Manastır Askeri İdadisi’nin üstün olanaklarını düşünerek Mustafa Kemal’i buraya yönlendirdi. Bu sayede onun fikri gelişiminde önemli bir rol oynamış oldu.

Ekran Alıntısı4.JPG

   Manastır’da bulunduğu yıllar Mustafa Kemal’in dış dünyadaki gerçeklerle yüzleşmesini sağladı. Osmanlı azınlıklarının bağımsızlık arayışlarına tanıklık etti. Bu sırada Türk-Yunan Savaşı çıktı. Dağlardaki Türk çeteleri Rumlarla mücadele ediyordu. Genç Mustafa Kemal kendisinin de bir şeyler yapması gerektiği düşüncesiyle bir gece bir arkadaşıyla okuldan kaçıp gönüllü olarak askerliğe yazılmaya gitmiş ancak öğrenci oldukları anlaşıldığından geri gönderilmişlerdi. Başka bir gün tekrar kaçmışlar ve bu kez katılacak kıta aramaya başlamışlardı. Ancak yine yakalandılar. Mustafa Kemal nereye gittikleri sorusuna şu yanıtı verdi:

Cepheye,.... Yunanlılarla çarpışmaya!...

   Ali Fuat Cebesoy bu olayı anlatırken aşağıdaki yorumu yapmaktadır:

..Tanrı ona bu fırsatı yirmi beş yıl sonra bahşetti. Vatanı istila eden Yunan Orduları’nın karşısına Başkumandan olarak çıktı ve onları kahretti..

    Mustafa Kemal’in Manastır yıllarındaki fikri gelişimi için Sinan Meydan’a kulak verelim:

Manastır’da bulunduğu yıllar Mustafa Kemal’in Türklük duygularını kamçılamış, gönlünde vatanseverlik ateşinin yanmasına yol açmıştır.

Ekran Alıntısı5.JPG

   Mustafa Kemal batı kaynaklarından verimli bir şekilde yararlanmak amacıyla Fransızca öğrenimine önem vermiştir. Manastır’da tanıştığı ve sıkı arkadaşlık kurduğu Ali Fethi sayesinde siyasetle daha yakından ilgilenmeye ve Fransızcasını ilerletmeye gayret etmiştir. Bu sayededir ki Rousseau, Voltaire, Comte, Desmoulins ve Montesquieu gibi Fransız aydınlarının eserlerini okumuş ve Fransız İhtilali’nin getirdiği özgürlük düşüncesine hakim olabilmiştir.

   Yine Namık Kemal ile tanışması da Manastır yıllarına rastgelmektedir. Onu hürriyet şairi Namık Kemal ile tanıştıran arkadaşı Ömer Naci:

"Mustafa Kemal Manastır Askeri İdadisi’nde artık yalnız bir Osmanlı değil, aynı zamanda Namık Kemal havasında bir vatansever ve hürriyetçi oldu" demiştir.

   Mustafa Kemal 13 Mart 1899’da İstanbul Pangaltı’da bulunan Harp Okulu’na 1283 apolet numarasıyla kaydolmuştur. Artık zamanının neredeyse tamamını Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu sorunlara ve yönetim aksaklıklarına ayırmaktadır. Artık iyice olgunlaşan Mustafa Kemal imparatorluğun kalbi olan İstanbul’da kafasındaki birçok sorunun yanıtını aramaktadır. İdealist duygularla başladığı askerlik eğitiminde özellikle Harp Okulu’nun 2. ve 3. sınıflarında hayallerini gerçekleştirmenin yollarını aramaktadır.

   Harp Okulu yıllarında büyük vatan şairi Namık Kemal’in şiirlerini, istibdadın tüm yasaklarına rağmen, yatakhanelerde gizlice okumaktadırlar. Bir gece Mustafa Kemal yatakhaneye Vatan Kasidesi’nin bir nüshasını getirir ve arkadaşı Ali Fuat’a heyecanla şu mısraları okur:

Felek, her türlü esbab-ı cefasını toplasın, gelsin
Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten.

   Yine Ali Fuat Cebesoy’un hatıralarından öğrendiğimiz üzere Mustafa Kemal, Namık Kemal’in:

Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yok imiş kurturacak bahtı kara maderini.

mısralarını aşağıdaki şekilde değiştirmiştir:

Vatanım bağrına düşman dayasın hançerini
Elbet bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.

   Mustafa Kemal ve arkadaşları 3. Sınıfa başladıklarında artık dimağlarını derslerden başka şeylerle de meşgul etmeye başladılar. Tıbbiye’deki genç aydınların sürgüne gönderilmesi, idarenin aksaması, suistimallerin alıp yürümesi onları feveran ettiriyordu. O günlerde içinde bulundukları fikri durumu Ali Fuat şöyle anlatmaktadır:

Hürriyet taraftarlarının adeta omuzlarına basarak 31 Ağustos 1876’da tahta çıkan Sultan Hamid, en müstebit hükümdarlardan biri olmuştu. Memlekette hürriyet yoktu. Biz genç Harbiyeiler, Fransız İhtilali Beyannamesi’nde insan hak ve hürriyetlerine verilen önemi gizli de olsa okumuş ve öğrenmiştik.

Ekran Alıntısı8.JPG

   Mustafa Kemal 3. sınıfta en çok hürriyet meselesi ile meşgul olmaktaydı. Hürriyet kurtulursa her alanda idarenin düzeleceğini düşünüyordu. Ona göre bunu sağlamak için muhakkak teşkilatlanmak gerekiyordu. Bu teşkilatı memleket içinde ancak genç subaylar kurabilirdi. Kalabalık sınıflarında çok az kişinin Akademi’ye girebileceğini biliyordu. Diğerleri ordu sınıflarına katılacaklardı. Mustafa Kemal bu arkadaşlarıyla şimdiden iletişime geçmekte ve gittikleri yerlerde teşkilat oluşturmalarını öğütlemekteydi.

   Mustafa Kemal Harp Okulu’nda bu teşkilatın ilk özünü oluşturmuştu. Bu gizli teşkilatın üyelerinden bazıları Ali Fuat, Ömer Naci ve İsmail Hakkıydı. Toplamları binleri aşan Harp Okulu öğrencilerine fikirlerini aşılamak için bir dergi çıkarmaya başladılar ve 3 sayı yayınladılar. Bu teşkilat, öğrencileri bir araya topluyor ve Mustafa Kemal kürsüye çıkarak ateşli konuşmalar yapıyordu. Genç subay adayı, devletin içinde bulunduğu durumu tahlil edip çözüm önerileri sunuyor gelecek hakkında değerlendirmeler yapıyordu. O günleri Mustafa Kemal ile yaşayanlardan birisi olan Asım Gündüz, Mustafa Kemal’in kürsüden yaptığı konuşmaların birer konferans niteliğinde olduğunu söylemektedir. Paris’ten gelen Türkçe ve Fransızca gazetelerden öğrendiklerini öğrencilere aktardığını belirtmektedir. Okul yönetiminden gizli yapılan bu toplantılar için Asım Gündüz’e kulak verelim:

O zamana kadar padişahım çok yaşa demekten başka bir şey bilmeyen bizler için Mustafa Kemal’in anlattıkları çok dikkat çekiciydi.

   Mustafa Kemal genç subay adayı arkadaşlarına yaptığı konuşmalardan birinde şunları söylemektedir:

Altı yüz yıl kadar önce anadolu’da doğan Osmanlı İmparatorluğu, 350 yılda Viyana kapılarına kadar ilerledi. İmparatorluğu güçlendiren manevi faktörler zayıfladığı için yavaş yavaş Viyana, Budapeşte, Belgrad elden çıktı. Artık bir avuç Rumeli toprağına sığındık.
Tarihte inkılaplar, önce aydın kişilerin kafasında fikir halinde doğmuş , zamanla toplumu sarmıştır. Bakınız dünkü vilayetimiz Bulgaristan’ın bir milli şairi vardır. Bu şair, kısa zamanda kitleye hakim olmuş,şiirleri halk arasında dilden dile dolaşmaya başlamış ve Bulgarlar onun gösterdiği yolda istiklallerine kavuşmuşlardır.
Sırpların da iki gözü görmeyen bir milli şairi vardır. Toplumun hafızasına milliyet fikrini aşılamıştır.
Yunanlıların da böyle bir milli şairleri vardır.
Başka milletlerin şairleri, münevverleri, böyle çalışıp milletlerini uyarırlarken, nerede bizim mütefekkirlerimiz ? Bizim bir Namık Kemal’imiz var. O Türk Milletinin yüzyıllardan beri beklediği sesi verdi.

   Bu ifadelerden çok net bir şekilde anlayabiliyoruz ki Mustafa Kemal Harp Okulu yıllarında Fransız Devrimi’nin fikirlerinden ve özellikle milliyetçilikten etkilenmiştir ve Türk ulusçuluğunu benimsemeye başlamıştır. Halka ulusal bilinci kazandırma görevini aydınlara ve vatansever gençlere yüklemektedir. Bu konuşmalar ile devrimci bir yaklaşımla arkadaşlarını mücadeleye çağıran Mustafa Kemal:

Arkadaşlar bize büyük görevler düşüyor. Yarın görev alıp gittiğimiz her yerde milletimizi yetiştirmek için birer muallim olacağız. Onları bu istikamete sevk edeceğiz. Vatanımızın içinde bulunduğu tehlikeli durumu aklımızdan çıkarmamak durumundayız.

   Daha İstibdat Dönemi yıllarında millet iradesinden söz eden Mustafa Kemal, sonunda vatanını ve milletini kurtaracağı uzun yolun bağımsızlık ve hürriyet mücadelesine bu yıllarda başlamıştır.

   Genç Mustafa Kemal’in Türk ve Dünya Tarihi üzerine konuşmaları, Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu siyasi durum hakkındaki derin analizleri, siyasal ve teorik konulardaki geniş bilgi yelpazesi sadece Harp Okulu’ndaki arkadaşlarını değil onların ailelerini ve öğretmenlerini de bu dikkat çekici subay adayını tanımaya itmiştir.

Adsız.jpg

   Yakın arkadaşı Ali Fuat’ın ailesi İstanbul Kuzguncuk’ta oturuyordu. Mustafa Kemal ara ara evlerine geldiği için babası onu tanımaktaydı. 1902 Haziran ayı sonlarında İsmail Fazıl Paşa, Mustafa Kemal Efendi’yi göresim geldi diyerek oğluna onu getirmesini söyler. İsmail Fazıl Paşa, Osman Nizami Paşa’ya Mustafa Kemal’den bahseder ve Osman Nizami Paşa bu idealist gençle tanışmak ister. Ertesi gün Mustafa Kemal Osman Nizami Paşa ile tanışır. Paşa Mustafa Kemal’in gelecek hakkındaki sözlerini hayretle dinlemektedir. İki tarafta sorular sorarak birbirini tartmaktadır. Aynı gün akşam olduğunda Mustafa Kemal ve Ali Fuat, Harp Okulu’na doğru yola çıkmadan evvel General’in müsaadesini almak üzere yanına giderler. Osman Nizami Paşa şu kehanette bulunur:

Mustafa Kemal Efendi oğlum, görüyorum ki, İsmail Fazıl Paşa seni takdir etmek hususunda yanılmamış. Şimdi ben de onunla hemfikirim. Sen, bizler gibi yalnız erkânı harp zabiti olarak normal bir hayata atılmayacaksın. Keskin zekân ve yüksek kabiliyetin memleketin geleceği üzerinde müessir olacaktır. Bu sözlerimi bir kompliman olarak alma. Sende memleketin başına gelen büyük adamların daha gençliklerinde gösterdikleri müstesna kabiliyet ve zekâ emareleri görmekteyim, inşallah yanılmamış olurum.

   Bu sözler karşısında mahçup olan Mustafa Kemal başını öne eğer ve:

“Paşa hazretleri, asla layık olmadığım iltifatı gösterdiniz.” diyerek teşekkür eder.

   Zaman Osman Nizami Paşa’yı tümüyle haklı çıkardı..

   Mustafa Kemal 3. Sınıfı 1901-1902 eğitim öğretim yılında 459 arkadaşı arasından 8. olarak bitirdi ve Harp Akademisi’ne gitmeye hak kazandı. Teşkilat faaliyetleri burada daha da ciddiyet kazandı. Bir sonraki yazımda Mustafa Kemal’in Harp Akademisi’ndeki teşkilatçılığı üzerine yazmaya devam edeceğim.

Kaynakça:

Sınıf Arkadaşım Atatürk - Ali Fuat Cebesoy (1966)
Atatürk ile Allah Arasında - Sinan Meydan
Hatıralarım - Asım Gündüz
Fotoğraflar:
Atatürk Fotoğrafları
1 2 3 4 5 6 7

Sort:  

Tebrikler! Paylaşımınız TRListe kurallarına uygun görülmüş olup, günün seçilen yazıları arasında yerini aldı!

Günün seçilen yazılarına buradan ulaşabilir, trliste curation traile nasıl katılacağınızı buradan öğrenebilirsiniz.

Eğer, bizimle iletişime geçmek isterseniz Steemit Türkiye Discord Kanalından bizlere ulaşabilirsiniz.

👍

Teşekkür ederim değerlendirmeleriniz için.

Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by emirfirlar from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.

If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.

Ellerine sağlık, çok özenilmiş ve emek verilmiş bir yazı. Tarih konusunda çok değerli bilgiler paylaşıyorsunuz.

Teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim güzel değerlendirmeleriniz için.

We recommended this post here.

We are Discover Steem, if you like our work consider giving us an upvote. :) If you don't wish to receive recommendations under your posts, reply with STOP.

Coin Marketplace

STEEM 0.30
TRX 0.12
JST 0.033
BTC 64344.02
ETH 3142.36
USDT 1.00
SBD 4.01