Her gün Bir Şair Ve Bir Şiir

in #tr6 years ago

Tevfik Fikret Hayatı

image.png

Şair 24 aralık 1867 de İstanbul da doğmuştur.Gerçek adı Mehmet Tevfik'tir.Annesini küçük yaşta kaybetmiştir.Babasının da sürgünde olması onu hayatı boyunca etkilemiştir.Orta öğrenimini Mahmudiye Rüştiyesinde tamamlamış,liseyi ise Galatasaray Lisesinde(Mektebi Sultaniye) birincilikle tamamlamıştır.Çeşitli memuriyet görevleri almıştır.İstanbul da Galatasaray Lisesinde ve Robert kolejinde öğretmenlik yapmıştır.Daha sonra öğrencisi olduğu Galatasaray lisesinde müdürlük yapmış ve 31 mart olaylarından dolayı burdan da istifa etmiştir.Kendisi 2. Meşrutiyetin destekcisi olmuştur.Bir döneminde İttihat ve Terakkiyi de destekliyordu.Abdulhamit'e muhalif olup hakkında şiirler yazmıştır.İlk şiiri Mirsad dergisinde yayınlanmıştır ve böylelikle edebiyat dünyasında tanınmıştır.19 Ağustos 1915 yılında İstanbul da vefat etmiştir.

Şair yarattığı konu zenginliği ile Türk şiirinin ufkunu açan yeni bir şekil ve söyleyiş kurgusu oluşturan çabalarıyla kendinden sonra gelen Türk edebiyatçılarına örnek olmuştur.Servet-i Fünun döneminde şiirleri daha yumuşak bir üslupta yazardı.Servet-i Fünun dan sonra ise yazı dili çok sertleşmiştir.Şiirlerinde oğlu Haluk'un etkisi olmuştur.Şiirlerinde betimleme ustalığı sergilemiştir.1930 Yılından sonra yazdığı şiirlerde çevresindeki olumsuzluklardan çok etkilenmiştir.Özgürlük ve eşitliğe inanmış sınıfsal çıkarlara dayalı siyasal sistemi eleştirmiştir.Yaşadığı dönemin çok üstünde bir düşünce yapısı vardır.

Eserleri

  • Rubab-ı Şıkeste
  • Tarih-i Kadim
  • Haluk'un Defteri
  • Şermin
  • Hasta Çocuk
  • Sis
  • Millet Şarkısı
  • Doksan Beş'e Doğru
  • Hanı Yağma
  • Balıkçılar
  • Rübab-ı Cevap
  • Haluk'un Çocukluğu
  • Bir İçim Su

Han-ı Yağma

Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor - şu milletin hayatıdır
Şu milletin ki mustarip, şu milletin ki muhtazır
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir
Şu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı zi-safa sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var
Bu sofra iltifatınızdan işte ab ü tab umar
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı can-feza sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malini
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın gider ayak
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı pür-neva sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

resim
kaynak
kaynak
kaynak

Coin Marketplace

STEEM 0.19
TRX 0.15
JST 0.029
BTC 63792.82
ETH 2563.50
USDT 1.00
SBD 2.66