“Dünyayı verelim çocuklara, hiç değilse bir günlüğüne” [Cointurk 26. Projesi][eco#8105]

in #tr6 years ago
Hiç güzel bir 23 Nisan Bayramı anım yok. Aslına bakarsanız çocukluğumun hiçbir milli bayramından güzel bir anım yok. Hangisi hangi bayramdı hatırlamıyorum tabii ama ilkokulda mümkün olan her kılıkta geçit törenine katıldım, onu hatırlıyorum. İlkokul üçüncü sınıfta prenses olarak geçtim, sonra bando takımındaydım, bir keresinde halk oyunları kıyafetiyle yürüdüm, izci kıyafetiyle geçtim ve beşinci sınıfta da 29 Ekim’de okulun flamasını taşıdım.

23 Nisan Çocukları Üşütme Bayramı

Eminim bir gece öncesinde, sabah değişik bir kıyafet giyeceğim diye heyecanlanmışımdır. Okul flaması taşımak da tabii büyük bir “onurdu”. Ama asıl aklımda kalan, sabah ayazında bir kenarda geçit töreninin başlamasını beklerken nasıl titreştiğimiz.
Şimdi düşününce, üşümek belki biraz bulaşıcı bile olabilir. Önce biri üşümeye başlar, sonra bir başkası ve bir bakmışsınız hep birlikte diş takırdatıyoruz.
En çok 29 Ekim’de üşüyoruzdur herhalde ama 23 Nisan’da da sabah saatleri serin olurdu. Derken geçit töreni başlar ve nisan güneşi nihayet kendini gösterdiğinde, hoop, tören bitiverirdi. Sonrasında bir çocuğun özellikle aklında yer edecek bir etkinlik hatırlamıyorum. Bir yerlerde oturulup çay içilir, dışarda öğle yemeği yenir vesaire. Belki bana balon falan da alıyorlardır ama balon öyle özel bir şey değildi –evde de olurdu zaten. Büyüklerin sohbetinden ve bir yerlerde öylece oturmak zorunda kalmaktan sıkılıyorumdur muhtemelen; bir yandan da üzerimdeki kıyafeti çıkarmak istemediğimden hiç eve gitmek istemiyorumdur.

Neşe dolduğum ilk ve tek 23 Nisan

Güzel bayram anım yok ama güzel hatırladığım bir 23 Nisan’ım var.
İlkokul beşinci sınıfta 23 Nisan sabahı annem beni uyandırmaya geldiğinde mızırdandım. Yağmurlu bir gündü. Bunu hatırlıyorum çünkü o günü baştan sona gayet iyi hatırlıyorum.
"Biraz daha uyusam olmaz mı?" diye sordum.

Ve annem belki de o ana kadarki hayatımda duyduğum en acayip şeyi söyledi: “Gitmek istemiyorsan gitmeyebilirsin.”
Nasıl?
Gerçekten gitmeyebilir miydim?
Öğretmenim kızmaz mıydı?
Annem lise öğretmeniydi ve bana o yıllarda müthiş önemli gelen geçit törenine katılmanın hiçbir öneminin olmadığını, öğretmenimin kızmayacağını biliyordu.
Gitmezsem gitmezdim.
Çocukların asker gibi kıta kıta birörnek kıyafetlerle rap rap yürütüldüğü bir törende kimsenin benim eksikliğimi hissedeceği yoktu.


“Dünyayı verelim çocuklara, hiç değilse bir günlüğüne.
Allı pullu bir balon gibi verelim, oynasınlar.”

O gün törene gitmedim. Annem daha sonra güzel bir kahvaltı sofrasına uyandırdı beni. Televizyon karşısında uzun bir kahvaltı yaptık. “Bugün senin bayramın,” dedi annem. “Ne yapmak istiyorsun?”
Yapmak istediğim şeyden biraz utanıyorum; ama onu da yazayım. Makyaj yapmak istedim. Ve evet, annem bana makyaj yaptı.
23 Nisan’ın benim bayramım olduğunu hissettiğim ilk ve tek 23 Nisan bu oldu.
Eh, makyajı da yapmıştım; sonra da zaten büyüdüm:)

Sort:  

İçeriği çok güzel hazırlamışsınız, upvote yaptım. Ben de aynı projeye katıldım. Siz de upvote yapıp desteklerseniz sevinirim :) https://steemit.com/cointurk/@bkatipoglu1/23-nisan-anilarim-cointurk-26-projesi-berhanktpgl-3082

Coin Marketplace

STEEM 0.16
TRX 0.15
JST 0.029
BTC 55400.25
ETH 2294.55
USDT 1.00
SBD 2.33