Tehlikenin farkındayım da...
Geçmiş yüzyıllarda "ileri" dediğimiz toplumlar daha ferah yaşamış ve bilimsel gelişmelere öncülük etmişlerdir. Fakat diğer toplumlar tarafından gündelik hayat içerisinde çok hissedilmemiştir. Örneğin az sonra anlatacağım sorunları başlatan televizyon Türkiye'ye yaklaşık kırk sene sonra gelmiştir. Fakat 1950'de televizyonun eksikliğini yaşayan, "vay bee ağız tadıyla bir belgesel izleyemedik" diyen olmamıştır sanıyorum. Oysa ki ilk yayının üzerinden 25 yıl geçmişti...
İletişim çağı
Bilimin ve teknolojinin ilerlemesi bilgiye daha kolay ulaşmamızı ve diğer yaşamları daha yakından gözlemlememizi sağlıyor. Artık farklı zamanda yaşayan bir insanı kopyala - yapıştır taklit edebiliyoruz. Aklınıza ister Rihanna'nın yayılan saç modeli gelsin ister bilimsel araştırmaların yayınlandığı gibi dünyanın diğer ucunda yapılan devam çalışmaları. Bir şekilde tüm dünya birlikte yaşıyor gibiyiz.
Kimyasal tepkimelerde tepkime hızını yavaş adım belirler.
Burada işler değişiyor. Dünya, kim en ilerideyse o kadar ileride kabul ediliyor. Şahsen bir itirazım yok. Ben de öyle kabul ediyorum. Takip ettiğimiz kadar ilerleme fırsatımız bizim de var. Çünkü kimse yeni bir element keşfedip kendine saklamaz. Bir sonraki Apple cihazının bilgileri zaten umurumda değil. O nedenle dünyanın geldiği noktayı biliyoruz. Bilim insanları keşiflerine sadece isim veriyor. Bildiklerini herkes ile paylaşıyor. Peki tepkimenin yavaş adımı ne oluyor?
Toplumun tamamı, bilim dünyasında gelinen noktaları takip etmediği gibi kültürel anlamda da takip söz konusu değil. Fakat nasıl bilgimiz olmadan telefon kullanabiliyorsak kültürleri bilmeden karşılaştırdığımız da oluyor. Bu da ön yargılar, kıskançlıklar ve tatminsizlik doğuruyor. Daha önce eksikliği yüzünden hayıflanmadığımız televizyon, artık bir çok şeyin eksikliği yüzünden hayıflanmamızı sağlıyor. Yüzmek için İstanbul'un uygun olmayan noktalarını kullanan insanlar otobüsle evine dönerken, Maldivler'in bembeyaz kumlarından berrak suya giren insanları görüyor.
Artık farklı yaşamlar dikkat çekiyor. Hatta bile isteye reklamı yapılıyor. Üzerine bir de yeni yetişen nesil.. Youtube egemenliğine girmiş genç beyinler artık üreten taraf olmak istemiyor. İzledikleri youtuberlar onların kahramanı oluyor. Yerinde olmak istedikleri insanlara her baktığımda evrimin tersinir bir tepkime olduğunu savunan birini görüyorum.
Daha az beyin daha az beyin ne kadar az beyin o kadar iyi hadi omurliğimize devredelim her şeyi!
Ben bir buçuk dakikasını izledim. Üç günde bir milyondan fazla izlenen bir video. Şahsın sekiz milyon abonesi var.
Videonun yorumlarına bakıyorum. Herkes beğeni, takip abone bir şeyler peşinde. Dünyadan beklentileri, dünyaya sunmak istedikleri bu yani. Size rastladığım yorumların bir kısmını olduğu gibi atıyorum.
- Jadolive- kemal kanalına abone oldum sende benım kanalıma abone olurmusun
2.Benim kanalım yok ama yorumu beğenirsen abone olurum
3.Jadolive- kemal yorumu beğendim sende bana olurmusun abone
4.SON VİDEOMA LİKE ATIP GÜZEL YORUM YAZANLARA 5 HESAPLA ABONEYİM
5.SON VIDEOMA like VE YORUM atıp kanal ima abone olup bildirimleri açan herkese ABONE olu cam söz veriyorum
6.Kanalıma abone olana 3 heaaptan abone olurum valaha yemin ederim
Şimdi hal böyleyken her yerde zaman aynı hızda mı akıyor? İnsanların bir kısmı bir yaşam içerisinde diğerlerinden farklı bir türe dönüşmüyor mu? Kimi eve götüreceği ekmek için çabalarken kimi bir türlü saygı duyamadığım enes batur'u izleyerek büyüyor. Tabi bu arada aynı kromozom sayısına sahip başka bir ırk evrenin sırlarını çözmeye çalışıyor.
Bir de para faktörü var tabi. İstatistiklere göre paranın büyük kısmı insanların daha az bir kısmında toplanmaya devam ediyor. Kapitalizmin kestiği kol kanamaz mıydı? Yok o başkaydı neyse.
Peki nereye gidiyoruz?
Daha az para, paralı insanların yaşadıklarını daha çok görme fırsatı, sistemin aptallığa ittiği insanlar, bin cahil gücündeki youtuberlar... Hepsine insan diyoruz da hiç alakamız kalmadı. Hem de sürekli görebiliyor olmamıza rağmen. Çok farklı yerlere koşuyoruz. Tüm bu gruplar olgunluğa ulaştıktan sonra çok geç olacaktır. Göreceğiz, isteyeceğiz ve alamayacağız. Tehlikenin farkında mısınız?
Aslında tehlike dediğin insanoğlu varolduğundan beri olan şey. Sadece sosyal medya ile daha ulaşılır ve gözönünde oldu. Bu sebeple de dikkatimizi daha çok çekiyor ve sinir bozabiliyor. Bu sadece bizim toplumumuza özel değil, tüm dünya toplumlarında benzer durum mevcut. Hem okul hem aile eğitiminde ideal yakalanmadığı müddetçe de toplumun bu durumundan yakınmanın bir faydası da yok. İnsanoğlu ne ekiyorsa onu biçiyor. Ekimi de eğitim ve bizzat kendinden örnekli hayatlarla gerçekleştiriyor.
Şu an iletişim ile süreç daha psikolojik bir tehdit haline geliyor. Zaten genel bir sorun olduğunu belirtmiştim. Tabi ne ekiyorsa onu biçiyor orada haklısın. Fakat farkındalık yok her zamanki gibi
Bi'kase yoğurt
Kaptan beni keyiflendirmeyi biliyorsun :)
This post has received a 1.56 % upvote from @drotto thanks to: @doctorbishop.
Bu gidişin en kötü yanı da, iyi ve doğru işler yapmaya çalışıp, karakterli bir insan olmaya çalıştıkça etrafın tarafından dışlanıyor, hatta kötüleniyorsun.
Tehlikenin farkındayım
Bazen toplumu dışlamak daha mantıklı. Fakat uzun vadede kişiler değil büyük kitleleri sorun bekliyor
Evet maalesef :(
Yerinde tespitler, haklısınız. Savaşmak yerine bu durumu lehimize çevirecek bir akıl üretmek sanki çare gibi geliyor bana, ciddi ve önemli konuları eğlenceli anlatabilmek belki..
Değişime direnmeden kontrol edebilmek..
Tabi değişime direnmek değil zaten kasıt. Her zaman farkındalığı konuşmadık mı zaten.
Görebilse tercihlerini değiştirecek çok insan var. Bu beni rahatsız ediyor
Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
Gençlik için üzülüyorum. Yetiştiren de bizleriz ...
Öyle. Ne kadar çok insan düşünürse o kadar iyi. Biliyorsunuz kelebek etkisine inanıyorum :)
You got a 8.31% upvote from @upme thanks to @doctorbishop! Send at least 3 SBD or 3 STEEM to get upvote for next round. Delegate STEEM POWER and start earning 100% daily payouts ( no commission ).