Öyle bir toplumuz ki
Dünya'nın en huzursuz kentinin (savaş olmayan) en huzursuz semtlerinden birinde yaşıyorum. Yaz okulu vesilesiyle yaz aylarında da buradayım. Farklı kaygılarla yıllarca uzattığım okulumu artık bitireyim diye... Bu sabah ilk sınav notum açıklandı : 05
Kendi okulumdan almadığım bu dersin sınavına girdiğimde "diğer okullarda hayat ne kadar kolaymış" demiştim. Çünkü sınavı 15 dakikada bitirmiştim. "Sevgili okulum YTÜ'de bunlar örnek soru olarak bile çözülmez" diyordum. Hala da diyorum. Sınavı iki kez kontrol ettim. Kurduğum denklemler doğruydu. Bir tek son soruda matematiğim yetmedi ve sonunu getirmedim.
Fakat sevgili hocamın bazı prensipleri varmış. Sorular sadece onun yöntemi ile çözülmeliymiş. Daha önce de çok karşılaştım "prensiplerim var" diyen akademisyenlerle... Bir sınavda erimiş metale eriyik yerine ergiyik yazdığım için dersi verememiştim. Ki doğrusu odur. Fakat başka bir hoca, notlarında ergiyik kelimesi kullanıldığından dersi aldığım hocayı rahatsız etmiştim.
"Çocuklar sizden tek bir şey istiyorum" diye derse başlayıp beş tane madde sayan akademisyenler... Kalan dördü için "zaten bunları söylemeye bile gerek yok ama..." diye devam eden doçentler, profesörler... Kimi benim yöntemimle sonuca ulaş der, kimi benim kelimelerimi kullan der, kimi diğer hocaların kullandığı değişkeni kullanmanı istemez... Tahtaya sürekli "misal" yazıp örnek soru çözen bir hocaya "hocam neden sürekli misal yazıyorsunuz?" diye sormuştum. "Çünkü örnek kelimesi Türkçe değil" cevabını aldım. "Arapça" diyerek düzelttim. Hoca anlamaya çalışır gibi bana baktı. Vermeniz gereken cevap: "Örnek kelimesi Arapça değil" olması gerekiyor hocam. Çünkü örnek kelimesi yerine kullandığınız kelime Arapça. O nedenle Türkçe olmaması bir anlam ifade etmiyor. Sınıfın önünde yapılan bu hareketler dersi vermeniz için iyi bir fikir değil. Peki gelelim büyük soruya... Siktiğimin denklemlerini doğru kurup, doğru sonuca varmak ne zaman önem arz edecek? Sikeyim sizi de prensiplerinizi de. Herkes bir şekilde kendini güçlü ve önemli hissetmeye çalışıyor. Bir şekilde imza atmaya çalışıyor. Hey Doctor, okulun benim sayemde altı ay daha uzuyor. Beni unutmazsın artık! Evet aferin sana. Sayende İstanbul'da boktan bir hayata devam etmek için muhtemelen altı ay daha sömürüldüğüm işlerde çalışacağım. Öyle bir toplumuz ki, her alanda elinizi sallasanız bir embesile çarpıyor. Yıllar içerisinde kendisini önemli hissetmek için prensip bulan insanlar. Ne güzel de isim vermişler değil mi saçma egolarına? Adı prensip olunca herkesin uygulaması gerekir çünkü... Size hayranım. Çok muhteşem insanlarsınız, o attığınız imzalar, kendine has özellikleriniz nasıl da etkiliyor beni. Ben aptal insanların yoluma çıkmasından bıktım. Onların egolarıyla, prensipleriyle savaşmaktan bıktım. Sadece işimi yapıyor olmamın yetmemesinden bıktım. Kaybetmekten bıktım. Sadece akademik dünyadan bahsetmiyorum. Biraz yetkisi, gücü olan herkes şımartılmak istiyor. Topluca şımartayım sizi. Çok iyisiniz, valla harikasınız. Çok heybetlisiniz. En büyük hayalim sizden biri olmak Bıktım gerçekten bıktım. Bu şehirde hayatta kalmaya çalışmaktan bıktım.
Nedense böyle hocalar hep var. Üniversiteye başladığımda matematik hocamız böyleydi, noktaya virgüle yazım ve ifade şekline kadar dikkat ederdi. İtitraz edince de; Burası akademik bir yer ve sizler akademik yazım kurallarına uygun olarak hareket etmek zorundasınız" derdi ve dersten kalırdık.
Isı Transferi hocamda ise tam tersi şeyi görmüştüm; Sınavda tamamen formüllerden bağımsız bir şekilde hareket ederek mantıksal denklemlerimi kurmuştum ve 15 dk gibi bir sürede bitirmiştim. Herhalde düşük not alacağım düşüncesi olmasına rağmen sınıftaki en yüksek notlardan birini almıştım. Bu hocamız Nasa da projelerde çalışmış, okumanın önemini bilen. Odasını ziyarete gittiğimizde Victor Hugo'nun Sefiller romanından bahseden ve Sefiller'in orjinal baskısının giriş'ini ezbere bilip hayat felsefesiyle harmanlayan bir adamdı. Genelde kendisine, kafayı sıyırmış gözüyle bakılırdı.
Bu insanlar hayatını etkileyince sorun başlıyor. Neyle savaştığımı bile bilmiyorum.
az bile yazmışsın..
dersleri kendi bomboş kitaplarını satmak için reklam malzemesi yapmak için kullanan, tv'lere şu gün çıkacağım aman izleyin ha diyenleri de var bunların.
hiç unutmam aynı dersin başlangıç seviyesini alttan alırken, iki sınavın da aynı gün 10 dakika arayla olacağına sevinmiştim, benzer şeyler nasılsa diyerek:)
ilk sınavda sorulan tanımın ikinci sınavda da aynen sorulması üzerine bir sayfa yazdıktan sonra farkına varmıştım iki hocanın o tanımı zıt olarak açıkladıklarını:)
silmek ağrıma gitmişti, ee prensip meselesi sonuçta bazen 2+2=4 değil de 5 dememizi istiyorlar..😑
Aynen zaten hoca prensipleri öğrenmeye gidiyoruz bilimin ne önemi var.
@doctorbishop üzüldüm yazını okuyunca. Üniversitede ders vermek gerçekten zor.Sıyırmış hocalar hep oluyor. Ben 2 taa fi tarihinde 2 yıllık elektronik okumuştum. Orada bile yazında bahsettiğin gibi hocalar vardı. Geçen ziyaretime gelen yeğenimin Marmarada ki hocası derse bisikletle gelip geziniyormuş. Sınavlarda kelli felli adamlarla beraber oturuyoruz diyor. Umarım çabuk kurtulursun ne diyeyim:(
Yaz okuluna marmaraya gidiyorum işte. Rezalet bir yer ya. Kalite namına bir şey yok. Ne insan ne ders
Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by doctorbishop from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.
If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.
Durumuna çok üzüldüm arkadaşım. Son derece haklısın. Ben üniversite yaşamımda şunu çok iyi anladım. Okulu kazandın mı kompleksli olmayan değerli hocaları can kulağıyla dinleyeceksin. Ezberlemeye uğraştıran benim dediğim olacak diyen hocalarıda sallayacaksın. Gerekirse kopya falan bir şekilde geçeceksin. Zaten adamın amacı eğitim vermek değil.
İşte bir şekilde geçmene de izin vermiyorlar. Zorla istediği insana dönüşmen gerekiyor. Bazen az hasarla atlatamıyoruz hocam...
This post has received a 1.56 % upvote from @drotto thanks to: @doctorbishop.
Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
Çok üzüldüm. Neşeli bir şey okuyayım diye açmıştım. Memleket embesil dolu hakikaten. Giderek de daha feci oluyor. Normal insan kalmadı. Bizde curve olmasa ben de hayatta mezun olamazdım.
Farklı yerlerde de önümü kesiyorlar. Tek isteğim yapmam gereken iş 10 kglık kuvvet gerektiriyorsa o kadar kuvvete yapabileyim. Sürekli 15 vermek zorunda olmaktan bıktım.
Senin için sıradaki parçayı neşeli söylerim. Sözüm olsun :)
You just planted 0.13 tree(s)!
Thanks to @doctorbishop
We have planted already 3272.20 trees
out of 1,000,000
Let's save and restore Abongphen Highland Forest
in Cameroonian village Kedjom-Keku!
Plant trees with @treeplanter and get paid for it!
My Steem Power = 19245.74
Thanks a lot!
@martin.mikes coordinator of @kedjom-keku
Calm down doc :)
Üni bitince yolculuk nereye
O kadar bilmiyorum ki. İsteklerim iş dünyasıyla hiç paralellik göstermiyor