Türkiye'nin İlk Steemit Projesi

Size üniversite zamanlarımızda başlamış olduğumuz bir projeden bahsetmek istiyorum. Steemit'i ilk duyduğumda işte bizim projeyi gerçekten hayata geçirmişler dedim. Proje dediğime bakmayın böyle sadece kağıt üzerinde, kantinlerde şöyle yapalım böyle yapalım dediğimiz bir olay değil bayağı bayağı hayata geçirdiğimiz ama yaşatamadığımız bir proje.

TECRUBEM.NET

Projenin fikir babası ben değilim fakat bayağı emeğim geçtiği için ve okunaklı olsun diye bazı kısımları birinci ağızmış gibi anlatmaya çalışacağım.

Sene 2009. Yaklaşık 5-6 kişilik elektrik-elektronik, makine, harita mühendisliği bölümlerinde okuyan bir grubuyuz. Grubun tümü benden büyük; hepsi birbirinden mükemmel, idealist insanlar. Ortada bir tecrübe paylaşım platformu yapma düşüncesi var, bunu nasıl yapalım nasıl edelim derken tecrubem.net sitesini kurduk. Fikrimiz öyle üst kalemden akademik ya da ukala yazılar yazmak değil. Basit, belki çok az kişinin işine yarayacak ama o kişi bu yazıya ulaştığında aklında soru işareti bırakmayacak detaylarda olacaktı. Nitekim böyle de başladık; okuduğumuz bölümden, kaldığımız yurttan, memleketimizden, gittiğimiz mekanlardan aklımızda kalanlarla tecrübelerimizi yazmaya başladık.

Bir yazı, iki yazı, beş, on, yüz derken kısa sürede siteyi boş ev halinden kurtardık. Sitemizin ziyaretçi sayısı da her geçen gün artıyor. Her yuvarlak sayıda sevinç nidaları atıyoruz. "Beyler bugün 50 kişi girmiş", "Bu yazıyı 1.000 kişi okumuş"," Beyler 10.000 barajını aştık". Siteye ilk yapılan yorumda nasıl çıldırdığımız gözümün önünde. Aynı zamanda sitenin Alexa sıralaması, pagerank'i da gayet iyi yükseliyor. O zaman benim diyen siteleri bile neredeyse geçmeye başladık.

Alternatifimiz bol olsun diye birçok konu başlığı oluşturduk. Eğitim, eğlence, gezi, - en fazla ilgi gören- seks/ilişkiler bölümü gibi.

Fakat bir yerden sonra yazılar kısalmaya, gönderiler azalmaya başladı. Bunun ilk sebebi ders yoğunluğumuzun artmasıydı. Ayrıca kayda değer tecrübelerimizin azaldığını da fark ettik. Bazı dönemler internetten yaptığım araştırmaları derleyerek yazılar yazmışlığım var, mesela hiç gitmediğim Kuşadası'nda Yaptığım tatil gibi :)

Baktık bir yerden sonra yazılar kesilme noktasına geldi ama çılgınca, projemize de devam etmek istiyoruz. Yine bir akşam oturup beyin fırtınası yaparken siteyi diğer kullanıcılara da açma fikri geldi. Üzerine oturup düşündük taşındık. Ön büyük problemimiz şu : İnsanlar neden yazsın ki !

Buna da belki de her insanın ilk aklına gelecek çözümü bulduk. Okunma başına para vermek.

Oturup bununla ilgili yine basit seviyede bir algoritma hazırladık. İşte bu kısmımız Steemit'e en benzer kısmı. Tek gelir kaynağımız Google Reklamlar olduğu için algoritmada çok fazla değişken kullanamadık tabi. Olayımız özet olarak şu oldu.

• Okunma sayısına göre para verilecek
• En çok yorum, paylaşım, ziyaret alan yazı ana sayfaya çıkartılacak

Reaksiyon alır mıyız, yazan olur mu derken bir baktık gerçekten de insanlar yazıyor. Vadettiğimiz ödemeler düşük olsa da kimisi keyif aldığı için, kimisi parası için yazmaya başladı. Her gün onlarca tecrübe geliyor. Kimi konsept dışı, kimi imla hatası dolu ( mükemmel Türkçe'miz olduğunu söylemiyoruz ama hakikatten bazı yazılar klavyeye oturmuşçasına yazılmıştı). Bu sefer farklı bir durum ortaya çıktı tabi; Yazım yanlışlarını kontrol etmek, kopya içerik olup olmadığına bakmak vs.

Bundan sonra ki süreçte işimiz içerik oluşturmaktan ziyade, kendi çapımızda kontroller yapmakla geçti. Bu sırada yine sitenin ziyaretçi sayısı artmaya devam ediyor ancak ele avuca gelen birşey yok. Geleni dağıtıyoruz. Bilen bilir Google Reklamlar'dan köşe oldum demek için bayağı bir fırın ekmek yemek gerekiyor.

Bu süreçte cebimize beş kuruş para girmedi, işi tamamen keyif için yaptık fakat başta da söylediğim gibi diğer arkadaşlar benden büyüktü ve teker teker mezun olmaya başladılar. Her mezuniyette kan kaybettik, beyin fırtınası toplantılarımız azalmaya başladı. Geleceğini çok parlak gördüğümüz ve hala devam etseydik çok iyi bir yerde olacağımıza inandığımız projemiz git gide tökezlemeye başladı. Asıl düşüşümüzü de sitenin yazılımı, tasarımı ile ilgilenen arkadaşımızın daha fazla zaman ayıramayacak duruma gelmesi ile oldu. Bundan sonra da tecrubem.net'i rafa kaldırmak zorunda kaldık.

Kapanışı çok hızlı yaptığımın farkındayım ama inanın ne oldu, nasıl oldu demeye kalmadan bir anda gündemimizden düştü Tecrübem.net.

Tekrar bir araya geldiğimizde sık sık gündeme getiriyoruz Tecrübem'i ama güzel bir hatıra olarak, bundan sonra o ilk günkü enerji ile başlayamaz hiçbirimiz.

Steemit'in Tecrübem'e bu denli benzemesi açıkçası çok hoşuma gitti. Bazen yazacak bir mecra arıyor insan, böyle bir platformun olması gerçekten güzel olmuş.

Geç keşfetmiş olsam da yakından takip etmeye devam edeceğim.