Türkiye’de Sinema

Elbette bir Hollywood’umuz yok ama iyi yönetmenlerimiz ve oyuncularımız olduğunu düşünüyorum.  

Mizah kokan bir ülke olduğumuz için kısa yoldan güldüren, çok duygusal bir millet olduğumuz için çabucak ağlatan filmlerden hemen etkileniyoruz. Etkilenmeyelim demiyorum, fazla etkilenmeyelim diyorum :)

Sağlam sinemaseverler bu konuda fazlasıyla radikal. Mesela Recep İvedik serisi sanatsal anlamda herhangi bir olayı yok. Fakat fazla rağbet gördüğü için filmi izleyenler yeriliyor, eleştiriliyor hatta yaftalanıyor. Bu denli abartmamak lazım. Filmin içerisinde duyar kasılabilecek bir çok konu var ama sinema birazda böyle bir şey. Kendi filmini yazıyorsun ve istediğin gibi bir film yapabilirsin. Bu Şahan Gökbakar’ı yerden yere vurma hakkını vermez kimseye. Kültürel ve entellektüel manada birikimi olan ama Recep İvedik filmlerine gülen insanlar tanıyorum. Biraz eğlenmeyi bilmek gerek. Ülkede binlerce sorun varken Recep İvedik’i izleyip sorun kasmak yerine gülmeye çalışmak bize daha iyi gelir diye düşünüyorum:)

Örneğin fazla duygusal kastığı için Mahsun Kırmızıgül filmleri benimde eleştirilerime maruz kalıyordu. Çok fazla duygu sömürüsü var. İnsanların hassas noktalarını iyi biliyor Mahsun Kırmızıgül. Ama benim Mahsun Kırmızıgül filmlerinde çok beğendiğim bir nokta var. Filmde bu ülkenin bazı sorunlarıyla ilgili, önyargılarla ilgili, özellikle Doğu’daki insanlarla ilgili ve Doğu insanının kendine alması gereken çok güzel mesajlar, imalar var. Bu yönünü takdir etmiştim. Fakat yinede beni tam anlamıyla tatmin etmiyor :) Keza Recep İvedik için yorumum “sadece gülelim sanat için kalite filmlere gidelim’dir” Eğer Türkiye’de sinemaya gidenlerin tamamı Quentin Tarantino, Cristopher Nolan, Woody Allen ve bir çok ünlü ve başarılı hollywood yönetmenlerinin filmlerini bir kez izlemiş olsaydı yönetmenden, senaristten daha fazlasını bekler, tatmin olmaz ve sektöre çok büyük bir katkı sağlamış olurdu.

Bunun yanında gerçekten çok çok başarılı olduğunu düşündüğüm günümüz yönetmenleri de var. Bunların başında bana göre Onur Ünlü geliyor. Kendine özgür mizah anlayışı var. Aynı zamanda senarist. Türk Sinema tarihinin en cesur yönetmen ve senaristlerinden biridir. İtirazım var sinema filmini mutlaka izleyin. Ayrıca Leyla İle Mecnun isimli dizisinide tavsiye ederim.

 Zeki Demirkubuz’dan Masumiyet, Kader ve Yeraltı

Nuri Bilge Ceylan’dan , Ahlat Ağacı’nı mutlaka izleyin. Diğer filmlerini de şiddetle tavsiye ederim. Çünkü fazla zevk almasanız bile size katacağı çok şey olacaktır.

Çağan Irmak’tan Babam ve oğlum, Issız Adam ve Unutursam Fısılda keza harika filmlerdir.  

Yılmaz Erdoğan’a ayrı bir parantez açmak istiyorum. Büyük hayranı olduğum bir tiyatrocu senaristliğini de çok beğeniyorum ve şairliğine de hayranım. Bir demet tiyatro’yu, skeçlerini mutlaka izleyin. Sevebilme ihtimali, sevgilim yoksa sen sevgilim olmayabilirsin, sana bakmak isimli şiirlerini de mutlaka inceleyin. Çok siyasi ve sosyal mesajları var. Kendine özgü mükemmel bir mizah anlayışı var. Tanışık olduğum ve hayranı olduğum bir kişilik. Başarılı TV programları var. Vizontele filmleri, organize işler izleyipte aşık olacağınız filmler mutlaka izlemeli herkes. Katılarak güleceğiniz ve repliklerini günlük hayatta kullanacağınız filmler. Diğer filmlerine de mutlaka göz atmanız gerekiyor.

Eski yönetmenlerden ise Yılmaz Güney, Ertem Eğilmez, Derviş Zaim, Yavuz Turgul’un mutlaka izlenmesi gerekiyor. Yılmaz Güney siyasi görüşü bir tarafa bırakılıp her anlamda ele alınmalı, okunmalı ve incelenmeli. Yol filmi Altın Palmiye ödülü almıştır. Ayrıca Yılmaz Güney bize Tuncel Kurtiz’i kazandırmıştır.

Çokça okumalı, çokça izlemeliyiz. Çocuklarımızın artık yönetmen olma hayali de olmalı. Gençlerimiz sinema sektöründe fikir sahibi, eleştiri sahibi olmalı. Sinema sanatı insanın ufkunu açacak bir derya.  

Sağlıcakla kalın, saygılarımla.