Okulumuzda törenimizi en güzel şekilde yaptık,danslar yapıldı, oyunlar oynandı, şiirler şarkılar okundu. Sizlerle de bu güzel günde okulumuzda yaşadıklarımızı paylaşmak istedim. 😊 

Öncelikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hakkında kısa bir bilgi ile başlayalım:

•  23 Nisan'ın Milli Bayram Addine Dair Yasa, Birinci Büyük Millet Meclisi'nin açılışından tam bir yıl sonra, 23 Nisan 1921 yılında onaylandı yasa 2 Mayıs 1927'de ise Ceridei Resmiye'de (Resmi Gazete) yayımlanarak yürürlüğe girdi.  
• Atatürk, 23 Nisan 1921'de Milli Bayram olarak kutlanmasına karar verilen 23 Nisan Bayramı'nı, 23 Nisan 1929 tarihinde çocuklara armağan etti. Böylece 23 Nisan ilk defa, 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak kutlandı. 
•  23 Nisan, 27 Mayıs 1935 tarihinde çıkarılan Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun ile "Ulusal Egemenlik Bayramı" olarak kutlanmaya devam edildi. 
•  1981 tarihli Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'da, 20 Nisan 1983'te yapılan değişiklikle, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramının adı, "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" olarak değiştirildi.1979 yılında ilk olarak 6 ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşınılan bu milli bayramda, dünyanın bir çok ülkesinden çocuklar Türkiye'ye gelmeye başladı. Türkiye, dünyada çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke. 

Kaynak

Gelelim Kutlamamıza 😁 

Sabahın ilk saatlerinde heyecanla kalkıp dünden ütülediğim gömleğimi ve takım elbisemi giydim, yakasına Atatürk rozetimi taktım ve çıktım okul yoluna. 

• Sabah saatlerinde birçok veliyi okula gelmiş bulmak beni çok mutlu etti. Servislerle dağ köylerinden gelen veliler hemen yerlerini almıştı yüzler gülüyor çocuklar koşturuyordu, tam bayram havası vardı yani.  🌼 

• Hemen çocuklarla hazırlıklara başladık, bandoyu ve tüm okulu topladık, üstümüze başımıza çekidüzen verdik. Bütün köyü bandoyla dolaşıp halkı davet edecektik bayramımıza kolay değil. 😀 

• Sonra sıramıza girdik ve çıktık köyün yoluna. Bando önde biz arkada rap rap rap rap...(Köyden geçiş videosunu en sona koyuyorum bütünlük açısından.)

• Tüm köy halkı sokaklara dökülerek bizi selamladı, alkışladı. Birçoğu da her yıl olduğu gibi geleneksek olan bu yürüyüşümüzü video kaydına almayı ihmal etmedi.  😊 

• Okula döndüğümüzde ise biraz soluklanıp önce dans gösterilerine başladık.  Türkiye'nin her yerinden gelen öğretmenlerimiz sayesinde çocuklar balkan danslarından, halaya, horona, modern danslara kadar birçok dansı sergilediler. 

• Danslar bitince oyunlara geçtik, her çocuk istediği oyuna katılarak hem eğlendi hem rekabet ederek minik ödüller kazandı. En uzun tuttuğumuz bölüm burasıyla çoğu veli kalkıp evlerine gitti. Hiç umrumuzda olmadı bu durum çünkü onların bayramı bugün, bazı okullar gibi askeri düzende dans et, rahat hazır ol, gül, alkışla şeklinde bayramlar bana göre değil. Çocuk bayramıysa çocuk ön planda olmalı veli ya da protokol değil hiç bir zaman.

• Halat çekmeyle başladık.

• Top sektirmeyle devam ettik yarışmalara.

• En eğlenceli yarışmalardan biri okçuluk oldu. Veliler ve biz de katıldık buna. 😁 

• Bu oyunu köyde öğrendim adını bilmiyorum ama çocuklar baya eğleniyor. Kısaca oyun şöyle; iki kişi karşılıklı alınlarına elma koyuyor ve oyun havası eşliğinde elmayı düşürmeden oynuyorlar. Elmayı düşürenler kaybediyor sona bir takım kalana kadar oyun devam ediyor.

• En eğlenceli ve rekabet dolu yarışma ise şüphesiz el arabası yarışmasıydı. Çocuklardan biri el arabası oluyor biri kullanan, turu en hızlı tamamlayan kazanıyor. İzlerken gerçekten eğlendik.   🤣  

Oyunlardan sonra yemeğimizi yiyip yavaş yavaş dağıldık. Dolu dolu, eğlenceli ve yorucu bir bayram oldu bizim için. Çocukların mutluluğunu biraz da sizinle paylaşmak istedim. Biraz uzun bir konu oldu farkındayım. Duygu ve düşüncelerinizi bizimle paylaşırsanız çok mutlu olurum.  😇 

BONUS: Köyden geçişimizin kısa bir videosunu da buraya ekliyorum.