Dümen

in #tr6 years ago (edited)

Savaş gemilerini bilirsiniz, dev gövdeleriyle engin denizlerde beyaz köpükler bırakarak ilerler, değişik tip ve güçte birçok saldırı ve savunma amaçlı silah sistemlerine ek bir de mürettebatını taşırken sadece savaşmak için değil, barışın korunması için, gambot diplomasisinden bayrak göstermeye kadar bir dizi görev de yüklenir.
O kocaman gemilerin dümeni nasıldır biliyor musunuz?

Hayalinizde canlandırdığınız gibi değil, avuç içi kadar bir "düğme", parmak uçlarıyla milimetrelik hareketlerle geminin yönünü büyük derecelerle etkileyebilecek bir kumanda düğmesi...

Savaş gemileri, çok pahalı yatırımlar olmalarının yanı sıra, hemen her hayati parçasının özelliklerine hâkim uzman mürettebat ve komutanları olmadan, üzerlerindeki tüm teknolojik alt yapıya rağmen, hiçbir işe yaramayan demir yığınlarından öte anlam ifade etmezler..

Tüm bileşenlerin kendi sorumluluklarını yerine getirmeleri halinde son söz komutana ve parmaklarının ucundaki o küçük düğmeye kalır iş...

Dümeni olmayan ya da çalışmayan geminin hiçbir işe yaramayacağı da malumunuz..

Bu bağlamda soralım;

İnsanoğlunun dümeni nedir?

İlkeleridir...

İlkelerimiz, engin denizlerde gemimize doğru hareketi yaptırabilmek için elimizin altındaki en önemli parçamızdır.
Pusulamız aklımızdır, rotamız hayattan beklentilerimizdir...

İlkeler denilince aklımıza içi boş, çoğu zaman süslü hatta hamaset dolu söylemler gelmesi doğal ancak doğru değildir.

Çok temel unsurlardır ilkeler;
Doğruluk, dürüstlük, çalışkanlık, aklın bize sunduğu tüm olumlu değerler arasından seçip aldıklarımız, hayatımıza yön veren, anlam katan herşeyin etki çarpanı yüksek bir küçük bileşkesi...
İlkeler, sık sık ideolojilerle karıştırılır, onlardan parçalar barındırdığı gerekçe gösterilerek...

Oysa ideolojiler tüm toplumlar hatta bireyler için tek başına yekpare ele alınamayacak kadar geniş bir alana yayılmıştır. İdeolojilere değişik anlamlar yüklenebilir, uygulamalarda farklılıklar olabilir, ya da farklı tabanlarda benzerlikler gösterebilir.

Çoğu kez, ülkemizde pek sık görüldüğü gibi, doktrin merkezli olmak yerine belirli isimler üzerinden, onların söylem ve eylemlerinden şekillenir. Toplum bileşenlerinin kendilerini ifade etmelerinde birer araç haline gelebilir.

İdeolojik boşluklar ise, az ya da çok gelişmiş olsunlar, tüm toplumlar için siyasal kitleleştirmede kullanılan en etkili araçtır. Üzerine okumadan, düşünmeden, sorgulamadan bir gruba ya da herhangi bir harekete aidiyet hisseden bireyler, zamanla içsel ilkelerini bu ideolojik boşluklarla, minik baloncuklarla, doldurup, dümenlerini bir büyük ele, bir kurtarıcıya teslim etmekten de çekinmez hatta bunu zorunluluk olarak görürler.

Zamanla gelişen, başkalaşan dış dünyanın getirdiği yenilikler, dayattığı zorunluluklar, içi baloncuklarla dolu iç dünyaları sıkıştırmaya başlar. O baloncuklar birbiri ardına patlarken, ne yapacağını, kime neden inanacağını bilemeyen benlik duygusu, dümeni kilitlendiği için denizin ortasında kalıverir.

İlkeleri olanlar ise, her şartta sebep- sonuç tahlilinde bulunduklarından, herhangi bir şahsa ya da akıma değil tamamen kendilerine ait, tertemiz değerlere sıkıca sarılanlar bu değişim fırtınasında sağ salim ilerleyebilir, konvoya yol gösterebilirler.

Özellikle son kırk yıldır, iyice yıpratılan hatta yok edilen öz değerlerimizi hatırlamak, ilkelere sahip olmanın tuhaf, yanlış ya da karikatürize edilecek bir yanı olmadığının hatırlanması gerektiğine inanıyorum.

Hiçkimse kendisine yalan söylenmesini istemez, o halde kişinin kendisi de yalan söylememelidir örneğin...

Hiçkimse hakkının yenmesini istemez o halde kişinin kendisi de kimsenin hakkını yememelidir...

Bırakın içi boş, hamaset dolu tiradları bir kenara, sabah evden çıkıp akşam geri dönene kadar şikayet ettiğiniz, bağırıp kötü söz söylediklerinizi bir hatırlayın;
eksik tartan esnaftan, yol hakkı sizdeyken üzerinize aracını kıran sürücülerden, işlerini eksik ya da hatalı yapan tüm çalışanlardan, hatta siyasetçilerden hangi parçaları bulacaksınız ilkelerinizde bir bakın lütfen...

Bir taraftan kızarken diğer taraftan kızdığınızı aklınızla olumluyor musunuz?
Yanlışlara bahaneler mi üretiyorsunuz?
Yanlışlara ilkelerinizle karşı durabiliyor musunuz?

Şikayetinizin ana sebebinin orada yaşadığınız ilkesizlik olduğunu görecek cesaretiniz var mı?

Doğruyu bulmak için birer kılavuz olan tüm inanç ve değer sistemleri üzerinden bakın lütfen, hepsinin ortak noktası aslında ortak iyiyi bulmaktır. Bireysel doğrularınız, "ama" demeden yaptığınız her eylem, savunma gereği duymadan yer alacağınız her hareket, eğilmeden, kırılmadan, kırmadan nefes aldığınız her gün size hayatı tam merkezden anlama şansı verecek, anlam ve mutluluk katacak...

İlkelerimiz olmalı bizim, her türlü rüzgara, fırtınaya karşı bireysel gemimizi denizlerin şiddetine karşı koruyacak...Konvoyumuzun güvenle seyretmesine yol verecek...

Pruvanız neta, rüzgarlarınız kolayınıza, denizleriniz sakin ve bahtınız açık olsun...

Sort:  

Guzel yazmissin. Tavsiye vermek gerekirse - bana dusmez ama - yazini resimler, basliklar ve ayraclarla suslersen daha cekici ve okunabilir olacaktir. Keep up the good work!

Katılıyorum, en azından küçük resim oluşturulması için 1 tane resim kullanılmalı.
Site olarak pixabay önerebilirim.

Teşekkürler 🙏🏻

Nazik yorumunuz ve değerli katkılarınız için teşekkür ederim. Yazıdaki görseller, kısa süre için dâhi olsa içerikten kopmaya neden olabiliyor, yazının da gerçek halinden daha uzun olduğu izlenimini verebiliyor kanısındayım.
Anlatmak istediğim arada kaynamasın istiyorum galiba:)
Paragraflara daha görünür kılmaya çalışayım yine de...
Selamlar

Gorsel en azindan 1 tane yazinin ana gorselini de olusturdugu icin biraz daha ilgi cekiyor. Markdown da kullanirsaniz tadindan yenmez. Rica eder ve basarilar dilerim :)

Tekrar teşekkürler🙏🏻, önerilerinizi dikkate alacağım,
Güzel ve aydınlık günler diliyorum,
Selamlar

Doğruyu bulmak için birer kılavuz olan tüm inanç ve değer sistemleri üzerinden bakın lütfen, hepsinin ortak noktası aslında ortak iyiyi bulmaktır. Bireysel doğrularınız, "ama" demeden yaptığınız her eylem, savunma gereği duymadan yer alacağınız her hareket, eğilmeden, kırılmadan, kırmadan nefes aldığınız her gün size hayatı tam merkezden anlama şansı verecek, anlam ve mutluluk katacak...

Çok güzel yazıyorsunuz emeğinize sağlık yazınızın okunması içeriği önemli olan biliyorum ama inanın resim ve ayraçlarla bölmeniz yazınızın daha okunabilir hale getirecek şu an biraz göz yorduğunu söylemeliyim. Umarım bana gücenmezsiniz. Yazılarınızın içeriğini beğendiğim için yazıyorum daha fazla beğeni ve yorumu hakeden bir yazı.
Başarılar dilerim 😊

Bir de çok önemli bir markdown kullanımı olan iki yana yasla yaparsanız. Mükemmel olur.😍

Eleştirileri çok severim, hatta özellikle isterim, beğenin ya da beğenmeyin düşüncelerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler, gücenmek ne demek? Vakit ayırıp paylaşım yapmanız, yardım önerileriniz çok kıymetli...
Dikkate alacağım,
Selam ve sevgilerimle,
💐

yazınızı çok beğendim, keyifle okudum... iyi dilekleriniz için de teşekkür ederiz

Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim, yeni yazılarda buluşmak üzere :)
💐

Tebrikler! Yazınız @tryardim topluluk hesabından oy kazanmıştır. #tr tagi altında kaliteli içeriklerizi görmekten mutluluk duyarız. Detaylı bilgi için Tryardım Desteklenen İçerikler 13 Haziran 2018 bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

post_banner_gf.gif

Teşekkürler 💐

Quraturk tr etiketi altında paylaşılan kaliteli ve orjinal içerikleri tespit edip ödüllendirmeyi hedefleyen bir kürasyon projesidir. Yazınız değerlendirmen ekibimiz tarafından uygun görülmüş olup, günün seçilen yazıları arasında yerini almıştır.
Quraturk hakkındaki tüm sorularınızı discord üzerinden sorabilirsiniz


Bu yorumu ya da günlük Quraturk postlarını oylayarak projeye destek olabilirsiniz.

Teşekkürler 💐

İlkeler önemli tabii ki ama asıl önemli olan ilkelere karar vermedir bence. Yani elde edilmiş ilkeye bağlılık başka, ilkeyi elde etmek ise bambaşka.

Burada da filozofların ve siyasi liderlerin ön plana çıkması gerekiyor bence. Onların sunduğu binlerce farklı ilke arasından, aklımıza en çok yatanı seçmeliyiz. Tabii ki öncelikle o binlerce ilkeyi okumamız gerekiyor.

Teşekkür ederim.

İlkeler liste yapılsa aslında on maddeyi geçmez, hemen tüm ulusları, dinsel ve etnik kökeni de kapsar kanısındayım. Ortak iyilik için gerekenler çok basit temellere oturuyor; yalan söylememek, hak yememek, adil olmak gibi...

İlkeler yapıları itibarı ile üzerlerinde tartışma yapılamayacak kadar insan iyiliği sonucuna dayandığı için kabul edilme oranları da yüksek olacaktır.
Toplumdaki kanaat önderleri ve veya siyasiler genel toplumsal beklentiden ivmelenir, ilkeleri olan bireyler ilkeli siyaset talep ederler.
Binlerce alt kola ayrılabilir, detaylandırıblir ama kötünün ilke olarak alınması hayatın olağan akışına ve eşyanın tabiatına aykırı olacağından kabul görmez, zorlama şartlar altında kabul görse de ancak belirli bir dönem için geçerli olur. Tarihte birçok örneğini görebileceğimiz gibi bu dönem bitmeye mahkumdur. Biterken yerine getireceği ilkeli dönemi de hazırlar aslında...
Toplum ne kadar ilkelerine sahip çıkarsa o kadar mutlu oluyor görüşündeyim, yukarıdan tasarlanan sistemler içselleştirilemediği için sağlam temellere oturamıyor.
Batı medeniyeti dediğimiz temeli hukuk olan sistemin başarısının altında ya da, yükselen doğu medeniyetinde temeli çalışkanlık olan benzer ilkeler sisteminin yattığını söyleyebiliriz sanırım.
Kendi medeniyetimizi yaratmak kendi ilkelerimizi tanımakla, uygulama azmiyle başlayacak...Ama tabandan başlayacak..

Görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ediyorum, yeni tartışmalarda görüşmek üzere :)
Selamlar

Coin Marketplace

STEEM 0.20
TRX 0.13
JST 0.029
BTC 65725.20
ETH 3370.19
USDT 1.00
SBD 2.63