Ruhumun Tonları #001 & Nu - Man O To

Müzik ruhun gıdası ise sevdiğim müzikler de ruhumun tonlarıdır o zaman. Bu içerik serisinde sizinle sevdiğim müzikleri ve müzikle alakalı olarak ilgimi çeken konuları paylaşıyorum. 

Yeni içeriklere başlayacağımdan bahsetmiştim ama ne olursa olsun yeter ki yazayım şeklinde olmayacağını belirtmiştim. Ruhumun Tonları adında bu seride sizlere bazen müzikler, bazen şarkılar, bazen enstrümanlar, bazen de müzik ustalarının hikayelerini ilgimi çeken yönleriyle anlatmaya çalışacağım. 

Bu yazıda size ilk duyduğumda çok etkilendiğim, kesintisiz saatlerce dinleyebileceğiniz bir şarkıdan bahsetmek istiyorum: Nu – Man O To.

Böyle yazınca Numan Oto diye okumayın 😊

Seslendiren kişinin adı Nu (This Land gibi ayrıca mükemmel bir şarkıya daha sahiptir). Parçanın adı ise Man O To yani Sen ve Ben.

Öncelikle müziği buraya bırakayım ki okurken bir yandan dinleyin, sonrasında tekrar tekrar dinlemek isteyeceksiniz zaten, başlata basmadan önce tütsünüzü hazırlamanız tavsiye edilir:

Mevlana’nın Şems’e yazdığı iddia edilen Külliyat-ı Şems-i Tebrizi ya da Divan-ı Şems olarak da bilinen Divan-ı Kebiri’ndeki şiir Sen ve Ben, Man O To’nun sözlerini oluşturuyor:

Acayip bir sentez, sizi alıp o kadar uzaklara götürüyor ki çıkamıyorsunuz. Ne ağlıyorsunuz ne gülüyorsunuz, etkisi çok acayip. Sözleri bambaşka, aşkı 4 cümleyle bu kadar güzel anlatabilmek de yine Mevlana’ya yakışırdı. Ben aslında Mevlana’ya Rumi demeyi daha çok seviyorum, yurtdışında da öyle tanınıyor.

Şarkının ritmi mükemmel, ilk duyduğunuz andan itibaren aklınızın bir köşesine takılıyor, normal bir kafayla yapılmamış bu eser. Farsça sözlerinin ne anlattığını bilmeseniz de acayip bir hisse kaptırıyor sizi. Ki anlamını öğrendikten sonra daha bir vuruluyorsunuz. 

Endamımız çift, suretimiz çift, ruhumuz tek, sen ve ben

Sanki sizi öldürüyorlar da farkında değilmişsiniz gibi hissediyorsunuz. Başka kafaların şarkısı resmen.

Youtube’da birçok kişi tarafından yüklenmiş ama çok güzel bir ayrıntı vardı ki herşeyi anlatmaya yetiyordu, tabi şarkı yavaş yavaş duyulmaya başlayınca değişti bu oran: Normalde şarkının 4 saatlik versiyonu 9 dakikalık versiyonundan daha fazla dinlenmişti.

Ne kadar yazarsam yazayım eksik yazacağım muazzam bir eser gerçekten. 

***

Bir de Ghazal Shakeri’nin seslendirdiği kısa versiyon var, onu da bırakayım buraya:

***

Be Svendsen remix’ini de koymazsam olmazdı:

https://soundcloud.com/crosstownrebels/nu-man-o-to-be-svendsen-remix

***

Bu şarkıyı ilk olarak instagram hikayesinde 10-15 saniyesini paylaşan biriyle farkettim, shazam ile aratamadım, telefonda hem instagram hem de shazam’ı aynı anda açamıyorum. O zamanlar da hikayeler web sitesi üzerinden de görüntülenemiyor. En sonunda dayanamayıp mesaj attım “bu şarkının adı ne?” diye. Şakayla karışık "kimseye söyleme ama" dedi, haklıydı da. Kimseyle paylaşmak istemeyeceğiniz kadar güzel bir şarkı çünkü.

O’na ihanet ederek burada paylaşıyorum, siz de bana ihanet etmeyin, kimseyle paylaşmayın sakın. 😊

İyi dinlemeler, umarım ruhunuzun tonuna yakışmıştır.

Not: Bir önceki yazıda, sonraki yazıda yorum ve etkileşim konusundan bahsedeceğimi söylemiştim ama bazı etkileşimler bekliyorum, ona göre o yazıyı paylaşacağım.

Not 2: Şiiri tek parça halinde alıntılanmış gösteremedim, bilen varsa söylerse sevinirim.

@arafs

Resimler Kaynak:

https://pixabay.com/