İzlediklerim #001 & Wonder (Mucize)

Bazen gerçek hayattan bir müddet de olsa uzaklaşmak ister insan. En rahat kaçış noktası da farklı hayal dünyaları değil midir? Bu seride hayatını çok fazla sinema filmi, dizi ve belgesel izleyerek geçiren biri olarak arada sırada izlediklerim hakkında da birkaç kelam etmek istiyorum.

Hepimizin ilk kez tanıştığımız biriyle ilgili ilk düşüncelerini belirleyen şey malesef ki dış görünüşüdür. Bu konuda hemen kafamızda bir fikir oluşuyor ve onu tanımaya başlayan kadar davranışlarımı bu önyargı belirliyor. Bazen çok olumlu ilk izlenimlerimiz olan bir kişi hiç beklemediğimiz şekillerde davranabiliyor, bazen de tamamen olmusuz gelen bir kişiden hiç beklemediğimiz geri dönüşümler alabiliyoruz.

İşte Wonder filmi de bu konuya çok güzel bir şekilde değiniyor.

Yüzünde defermasyonla doğan bir çocuk olan Auggie Pullman, hayatını maskeler ardında kurduğu hayal dünyasıyla mutlu bir şekilde yaşamaya çalışmaktadır. Astronot kaskının ardında kendisini bir uzaylı gibi hisseden Auggie için asıl zorluk okul yaşına gelmesiyle başlayacaktır.

---

Evden çıktığı zamanlarda insanların ona bakışını, ondan gözlerini kaçırmalarını, çocuklarını uzaklaştırmalarını kaldıramadığından okulda neyle karşılaşacağını da bilmemektedir. Film sadece onun üzerine titreyerek devam etmiyor, çevresindeki insanların da ondan nasıl etkilendiğini onların bakış açısıyla göstererek bizi her açıdan olayların içine çekiyor.

Film başlar başlamaz kendinizi Auggie ile özdeşleştirmeye başlıyorsunuz zaten ama diğer karakterlerle de kendinizi özdeşleştirmek filmin en önemli noktalarından birini oluşturuyor.

Film sizi birçok açıdan Auggie'nin zorlu dünyasına çekerken sizi hüzünlere boğmuyor bir yandan da yaşadıklarına karşı bakış açısıyla onu takdir etmeye başlıyorsunuz. O yüzden üzgün ama umutsuz olmuyorsunuz hiçbir zaman.

İlla ki fiziksel bir rahatsızlık olarak bakmak gerekmiyor filme, sosyal ve ruhsal olarak farklılıklar da filme o kadar güzel işlenmiş ki fiziksel rahatsızlığın ne kadar önemsiz bir kavram olduğunun farkına varıyorsunuz.

---

Film R. J. Palacio'nun aynı isimli romanından Steve Conrad tarafından senaryolaştırılmış. Filmin başrollerinde Julia Roberts ve Owen Wilson gibi ünlü oyuncular olmasına rağmen asıl dikkat etmemiz gereken Auggie'yi oynayan Jacob Trembley'in size empati yapmanızı sağlayan muhteşem oyunculuğu oluyor.

Bundan daha fazla şey anlatacak olmam film hakkında kendi deyimimle sopayer(bilinen haliyle spoiler) içereceğinden kısa kesiyor ve kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum.

Filmin fragmanı:

---

Okuduğunuz için teşekkür ederim, eğer bu filmi izlediyseniz film hakkındaki görüşlerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim.

@arafs

Resimler Kaynak:

1
2