Euroleague 2017 Takım Değerlendirmeleri-3 Fenerbahçe Doğuş
Geçen yılın Euroleague şampiyonu Fenerbahçe, Doğuşla birleşmesinin ardından bütçesinde ciddi bir kaynak oluşturdu. Kurduğu esnek ve alternatifli kadroyla şampiyonuğun gene en önemli 3 adayından biri olduğunu söyleyebiliriz.
Takım geçen yıl euroleague ve ligde yaşadığı şampiyonlukların en büyük mimarlarından olan ve bu iki tunuvada mvp seçilen iki oyuncusunu Bogdan Bogdanoviç ve Ekpe Udoh'u Nba'e gönderdi. Geçen yılki oyunuyla, avrupa tarihinin en dominant uzun performanslarından birini sergileyen Ekpe Udoh'un yerini doldurmanın zor olacağı su götürmez bir gerçek. Nba'e giden bir diğer yıldız Bogdan Bogdanoviç'in de geçen sezonun en iyi 3 kısa oyuncusu arasında olduğunu söylemek abartı olmaz sanırım. Fenerbahçe Doğuş bu iki yıldız oyuncudan boşalan kadrosunu; avrupanın elit uzunları arasında gösterilen Nicolo Melli, sırp şutör Marco Guduric, türk milli takımının kaptanı ve elit bir savunmaı olan Sinan Güler, Nba'de yıllarca forma giyen üst düzey bir ribaundcu olan Jason Thompson, ve avrupada oynayan en iyi 5 garddan biri olan Brad Wanamaker ile güçlendirdi. Eldeki kadronun en az 2 yıldır beraber oynayan oyunculardan oluştuğuda düşünüldüğünde şampiyonluğun en önemli adayı olduğunu rahatlıkla söyleyebliriz.
Çok önemli iki oyuncusunu kaybeden takımın sisteminde bazı değişikliklere gideceğini açıkça söyleyeiliriz. Bu sistem değişikliğinde en önemli rollerden birininde Jason Thomosonda olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. Her ne kadar kaybettiği yıldızların yerinin dolması zor olsada Obradoviç'in bu yıl geçen yıla göre daha avantajlı olduğunu söylemeliyiz. Öncelikle elinde birden fazla elit yaratıcı var, iki farklı özelliğe sahip numara oynatabileceği Melli ve Thompson'ın oyuna getireceği esneklik oyun planında birden fazla alternatif yaratacaktır. 5 elit pas özelliğine sahip oyuncunun sahada olacağı anlarda rakiplerine çok zor anlar yaşatacağınıda tahin etmek pek zor olmaz.
Son olarak eksik olmasına rağmen Zadar turnuvasındaki performansı düşünüldüğünde kupanın en büyük favorisi olarak nitelendirmemizde hiç sakınca görmediğimi söyleyebilirim.
