Fütursuzca İzlenmesi Gereken Filmler #7: La Haine (1995)

in #movies7 years ago

image source


Hello everybody. I am talking about films, in this series. I will criticism about films I watced. Actually, it is not exactly criticism. It is more like comment. Because I am not critic. I just talking about films. I say features or scenes what I liked. If I watched another films by the same director, I tell about them too.


Herkese merhaba arkadaşlar. Sndbox için türkçe bir film serisi bu. Seri bayağı uzun sürecek büyük ihtimalle. Önce eski hazırladığım listedeki hoşuma giden filmlerden bazılarını paylaşacağım sonra da yeni filmler izledikçe sürekli olarak her gün ekleyeceğim onları seriye. Daha önceden de sndbox a film serisi yapmıştım ama onu ingilizce yazıyordum. Bu türkçe olacak. Bu postta eskiden yazmış olduğum filmlerden biri olan La Haine filminden bahsediyorum. Eski yazdığımı okuyan olmuştur belki.


image source


Size yalnız akşamlarınıza eşlik edecek, kahvenizi yudumlarken izleyebileceğiniz, hani şöyle değişik bir film olsa da izlesek diyeceğiniz anlar için ya da lan birisi steemitte yazmıştı şöyle bir film dur bir açıp izleyim bakayım neymiş diye düşüneceğiniz anlar için güzel bir film serisi bu. İzlediğim filmlerden böyle biraz değişik olanları, yani bu fularlı kesim nasıl diyorsa işte biraz sanatsal olanları sizlerle paylaşacağım bu seride. Filmler üstüne biraz konuşacağım. Gerçi pek beceremem film yorumu yapmayı ama kendi çapımda izlerken hissettiklerimi anlatacağım işte size. Fazla da kasmaya gerek yok.

Film konusundan bahsedelim. Göçmen ailelerin bulunduğu bölgede polisle gençler arasında sürekli bir çatışma yaşanmaktadır. Abdel adındaki bir gencin polis tarafından ağır bir şekilde darp edilmesi gerilimi had safhaya taşır. Vinz (Vincent Cassel abimiz) adındaki başka bir genç polise ait bir silah bulduğunda, eğer Abdel ölürse bir polisi öldüreceğine yemin eder. Ve sonra olaylar gelişir. Bu film bitiş sahnesi en muhteşem olan filmler arasına rahatlıkla girer bence ve sadece o sahne ve film üzerine saatlerce konuşulabilir.


image source


Yönetmen Mathieu Kassovitz. Sanırım bu yönetmenin diğer filmlerini izlemedim. Film çekildiği zamana göre çok iyi bir film. Filmde birçok mesaj veriliyor. Bazıları açık bazıları daha çok imgesel mi deyim ne deyim işte gizlemiş bir yerlereyönetmen. Filmde birçok politik, dini, felsefi mesaj var. Bu mesajlar üç karakterin üzerinde veriliyor. Film 1995'de yapımı. Ama siyah beyaz bir film. Siyah ve beyaz o kadar yakışmış ki filme belki renkli olsa aynı etkiyi veremezdi. Duygular bundan daha iyi yansıtılamazdı.

Filmdeki en sevdiğim sahnelerden biri Said'in duvardaki yazıları değiştirdiği sahneydi. Duvardaki "Dünya Sizindir" yazısının tek harfini değiştirerek "Dünya Bizimdir" yaptığı sahneydi. Mükemmel bir sahne harbiden. Çok derin mesajlar veriyor sadece o sahne bile..


image source


Aslında özgürlükler ve demokrasi denen ülkede göçmenlere ve siyahi (afrika kökenli) vatandaşlara yapılan ayrımcılığı gözümüze sokuyor film. Polislerin nasıl bir şiddet eğilimi içinde olduğu yaptıkları hareketlerle belgelenmiş. Vinz filmde asi gençliği Hubert ise mantığı ve sağduyuyu temsil ediyor diyebiliriz. Çünkü vinz devamlı başını belaya sokarken kavga ederken Hubert ise o kavgalarda devamlı araya giren sakin olan taraftı. Said ise banliyö de yasayan Afrikalı ve dışlanmış gençliğin temsilcisi idi.

Bence izlemediyseniz kesinlikle izleyin. Suç filmleri sınıfına giriyor sanırım bu gerçekten çok etkileyici bir film. Fransa' nın da geçmişini görme fırsatınız oluyor. O banliyolarda neler yaşandığını, o mahallelerdeki hayatları, insanları, korkuyu, öfkeyi, baskıyı görüyorsunuz. Bunu gerçekten hissettirebilmek bir film için zordur ve bu film bunu başarmış. İzleyin azizim.




Sort:  

Great movie choice.

tesekkür ederim

Coin Marketplace

STEEM 0.19
TRX 0.15
JST 0.029
BTC 63501.83
ETH 2650.23
USDT 1.00
SBD 2.81