Fütursuzca İzlenmesi Gereken Filmler #11: Mulholland Dr. (2001)
Hello everybody. I am talking about films, in this series. I will criticism about films I watced. Actually, it is not exactly criticism. It is more like comment. Because I am not critic. I just talking about films. I say features or scenes what I liked. If I watched another films by the same director, I tell about them too.
Herkese merhaba arkadaşlar. Sndbox için türkçe bir film serisi bu. Seri bayağı uzun sürecek büyük ihtimalle. Önce eski hazırladığım listedeki hoşuma giden filmlerden bazılarını paylaşacağım sonra da yeni filmler izledikçe sürekli olarak her gün ekleyeceğim onları seriye. Daha önceden de sndbox a film serisi yapmıştım ama onu ingilizce yazıyordum. Bu türkçe olacak. Bu postta eskiden yazmış olduğum filmlerden biri olan Mulholland Dr. filminden bahsediyorum. Eski yazdığımı okuyan olmuştur belki.
Size yalnız akşamlarınıza eşlik edecek, kahvenizi yudumlarken izleyebileceğiniz, hani şöyle değişik bir film olsa da izlesek diyeceğiniz anlar için ya da lan birisi steemitte yazmıştı şöyle bir film dur bir açıp izleyim bakayım neymiş diye düşüneceğiniz anlar için güzel bir film serisi bu. İzlediğim filmlerden böyle biraz değişik olanları, yani bu fularlı kesim nasıl diyorsa işte biraz sanatsal olanları sizlerle paylaşacağım bu seride. Filmler üstüne biraz konuşacağım. Gerçi pek beceremem film yorumu yapmayı ama kendi çapımda izlerken hissettiklerimi anlatacağım işte size. Fazla da kasmaya gerek yok.
Filmin konusundan bahsedeyim biraz. Mulholland Otoyolu'n da başlıyor film ama hiç bir şey göründüğü gibi değil. Mulholland Otoyolu, Hollywood’un gerçeküstü evreninde geçen karmaşık bir hikayedir. Rüya gibi ama gerçek gibi de. İmgelerle dolu bir hikaye. Bu öyküde şehrin şizofrenik doğasını keşfederek, masumiyet ve ahlaksızlığın, iyilik ve kötünün, iffet ve namussuzluğun, eşine kolay rastlanmayan karışımına tanık olacak ve filmi izledikten günler sonra ble bazı sahneler aklınızın boşluklarında dolanacak bence. Duygusal deneyimlerin labirentinde dolaştıran, kabuslar ve rüyalarınızı aynı uykuda buluşturan bir psikolojik hikaye...
Gerçekten çok tuhaf bir film bu. David Lynch' in diğer filmleri gibi bu filmde de gizem, gerilim ve gerçek mi rüya mı olduğu pek anlaşılmayan sahneler var. Ama film sonuna kadar sizi sürüklüyor. Ben pek bir şey anlamadım açıkçası bu filmden. Ama her filmi anlamak için izlemiyorum. Filmdeki bazı çağrışımlar filmi izledikten birkaç gün sonra birkaç ay sonra durduk yere aklınıza bazı sahneler getiriyor ve siz farkında olmadan o sahneleri anlamış oluyorsunuz.
Yani bazı filmlerden sonra "Ne izledik biz şimdi birader?" ya da "Ne anlatmak istemiş şimdi burada?" dediğimiz zamanlar oluyor ama bu demek değildir ki o film kötü bir film. Dediğim gibi bazı filmler içindeki çağrışımlar, imgeler sayesinde sonradan anlaşılıyor. Belki de hiç anlaşılmıyor. Neyse bu tarz filmleri sevenlere tavsiye ederim bu filmi. Ha bir de unutmadan başrolde iki efsane kadın oynuyor sırf onlar için bile izlenir :) Laura Harring ve Naomi Watts.
Bir umut, spoiler alırım diye girmiştim :)
Ben de tam olarak anlamayanlardanım. Bilim kurgu tarzı olsaydı belki 10 defa daha izler anlamaya çalışırdım ama öyle de değil..
evet çok tuhaf film azizim :) hani dandik bi yönetmen çekse neyse derim de bu adam çekince kesin anlatmak istediği bişeyler var diyorum ve bunları da filmin her yanına sıkıştırdığı belli. onu hissedebiliyorsunuz. ama o parçaları tek tek birleştirmek zahmetine girmedim ben de sizin gibi :)
Very interesting film.
Very interesting story structure.
It came up recently while discussing Spring Breakers actually.
Power to you.