Bir taksicinin küçük bir kaza sonrası tavrı üzerine

İki hafta önce yolda giderken bir taksici emniyet şeridinden hızla geçerken aracımın sağ aynasına çarptı. Aynanın camı büyük ölçüde çatladı ve kırıldı ayrıca plastik kısımları kırıldı. Taksici durmayacak gibi hızla devam ettiğinden kısa bir süre arkasından korna çaldım ve bunun ardından kenara çekti. Bana yolcularını hastaneye yetiştirmeye çalıştığını söyledi ve aynayı değiştirirsem kendisine hesap numaramı göndermemi, parayı hesaba göndereceğini söyledi. O anda yolcularının mağdur olma ihtimalini düşündüm ve meydana gelen hasar da ciddi düzeyde olmadığı için bunu kabul ettim. Numaramı verdim ve hemen orada beni aradığında rehbere kaydettim.

Ertesi gün bir iki yere aynayı tamir ettirmek üzere sordum ve fiyat aldıktan sonra kazanın sorumlusu taksiciyi aradım ve rakamı ona aktardım. Ustanın bana söylediği rakam yan sanayi bir ayna ve değişim ücreti toplamı olarak 180TL idi. Bu ücreti taksiciye telefonda söylediğimde sanki bana kazadan sonra "hesap numaranı gönderirsin parayı gönderirim" diyen taksici kendisi değilmiş ve telefonda söylediğim rakam yüksek bir rakammış gibi anında yan çizerek aynayı kendisinin alıp bana getireceğini söyledi. Bu esnada telefon kesildi. Bu nedenle ustaya aynanın siparişini şimdilik bekletelim dedim. Bunun ardından iş yerime geçtim ve tekrar taksiciyi aradım. Tekrar aynı şeyleri söyledi ve aynayı kendisinin alıp bana getirebileceğini söyledi. Bu andan itibaren zaten taksi sürücüsünün karakteri hakkında bir fikir edinmekle birlikte tamam dedim. Hiç değilse bir şekilde telafi etmiş olurum. Telefonda işyerimin adresini söyleyip tarif ettim. Bildiği bir yerdi ve aynayı getirdiği zaman tekrar arayıp soracağını söyledi.

Günler günleri kovaladı ben kendisini arayıp aynayı ne zaman getireceğini sormak için birkaç kez kendisini aradım. Son aramalarımdan birinde havaalanı taksi durağında çalıştığını ve şu anda avrupa yakasında olduğunu, aynayı aldığını ancak bugün getiremeyeceğini yarın getireceğini söyledi. Ben de hiç değilse aynayı almış diye iyi niyetli düşünerek sorun etmedim ve konuşmanın ardından adresi mesajla kendisine gönderdim. Eğer getirdiğinde ben olmazsam aynayı bırakabileceği aynı binadaki başka bir işyerini tarif ettim. Bununla birlikte ustanın ayna değişimi için istediği 40TL ücreti de aynayı getirdiği kutuya koymasını rica ettim mesajımda.

Ertesi gün akşama doğru tekrar aradım aynayı ne zaman getireceğini sormak için ancak yine aynı şekilde o tarafa geçemedim geçince getireceğim şeklinde konuştu. Yine sabrederek tamam dedim ancak artık beni oyaladığı konusunda ciddi olarak şüphelenmeye başladım. Kaza olalı neredeyse bir hafta olmuştu ancak kendisinden henüz herhangi bir müspet dönüş olmamıştı. O anda gelecek Pazartesi gününe yani kazadan tam bir hafta sonrasına kadar mühlet verip yine de getirmemişse aynayı kendim internetten satın almaya karar verdim.

Pazartesi olduğunda durumun değişmemesi beni şaşırtmadı ve internetten aracımla uyumlu ayna araştırıp sipariş ettim. Ertesi gün elimde oldu ancak sitede görünen üründen farklı bir ürün göndermişlerdi. Aracımdaki sağ ayna uzaktan elektronik kontrollüydü ancak onlar elle kumanda edilen türde göndermişlerdi. Bu durumu kendilerine anlattığımda iade olarak gönderebileceğimi söyleyip almam gereken doğru modelin linkini de bana gönderdiler. İade için göndereceğim adresi öğrendikten sonra iade kargosunu göndermeyi beklemeden hemen doğru olan modeli sipariş ettim.

Aracıma uygun olan ayna siparişimden bir iki gün geçtikten sonra bugün elime ulaştı. Hiç vakit kaybetmeden aynayı ustaya götürdüm ve yarım saat içinde biraz benim de yardımımla (çırağı yoktu) aynayı monte etti. Test ettik ve herhangi bir sorun görünmüyordu. Günlerce etrafına koli bandı sarıp sabitlemeye çalıştığım kırık ayna yerine sonunda yenisi geldiği için şükrettim. Ürün bedeli, kargo bedeli ve değişim masrafını da düşünürsek 150TL gibi bir masrafla aynayı değiştirmiş oldum. Her ne kadar yerine orjinal bir model yerine yan sanayi ürün gelmiş olsa da sonuçta aynadır idare etsin yeter dedim. Ardından işyerine gittim ve cuma için camiye gitmeden önce rehberimde kayıtlı bulunan taksiciye bir sms gönderdim. Beni iki hafta beklettiğini ve aynayı getirmediğini ve bu nedenle kendim yaptırdığımı, kendisini de Allah'a havale ettiğimi yazdım. Ayrıca kendisini rehberimden sileceğimi ve bundan sonra onu ne arayıp ne de mesaj göndermeyeceğimi yazdım. Tahmin ettiğim gibi (bu yazıyı yazdığım gece saatlerine kadar) henüz hiç yanıt gelmedi, gelmesini beklemiyordum da, yarın da geleceğini sanmam.

Bu olayda beni üzen şey kesinlikle ayna masrafını kendi ödemem gerekmiş olması değil. Üstelik bunun için harcadığım zamanın bu masraftan çok daha değerli olduğunu bilirken. Beni asıl üzen şey bu ülkede kendisine sorsanız helal ekmek parası için çalıştığını söyleyecek olan bir taksi sürücüsünün küçük bir kaza sonucunda karşı tarafa verdiği zararla ilgili hiç bir üzüntü ve vicdan azabı duymadan, daha da kötüsü kul hakkını dikkate almadan davranmış olmasıdır. Ve benim üzüldüğüm bu insanın hiç çekinmeden kazancına haram karıştırması ve bundan rahatsızlık duymamasıdır. Elbette kendisinin ne hissettiğini bilemem ama davranışları beni bu sonuca varmaya götürüyor. Kazadan sonra aynı olay benim başıma gelse ne yapardım diye düşündüm ve vardığım sonuç şu oldu; olay anında söz verdiğim gibi en kısa zamanda neden olduğum zararın masrafını kendisine öderdim. Eğer  zararın bedeli yüksek bir rakam olursa yine onun yaptığı gibi ürünü kendim bulmayı tercih edebilirdim (taksici için empati yapıyorum her ne kadar bu olaydaki masraf yüksek bir meblağ olmasa da). Bu durumda da en kısa zamanda değişmesi gereken parçayı araştırıp bulurdum ve sipariş verip bunu da kendisine haber verirdim. Parça elime ulaştığında da hemen aynı gün istediği adrese kargoyla gönderip paketin içine değişim masrafı olarak belirttiği parayı da eklerdim ve bu şekilde gönderirdim. Kargoyu gönderdikten sonra da kendisine yine ulaşıp durumu bildirirdim ve en sona da şunu eklerdim: "Hakkını helal et".

Bu olayla ilgili üzüldüğüm noktayı anladınız değil mi? Ne para, ne de zaman kaybı, buradaki asıl nokta karşı tarafın bendeki itibar kaybı ve bir müslümanın bir müslümana daha güveninin sarsılmış olması. Ayrıca kul hakkına önem vermeden davranmış olması. Kendi adıma herhangi bir sıkıntım yada üzüntüm yok çünkü Allah haklının hakkını koruyandır. Asıl üzüldüğüm şey bir insanın daha kul hakkıyla gününü geçirmiş olması...