Çiftlik Hayatımız

Merhaba,
Bugün sizlerle çiftlikte geçirdiğim güzel bir günü paylaşacağım. Hava yağmurlu olduğu için gidip gitmemekte kararsız kalmıştık fakat yağmurlu havanın güzelliği de ayrı oluyor. Özellikle gelen toprak kokusunu çok seviyorum. Burada yaşayan kedimiz için korunaklı bir yer hazırlamıştık. Sanırım o da yerini beğenmiş ki minderlerin üstüne uzanmış yağmuru seyrediyor.

Burada iki tane de Kangal köpeğimiz var, ikisi kardeş. İkisini birlikte sahiplenip büyüttük. Kardeş olmalarına rağmen birbirlerine benzemiyorlar. Biri gri siyah diğeri krem renginde. Kedi ile köpek anlaşır mı demeyin çok da güzel anlaşanlar var. Size örneğini göstermek isterim.Siyah renk olduğu için adını Arap koymuşlar. İnsanlardan korkup kaçıyor fakat kedi ve köpeklerle çok iyi anlaşıyor.

Hava serinlediği için geç saate kalmadan dönmeye karar verdik. Artık havalar erken kararmaya başladı. Dönüşü deniz tarafından yaptığımız için güneşin batışını yakaladık.

Yaşadığım şehir olan İzmir’i çok seviyorum, Ankara gibi denize kıyısı olmayan iller biraz kasvetli hissettiriyor. Sanırım çocukluktan kalma alışkanlık deniz kenarında yaşıyor olmak. Deniz insanın içini açıyor, vapura binmek su üzerinden geçmek negatif enerjiyi alır derler. Çok şükür böyle imkanlara sahibiz. Ege kıyılarını siz de seviyor musunuz bilmiyorum ama özellikle yaz aylarında tatil için tercih ediliyor. Hayatımızın ilerleyen dönemlerinde emeklilik hayatımızda da şehirden biraz daha uzak deniz kenarında güzel bir evde huzurla yaşamayı niyet ediyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim.