Dülük Antik Kenti - Gaziantep

in #history6 years ago

Gaziantep coğrafi zenginliği ve jeopolitik öneminden dolayı tarih öncesi çağlardan beri uygarlıkların yerleşmesinde ve gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Akdeniz ve Mezopotamya arasındaki konumu, tarihi İpekyolu üzerinde bulunması Gaziantep’i tarihte önemli bir yerde konumlandırır.

Gaziantep şehir merkezine 10 km uzaklıkta olan Dülük Antik Kenti de bize insanlık tarihinden önemli izler sunar. Bölgenin kalkerli jeolojik yapısı yerleşime çok uygun bir ortam hazırlamıştır. Dülük ve çevresinde oraya çıkan bulgular, bizi yontma taş çağına yani paleolitik döneme kadar götürür. Yapılan kazılarda, günümüzden 600 bin yıl öncesine ait taş aletler bulunmuştur.

IMG_6284.PNG

Müzenin giriş bölümünde sergilenen bu taş aletler, taş çağı insanının günlük yaşamından izler taşımaktadır. Dülük günümüzden 3bin yıl öncesinden bir yerleşim yeri haline gelmiş ve özellikle geç Hitit döneminde fırtına tanrısı Teşup’a tapılan bir kült merkezi olmuştur. Fırtına tanrısı Teşup, sol elinde şimşek demeti, sağ elinde genellikle üzüm salkımı veya buğday başağı taşıyordu. Teşup kimi zaman boğa üzerinde kimi zamanda boğa koşulu arabasını sürerken tasvir ediliyordu.

IMG_6286.PNG

IMG_6287.PNG

O; havayı ve iklimleri kontrol ediyor, insanları koruyor ve bereket getiriyordu. Uzun bir dönem Hitit etkisinde kalan Dülük ve çevresi daha sonraki dönemlerde Yeni Babil, Akamenid ve Perslerin egemenliğine girmiş ve Maraş Halep ticaret yolu üzerinde olması nedeniyle önemini devam ettirmiştir. Dülük Antik Kenti’nin bir dönem bölgede hüküm sürmüş olan Büyük İskender’in generali Selevkos Nikator tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Bölgede adı bilinen ilk yerleşim yerlerinden biri olark kabul edilen Dülük tarihte bilinen ilk dinlere ve tanrılara da ev sahipliği yapmıştır. Kent adını fırtına tanrısı Jupiter Dolichenus’tan alır.

IMG_6291.PNG

Fırtına tanrısı Jupiter Dolichenus ile eşi Juno Regina’nın Dülük Baba Tepesi’ndeki kült alanı Roma dünyasındaki en önemli kutsal alanlardandır.

IMG_6293.PNG

Fırtına ve gök tanrısı olarak bilinen Jupiter Dolichenus yüzyıllarca bu bölgede baş tanrı olarak kabul edilmiş ve bölge halkı tüm bağlılığıyla ona inanmıştır. Jupiter Dolichenus’un en önemli özellikleri gökyüzüne, yağmura ve fırtınalara hükmetmesinin yanı sıra hak gözeten, öç alan ve savaşçı bir tanrı olması sayılabilir. Genellikle bir boğa üzerinde ayakta duran ve bir yıldırım demetiyle çifte balta tutarken betimlenmiştir. Jupiter Dolichenus Hitit tanrısı Teşup’un zaman içinde dönüşüm geçirmiş hali olarak kabul edilir.

Yine karkamış ve Gözlühüyük’te yapılan kazılarda tanrı Teşup’ a ait kabartma ve heykelcikler ortaya çıkarılmıştır. Bu figürlerde Teşup sol elinde üçlü bir şimşekle temsil edilir. Köyün hemen kenarındaki nekropol alanında kayalara oyulmuş yüz kadar mezar odası vardır.

IMG_6301.PNG

1997 ve 1998 yıllarında nekropolün karşı yakasında Keber Tepede bu kaykelli kayaların içine oyulmuş birbiri ile bağlantılı iki mağara bulunmuştur. Mitreum diye adlandırılan mithras inancına ait ritüellerin gerçekleştiği bu mağaraların bulunması, Jupiter Dolichenus’un ana yurdu olarak bilinen bu kentin dinler tarihi açısından önemini daha da arttırmıştır.

IMG_6307.PNG

Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra gizli ayinlerinin gerçekleştirildiği bu yer altı mabetlerinde ki duvarlarda, tanrı Mithras’ın kutsal boğayı öldürüşünü anlatan kabartmalar bulunur. Ne yazık ki erken Hristiyanlık döneminde tahrip edilip üzerlerine hac işareti kazınmış olsa da kabartmadaki figürlerin ana hatları seçilebiliyor. Bu kabartmada tanrı Mihtras bir boğanın boğazını keserken tasvir ediliyor. Bir köpek, yılan ve akrep boğaya saldırarak Mihtras’a yardımcı olmaktadır. Yine karga bu tasvirlerde mutlaka yer alan bir başka hayvan.

IMG_6310.PNG

Kabartmanın üst köşelerinde de güneş ve ay figürleri bulunur.

IMG_6311.PNG

Dülük’te ki bu Mihtras tapınağı dünyanın Sahra’dan Kuzey Avrupa’ya kadar pek çok yerinde görülen Mitreumlar arasında bilinen en büyüğüdür.

M.S. 253 yılında Pers Kralı I. Şapur’un Dülük2ü tahrip etmesinden sonra ve ticaret yollarının değişmesiyle birlikte kentin ve kutsal alanın gelişmesi durmuştur. Kent nikropolünün batısında M.Ö. 8. Ve 10 yy. lara ait iki tane kaya kilisesi ve yine orta çağdan kalma manastır kalıntıları bulunur.

IMG_6315.PNG

IMG_6317.PNG

Sort:  

yolum düşerse mutlaka uğrayacağım bir yer buldum..
teşekkürler :)

Coin Marketplace

STEEM 0.29
TRX 0.12
JST 0.033
BTC 63318.34
ETH 3108.17
USDT 1.00
SBD 3.97