histrionik kişilik bozukluğu

in #hede-io6 years ago (edited)

günlük hayatımızda "ilgi manyağı" şeklinde tabir edilen psikolojik rahatsızlık.

bu hastalığa sahip kişiler iyi veya kötü her şeyi abartır, duygusal olarak büyük iniş çıkışlar yaşar, kendileri dışında hiçbir şeyle ilgilenmezler, devamlı onaylanma hissiyle hareket eder, dikkat çekmek için olmadık yerlerde olmadık hareketler yapar, her yaptıklarının takdir edilmesini bekler, kendileriyle ilgilenildiğinde dünyanın en mutlu, ilgilenilmediğinde ise dünyanın en mutsuz insanları haline dönüşür, enteresandır bol bol selfie çekerler. ve ne yazık ki pek çoğunun bunun bir hastalık olduğundan haberi yoktur, kendilerini dünyanın en önemli insanı zannede zannede yaşar, çevrelerindeki insanları bezdirirler.

eminim sizin de çevrenizde vardır. benim var. hatta çok şanslıyım (?!) ki epeyce var. özellikle bugün iki tanesinden ciddi anlamda bezdim. bir tanesi sanatçı, biraz ünlü ; diğeri boş gezenin boş kalfası ağustos böceğinden hallice bir tembel. biri istanbul'da yaşıyor, biri dağın başında. hayatımdaki pek çok histrionik kişilikten sadece ikisi bunlar ama günlük müdavimlerim. öyle bıktım ki bu tip insanlardan eskiden olduğu gibi "hastalık bu, normal" diye tolere edemiyorum artık. öyle delirtiyorlar ki bazen kızıyorum, kırıyorum, azarlıyorum, sonra üzülüyorum, kıyamıyorum, kendime kızıyorum, sonra hop başa. ben kendi içimde delirip sakinlerken onlar enteresandır bırakmıyorlar da peşimi. küsüp gitsinler istiyorum hayatımdan yok gitmiyorlar. eskiden var olanlardan biri "oh kanada'ya gitti de rahatlarım" dedim, yok rahatlamadım sosyal medya aracılığıyla aynen devam etti. kendilerini o kadar önemli ve değerli görüyorlar ki sağolsunlar beni kendilerinden mahrum etmiyorlar hiç.

ara ara delirip, sıkılıp grup halinde çıkarıyorum insanları hayatımdan. bıçakla keser gibi net bir şekilde. 2-3 senede bir revizyon oluyor çevremde, iyi oluyor. sağlam olanlar kalıyor, geri kalanlar gidiyor. gene böyle bir dönemde çoğundan kurtuldum. gereksiz kalabalık olan sosyal medya hesaplarıma bu tipler yüzünden giremediğim için kendime çok az arkadaşımın olduğu ayrı hesaplar açtım. bu ikisi hesabı açtığım gün buldular beni. kabul etmedim, mesaj attılar, yanıt vermedim, telefonumdan taciz etmeye başladılar. en sonunda dayanamayıp 1 gün dolmadan kabul etmek zorunda kaldım. peki bu kadar delirtecek ne yapıyorlar? bugünden örnek vereyim. sabah uyandım, kahvemizi hazırladım, yarı uykulu bilgisayar başında neler olmuş bir bakayım derken ikisinden ayrı ayrı gelen mesajları gördüm. biri yeni videolarının bilmem kaç yüz bin izlendiğini her 10binde bir mesaj atmış benim bakmadığım süre boyunca. diğeri "rüya gördüm sana anlatmam lazım" diye peşime düşmüş. biri "offf çok güzel şeyler oluyor bak ne kadar da ilgi gösteriyorlar di miiiii" diye darlıyor beni, diğeri "ooff çok güzel şeyler olacaaak çünkü hakediyorum di miii" diye. aramızdaki iletişim bu kadar. "nasılsın, günaydın, nasıl gidiyor, iyi misin?" vb. gibi diyaloglar geçmiyor. yıllardır aramızdaki diyaloglar bu ve benzeri şekilde devam ediyor. gün bitmediği gibi onlar da bitmiyor. ben iş yetiştirme derdine düşmüşken mesajlar gelmeye devam ediyor. mesajlara yanıt alamayınca biri ortak bir gruba yazıyor, diğeri cep telefonumu arıyor. bir sonraki aşamada gruptan yanıt alamayan erkek arkadaşımı darlıyor, diğeri cep telefonuna mesaj atmaya çalışıyor. tüm gün onlarca mesaj, bu kadar taciz ne için diye düşünüyor değil mi insan? biri "bak videom kaç izlendi yaaa çok heyecanlıyım, çok güzel şeyler olacak di miiii", diğeri de "yaaa rüyamda ... bi'şeyler gördüm çok güzel şeyler olacak di miii" demek için. her birinin bunu demesi ise en az 2 saat sürüyor çünkü böyle başlayan cümleler asla tek cümleyle kalmıyor. "evet çok güzel olacak" "evet şahane bir insansın" "evet tabii ki çok güzel iş oldu ondan" gibi lafları duyana kadar ertesi güne geçemiyorlar. ertesi gün hem onlar hem de benim için yeni bir mücadele başlıyor. bense müşteriye işi yetiştirip acaba bir iki saat uyuma fırsatı bulabilir miyim diye düşünüyorum. ve bir şey daha "bu insanlar ne zaman doluştu benim hayatıma?".

hayatınızda "ben, ben, ben" diyen insanların az olması dileğiyle...


Posted on Hede.io - Knowledge Sharing Dictionary
Read this entry or all entries about histrionik kişilik bozukluğu.

Sort:  

Hepimiz öyle değil miyiz ? 😜 Herkes birbirini belki de böyle anlatıyordur 3. bir kişiye bilemeyiz di mi ?

Şaka bir yana geçmiş olsun, zor bir durumun ortasındasınız. 🙁

Neyse ki insanlarla iletişimim pek yok. Onlar ne duymak isterse onu söylüyorum, çoğu zaman ne yazdığımı ben bile anlamıyorum. Tavsiye ederim...

Ben de o kadar azalttım ki ilişkilerimi insanlarla, sizleri daha çok görüp konuşuyorum neredeyse :)
Tavsiyeni denemek isterdim, işe yarayacağına eminim. Ama insanların duymak istediklerini söyleyip geçecek kıvama gelemedim henüz sanırım. Onun yerine kendilerinden kaçmayla yetiniyorum şimdilik. Ya da en azından kaçmaya çalışmakla...

Okurken ikisi için ayrı tonlama yaptırttın ve bizi de rahatsız etmeyi başardın :) Tebrikler :)

Özür dilerim ama anonim olmanın rahatlığıyla burada biraz yazıp, sakinleşmem gerekiyordu. Bak şimdi biri gene mesaj attı :D

Ben cevaplarını merak ediyorum :) nasıl sesleniyorsun mesela 😂

Genellikle sakin ve hastalıklı küçük bir çocuğa yaklaşır gibi. Eleştirirken bile sakin sakin ama işte ben de insanım arada kötü tersliyorum. Tersim de çok fenadır o noktaya gelmemeye çalışıyorum olabildiğince :)

Gözümde canlandı baya. Çok fenaymış😀

Hiç sorma çok fena :)

This post has received a 0.16 % upvote from @drotto thanks to: @punky.

Bu hastalık bende de var mı diye düşünüyorum çoğu zaman. Yani arkadaşlarımı böyle darlamam ama yaptığım işleri genellikle fikirlerine değer verdiğim kişilere gösteririm. Kendimi tutmasam böyle bir insan olabilirim diye düşünüyorum. Bu kadar serti değil tabi ki ama az da olsa "ben" böyle biriyim sanırım.

Allah kolaylık versin diyorum, zor iş. Bir arkadaşım her yaşadığı ilişkiyi bana anlatırdı, bu bile sıkarken insanı, her adımını bir başarıymış gibi size yollayan arkadaşlar zor iş.

Yok "acaba ben miyim?" diye düşünüyorsan emin ol onlardan değilsin :)

Yaptığın işleri insanlara göstermek istemenden daha doğal bir güdü olamaz. Benim bahsettiklerim aslında işlerini vs göstermiyorlar sadece ilgi çekmek, ilgilenilmek için yalandan içi boş gündemler oluşturuyorlar. Misal o video meselesindeki arkadaşımın habire bana ya da erkek arkadaşıma mesaj atmasına gerek yok çünkü o videoyu zaten biz yaptık :) Bütün gün ekran başında onun kaç izlendiğini görmek için refresh yapacağına bırak yayılsın, izlensin, ara ara bakarsın konuşuruz mutlu oluruz vs. Ama yok işi gücü bırakalım bütün gün sadece onun ne kadar çok izleyicisi olduğunu konuşalım istiyor :) Diğeri zaten bambaşka alemde. Kendisi aşırı tembel ve boş bir insan olduğu için canı istediği zaman saatlerce kahve üzerine konuşabilelim istiyor misal.

Ben de pek normal değilim ki çekiyorum demek, öyle düşünüyorum artık :)

attention whore diye bilirdim ben, hiç hastalık olarak bakmamıştım. Karakterlerinin baskın tarafı olarak değerlendirmiştim.

İki kavram arasındaki arasındaki çizgi çok ince sanırım. Hastalık deyince de biraz "n'apsın hasta işte" gibi bir hoş görme hali oluyor, o kısmını da sevmiyorum aslında. Her türlü uzak durmakta fayda var galiba :)

Coin Marketplace

STEEM 0.29
TRX 0.12
JST 0.031
BTC 57038.56
ETH 2908.37
USDT 1.00
SBD 3.65