Kenyan Adamları

Biz Kenyalılar ilk olmayı yücelten bir toplumda yaşıyoruz. Yarış pisti olma, akademik performansta sınıfta birinci olma, alandaki rakiplerimizi geride bırakma, en yüksek aylık alma, devletten en iyi şekilde oynama hakkı kazandık. Bizimki aşırı rekabetçi bir varlıktır. Her vakit doruğa silah atmamızı koşul koşuyor.

Ben yakıntıcı değilim. Akranlarımız arasında en iyisi olma arzusu, bir hayli ve değişik alanlarda mükemmelleşmemize kapı araladı. Başımız dik tutulmuş, en küçük provokasyonda ele geçirdiğimiz başarıların bir likitini atmaya hazır olarak dolaşmamızı sağladı. İki saatten kısa bir müddette maraton koşmakla tehdit edebilecek tek sporcumuz bizim. İnternet hızlarımız çoğu dünya ülkesinden daha iyi. Semamız en mavi ve güneşimiz en sıcak olandır.

Bununla beraber, ilk olmanın kutlama için kapı aralamaması, ilk olmanın bunun yerine haklı gösterilmesi şart olan vaziyetler vardır. Kenya'nın katılan ilk Afrika ülkesi olduğu erkek kontraseptif için yeni başlatılan muayenehane çalışmalar böyle değersiz bir başarıdır. Ancak Daily Nation’dan çıkan haberleri okuyarak bunu bilemezdiniz.

Yazı, doğum kontrol jeli için bir promosyon parçası gibi görünüyor. “18 ile 50 yaş arasında bir erkek misiniz? Cinsel olarak aktif ve sabit bir tek eşli ilişki içinde misiniz? Ve nihayet, ilişkide aile tasarılamasının yükünü taşıyan kişi olarak kendinizi hiç hayal ettiniz mi? ”

Yazar, klinik tecrübelerin faydaları ve jelin erkeklere kadınlarda “doğum kontrolünde aynı kefeyi” verme potansiyeli ile ilgili hiperbolik balmumu yapmaya devam ediyor. Omuzlara ve üst kollara bulaşacak olan doğum kontrol hapı, kullanıcının sperm sayısını, bir kadının gebe kalmayacağı bir düzeye indirerek çalışacaktır.

Kaynak

Neticede, yazar gelişim için netlikle eleştirel kalmaz. İlacın olası zarar veren yan tesirlerini (bir basın mensubu olarak zorunluluğu olan) karşılamıyor. Erkek kontraseptifin yararını sorgulamaz. Ahlaki düşünceleri dikkate almaz. Hayır, sevindirici bir karmakarışıktır, erkeklerin doğurganlıklarını yitirdikleri muhteşem umudunda bir zafer çığlığı.

Biliyorum. Aşırı reaksiyon gösteriyor gibiyim. Neticede erkekler için doğum kontrolü mesele nedir? Hepimiz bu gelişmeyi gerçek bir muvaffakiyet olarak selamlamak için Daily Nation'a katılmamalı mıyız? Bunlar güzel sualler. Ama çok daha ehemmiyetli bir suali önceden sorduğumuzu ve cevap verdiğimizi düşünüyorlar: ilk önce kontraseptif kullanmak doğru mu?

Bazıları nüfus artışını kontrol etmek için onları kullanmamız gerektiğine cevaplayacak. Seyyare, ancak hudutlu sayıda insanı destekleyebileceğini söylüyor. Sayılarımızı kontrol edemezsek, perdition rizikonunu alırız. Seyyaremizin kaynaklarını büyüteceğiz, abuhava hızla değişecek ve yiyecek, su ve oksijen eksikliği hasebiyle nesli tükenecek.

Diğerleri, istenmeyen yavruları endişelendirmeden azgın olma kapasitesi olan cinsel özgürlüğün, temel bir insan hakkı olduğunu söyleyecektir. Biz, yirmi birinci asrın insanları, istediğimiz vakit, istediğimiz vakit, istediğimiz vakit, eylemden çıkabileceğimiz zevkten daha fazla kaygı duymadan seks yapabilmeliyiz.

Yeniden de diğerleri, büyük Luo burnumu insanların yatak odalarından uzak tutmam gerektiğini söyleyecek. Çarşaflar arasında olanlar ısrar edecek, beni ilgilendirmez. İnsanların vücutlarıyla istediklerini yapma hakları vardır. Doğum kontrol metodunu kullanıp kullanmamaları kendi imtiyazlarıdır ve sözlerim saklılığa rahatsız edici bir giriş yapmaktan başka bir şey değildir.

Ancak tüm bu yanıtlarda bir mesele var. Değerli yapan her şeyin cinsiyetini soyuyorlar. Nüfus kontrolü argümanı, cinsiyeti, imalat hedeflerini karşılamak üzere açılıp kapatılabilen, steril ve klinik olan, insan yavruları için kolay bir montaj çizgisi olarak görür. Bu argümanla, paradoksal olarak da kabul edilmesine karşın, cinsiyetin müthiş gücü reddedilir.

Cinsel özgürlük argümanı, cinselliği zevk beklentisi ve başka hiçbir şey olarak görmüyor. Ve hepimiz biliyoruz ki, zevk peşinde koşmak insan gayretlerinde rastgele bir alanda yaptığımız tek şeydir. Bağımlılar, sahtekarlar, hırsızlar ve iftiralar oluruz. Hasılı kötüler oluruz. Zevkle yönetilen adam, çevrede olması gereken hoş bir adam değildir. O alçak bir efendinin kölesidir.