Afrika'daki Sağlık Durumunun Bozulması

Dünya hızla değişiyor ve dünya çapındaki siyaset yapıcılar değişimlere ayak uydurmak ve kendi alanlarında büyüme sağlamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yakın geçmişte benzeri görülmemiş bir büyümenin yaşandığı sektörlerden biri hiç şüphesiz sıhhat sektörü. Global ölçekte, sıhhat sektörü, genel bakımı iyileştirmeyi ve hasta odaklı sıhhat hizmetlerini yıllar içinde kaydedilen fevkalade başarılarla garanti etmeyi amaçlayan ehemmiyetli farklıklar geçirmiştir. Afrika'da sıhhat talepleri hızla değişiyor ve farklıkların yakın vakitte ne getireceğini görmek enteresan. Temiz suya ve sanitasyona ulaşımın sağlanması ve yaygın bulaşıcı hastalıklarla mücadele gibi konular, çoğu Afrika ülkesinde sıhhat gündemine hâkim olmakta, kronik hastalık olayları ve toplanan verilerin uygun şekilde sürdürülmesi hızlı bir şekilde artmakta, dolayısıyla Afrika'nın sıhhat çalışanları için yeni bir zorluk matrisi yaratmaktadır, siyaset yapıcılar yanı sıra bağışçılar.

Afrika'da sıhhat ekonomisini yönlendirmenin ehemmiyetli bir istikameti, orta sınıf yurttaşlarını içermektedir (belirli bir millet için medyan gelirin% 100 ila 250'si). Bunların ehemmiyetli bir bölümü daha iyi sıhhat hizmetleri için para ödemeye istekli ve bu da özel sektörün çok ehemmiyetli bir rol oynamasının önünü açtı. Çoğu vaziyette, özel sıhhat kuruluşları çoğunlukla sıhhat sektörünün hayati bir bileşeni haline gelen sıhhat hizmetlerine ve uygun ücretli ilaçlara ulaşımı artırmak için bağışçılar ile beraber çalışır.

Afrika, yıllarca, toplumlarının çoğunun gelişmiş ülkeler tarafından silinmiş olan bulaşıcı hastalıklar tarafından perişan edilmesine ait hayat beklentisine şahit olmuştur. Bugün kıta, yakın geçmişte çoğu endüstrileşmiş ülkede en büyük katiller duyuru edilen bulaşıcı olmayan yaşam tarzı hastalıklarıyla savaşıyor. Bununla birlikte, çoğu Afrika ülkesi hala yukarıda belirtilen hastalıklarla başa çıkmak için tek başına temiz su ulaşımına ulaşım, sağlık şartlarının yetersizliği ile boğuşmaktadır. Bunun da ötesinde, bu ülkeler yetersiz nitelikli profesyonellerle besleniyor, kaynakları ve ekonomik eşitsizlikleri kısıtlıyor, böylelikle yurttaşlarına randımanlı sağlık hizmeti sunmak için yokuş yukarıya bir görevle karşı karşıya kalıyorlar.

Saf çeşitlilik, Afrika’nın sağlık hizmetinde yaşadığı sıkıntıların çoğunu, kıtanın bildiği ve hem de uluslar arasındaki geniş eşitsizliklere (mesela, rastgele bir İstikametteki Nairobi'den 2 saat gibi Nairobi'ye 2 saat) kadar yükseltir. Bu kıtadaki ülkeler, kaynaklar itibariyle zengin olanlardan aşırı fakirlikle mücadele edenlere kadar değişmektedir. Bu ülkeler bu arada sulh ve dinamizm bakımından da çeşitlilik gösterir, zira bazıları çok senelik çatışma bölgeleridir, bazıları ise dinamik ekonomilerdir. Bilhassa, Afrika’nın HIV / AIDS, TB ve diğer paraziter hastalıklar gibi bulaşıcı hastalıklar ile devam eden mücadelesi, kıtanın neden en temel düzeylerde dahi sağlık hizmetleri ve çözümleri geliştirmede durduğunu vurgulamaktadır. Bununla birlikte, sıtma ve HIV kaynaklı ölüm oranlarında bir düşüş de dahil olmak üzere, bu hastalıkların bazıları tarafından ele alınan fiyat ile ilgili ehemmiyetli ilerleme kaydedilmiştir. Mevcut yapıların çoğu hastalıkları ele alma konusunda gericidir ve mevsimsel salgınlar için bile tedarik zinciri, insan kaynakları, yük dengeleme ve stres testi için hudutlu modelleme vardır. Kıta ayrı olarak, savunmasızlığı daha da yineleyen Ebola salgını ile de savaşıyor.

AÜ devletlerinin ehemmiyetli bir bölümü, sağlık hizmetleri için kişi başına 4 dolardan az harcama yapıyor; Bu devletler kendilerini sürdüremezler ve ağır bir şekilde dış yardımlara bağlı kalmak zorundadırlar. Sağlık hizmet açığının odaklanmadığı ve ele alınmadığı vaziyetlerde, halk sağlığı politikası netice olarak, yaşamı tehdit eden yaygın hastalıklarla başa çıkmada “aceleci” bir cevap haline gelir. Bu tür olaylar için, biraz hatalı olan dikey odağın, genel bir yaklaşımla sıhhat hizmetinin güçlendirilmesine odaklanan yanal bir yaklaşım olarak değiştirilmesi gerektiği önerilmektedir.