Beyin Kasırgası Yarışması

_Kaynak

Dün yayınladığım beyin fırtınası postu sonucu müthiş şeyler çıktı. Yazanların da zevk aldığına okuyanların da zevk aldığına çok eminim. Yorumları okurken 'Neden bu etkinlik tarzı şeysini devam ettirmeyelim ki!' demedim değil. Ama en çok da #turkcebilim etiketinin artık aktif olarak kullanılıyor olması hoşuma gidiyor. Harika yazılar okuma fırsatı buluyorum.

Beyin Fırtınası Yarışmasında Bir uzaylı ırkı bize sinyal gönderirse bunu nasıl çözeriz? Nasıl cevaplamalıyız? Ya da cevaplamalı mıyız? diye sorular sormuştum. Harika cevaplar aldım. Özellikle @cashthekush ve @dasrow 'un yanıtları eğlendirdi/düşündürdü. Ama gözlerim bir @arafs yorumu aramadı değil.

Her neyse, soruyu net olarak bir daha hatırlayalım:

• Sinyalin ne anlattığını nasıl çözebilirler? Bu sinyal ne olabilir? Eğer çözerlerse bu sinyale cevap vermeliler mi? Eğer verirlerse ne yazmalılar?

_Kaynak

Ben Ne Düşünüyorum?

Böyle bir durumda ilk düşünülmesi gereken şey. İnsanlık tarihinin en büyük keşfinin o anda gerçekleşmiş olacağıdır. O nedenle bu işe bulaşacak insan/insanlar ya da zümrenin adeta dünyanın en önemli insan ya da insanlarından oluşturulması gerektiğidir (zeka bakımından). Eğer siyasiler işin içine bulaşıyorsa zaten o iş orada bitmiştir demektir.

Lisede (ya da hatta Üniversitede bile) sınava/yazılıya girdiğinizde eğer sınav sorularının ne olduğunu hiç ama hiç anlamıyorsanız yapabileceğiniz bir yöntem vardır. Hiç bir işe yaramaz ama bomboş bir kağıt vermenin utancını bir nebze azaltır. O da soruların aynısını kağıda yazmaktır. Hiç bir dil uzmanı, tarihçi ya da biliminsanı bu sinyali anlamlandıramadıysa yapılacak şey, aynı sinyalin aynı şekilde tekrar gönderilmesi olabilir.

Peki ama neden? Tabiki de boş kağıt vermenin çekincesini üzerimizden atmak için değil. O sinyalin aynı şekilde geldiği yere gönderilmesinin anlamı;

Ben ne dediğini anlamıyorum. Ama bana bir şeyler anlattığını biliyorum. Çünkü ben zeki bir yaşam formuyum. Bunu bilesin...

dir.

_Kaynak

Böyle bir sinyal geldiğinde hiç bir şablona oturmaması, oturması durumuna göre çok daha muhtemeldir. Yani hiç bir surette ne anlatmak istediğini anlayamayabiliriz. Ama sinyali oraya geri gönderdikten sonra bir 20 yıl sonra gelecek olan yeni sinyalde bizim derdimizi anladıkları için biraz daha anlaşılabilir bir şeylerle karşılaşabiliriz.

Ama sinyalin içeriğini anlamaya çalışırken öyle çok da kompleks ya da bize benzeyen şeyler hayal etmememiz gerekli bence. Çünkü evrensel diye bir terim bulunmaktadır. Bunun anlamı gerçekten de evrenin her bir köşesinde geçerli dir. Dolayısıyla yeterince zeki olup da bizimle irtibat kurmak isteyen bir uzaylı uygarlık, zeki olduğu için zaten bizimle ortak olan bir dilde konuşmayı tercih etmiştir. Biz farkında değilizdir belki, belki de hiç bir sistematiye oturmamıştır ama bize göre düşündüğümüz için bu durum böyledir. Yani çok daha basit ve geniş (evrensel) düşünmemiz gereklidir.

Uzaylılar bizimle evrenin her yerinde geçerli olan şeyleri bize göstererek iletişim kurmak isteyeceklerdir. Bu da matematik, fizik veya astronomi olabilir. Öyle ki astronomi, evrenin resim kitabıdır. Yani en 'ortak' ve eğlenceli mecrasıdır. Bir yıldızın gök haritasındaki yeri veya bir galaksi kümesi vs. evrende tektir. Yani bilmemne yıldız kümesini resmederseniz (misal büyük ayı) neden bahsettiğinizi, o anlattığınız şeyin nasıl olduğunu karşı taraf anlayacaktır. Hele ki zeki bir uygarlıksa zaten gözünü göklere diktiği için aynı yere farklı açılardan bakıyorsunuz demektir. Dolayısıyla o hiç bir sisteme oturtamadığımız dil, büyük bir ihtimalle uzaylıların uzaydaki bir yıldız ya da gezegenin şeklini, şemalini, yerini ifade eden bir şey olacaktır.

_Kaynak

Gelelim bu postun sorusuna... Kurallar dünkünün aynısı.

• Atış serbest,
• Google'ı kurcalayıp kopya çekmek de serbest
• Ukalalık yapmak çok daha serbest
• Hayalin bini bir para olmalı

Aşağıda sorduğum sorunun tek bir doğru cevabı da olmayabilir. Biraz iyi düşünmek ve güzel bir yaratıcılık istiyor.

Soru Şöyle:

---

Sinyalı bir şekilde çözdünüz. Sinyal de bize gelin diyor. Yerlerini tarif ediyor. Siz de bir şekilde hali hazırda yıldızlar arası hıphızlı gitme teknolojisini hemen çözüveriyorsunuz. Her şey hazır. Onların gezegenine gidecek ve size sinyali gönderen uzaylılarla tanışıp tokalaşacaksınız. Ama bir sorun var. Zamanı anlatamıyorsunuz. Onların da zamana dair hiç bir şey anlatmadıklarını ya da anlatamadıklarını farkediyorsunuz. Tek istediğiniz yarın saat 5 te görüşelim demek.

Onlara zamanı (yani randevü zamanınızı) nasıl anlatabilirsiniz? Bu konuda nasıl doğru saati ve tarihi vererek anlaşabilirsiniz?

NOT: Bu soru zor bir soru. Biraz fazlaca düşünmek icap ediyor olabilir. Dediğim gibi tek bir cevabı olmayabilir. Çok yaratıcılık bekliyorum. Upvote en az $0.10 değerinde olacaktır.

Bol şans...

---

!