Baba Figürü
Dünyanın her yerinde kabul görmüş ve doğduğumuz andan itibaren bizleri de etkisi altına almıştır baba otoritesi. Her ne kadar kabul etmeseler de yaşını başını almış bireylerde bile bu etki görülür. En küçük algımızda bile yoğun hisleri uyandırdığına sonsuz inancım var.
Babalarımız, istemli veya istemsiz başımıza gelmiş en güçlü otoritedir. Yer yer bize yaptıkları buyrukları ile tüm anımızı ve geleceğimizi etkileyebilirler. Ağaç yaşken eğildiği için, kalıcı izlerle hayatımız ya lekelenir (ki çoğunlukla bu seçenek gerçekleşir) ya da dünyamız güzelleşir.
Çoğumuz emekçi babaya sahipiz. Aslında birçoğunun gerçekten kötü niyet taşıdığını düşünmüyorum. Zaten bir baba neden çocuğu için kötüsünü istesin ki! İşte tam bu noktada da otorite ve zarar verme durumu devreye giriyor. Onlar, "evladım için en güzeli, en iyisi" diye düşünüyor. Fakat işin aslı astarı öyle değil. Yani özgür düşünce ve bilince dış etken müdahale ediyor. Bu müdahaleyle benlik duygumuz kısıtlanıyor ve belkide geleceğimizde yapacağımız sunumda dahi heyecanlanmamıza yol açıyor.
Bu işin iyi niyet yönü; bir de tabi gelenekçilik gibi sıkıntı bir konu var. İnsanların empati gücü oldukça düşüktür. Hele arada jenerasyon farkı varsa hepten yalan oluyor. Empati kurulamayan her ilişki sağlıksız, gelenekçi her düşünce ise baskıcıdır.
Düşünmeden dile getirilen bazı sözler insanın onurunu, gururunu kırabilir. Hepimiz bu durumun içinde kalmışızdır. İşin daha da kötü yanı bu durum karşısında sesimizi çıkaramamışızdır. "Tek kelime dahi duymak istemiyorum" denilerek çocuk yaşta konuşmaya karşı şevkimiz, özgüvenimiz yıkılmıştır.
Baba figürü gücün simgesidir. Herkesin çocukluk hayali, mutlak kahramanıdır. Çocukluk hayalimizin, bizde bıraktığı iz bu noktada çok önemli bir hal alıyor. Konuşma tarzından, hayat felsefesine kadar bir yerlerde hala taşıyoruz bu baba figüründen izler..
Benim en çok canımı sıkan nokta ise; (kendi babamda değil. Çünkü babam otoriter değil) bu otoriter babalar dışarıya karşı hiç bu yönlerini sergilemiyorlar. Çünkü kendi despot yönleri onlara etki etmeyecek. Tabiri caizse kendi çöplüklerinde boruları ötüyor.
Son olarak işin içine anne gibi faktör giriyor. Genelde bizi korumaya çalışarak, hatta bizi gizliden şımarttığı iddiasıyla olaya dahil oluyorlar. Yer yer onlarda bu otoritede iyi polis olarak görev alsa da genelde gizli direnişçi oluyorlar. Bizleri kalabalıkta yalnız bırakıyorlar, otorite karşısında susuyorlar ama arka planda bize omuz verip mücadelemizde yandaş görevi taşıyorlar.
Hepimizin söyleyemediği şeyleri hatırlatacak ve bu konuda bilinç sahibi olmamıza yarayacak bir yazı olmasını istedim. Umarım faydası olur ve tüm otoritelerden tiksinir, kendiniz bir otorite olmazsınız..