7 - Bir Anlığına Uzun Bir Hikaye (Bölüm 6)

in #edebiyat6 years ago

IMG_20180602_171533_178.jpg

Uyandığımda dileklerimi yerine getiren hemşire başucumdaydı. Serumumu yeniliyordu ve ricalarım doğrultusunda serumun içine ağrı kesici de enjekte etmişti.

Başım fena halde ağrıyordu. Nedenini sorduğumda hemşire, kazanın doğal bir sonucu veya kullandığım ilaçların yan etkilerinden biri olabileceğini söyleyip geçiştirdi. Ayrıca doktorumun kafa tomografisi istediğini ve öğleden sonra tomografi için bana eşlik edeceği konusunu da eklemişti.

İyi de bu doktor ne istiyordu benden? Endişelenecek bir durumumun olmadığını söyleyip duruyordu ama ne tahlillerin ne de röntgenlerin, tomografilerin sonu geliyordu.

Ayrıca bugün günlerden neydi, hangi aydayız, ne zamandan beri bu hastanenin ve röntgen aşığı doktorun esiriyim gibi soruların cevabını bulamıyordum.

İstersem hemşireden sorularıma detaylı cevaplar bulabilirdim. Ancak böylesi de çok kolay olurdu. Soruların cevaplarını kendim bulmalıydım.

İtiraf etmeliyim ki tomografi çekilirken korkulu anlar yaşıyordum. Bu hareketli mezar cihazının, bu adı ben koymuştum ve böylesi daha korkutucu oluyordu, içindeyken ruhum daralıyordu.

Tomografim çekilirken kapana kısılmış gibi hissediyordum. Mikrofonun ucundaki radyoloji teknisyeni mümkün olduğunca hareketsiz kalmamı istiyordu. Odanın dışında beni izlediğini, herhangi bir sorun olursa kırmızı butona basmamın yeterli olacağını dile getiriyordu.

Ancak iyimser radyoloji teknisyeninin söylemleri, içinde bulunduğum hareketli mezarın tıkırtıları yüzünden beni sakinleştirmeye yetmiyordu. Ayrıca butona basarsam, yarım kalmış bir tomografi serüvenini tamamlamak için hareketli mezara yeniden girmem gerekeceğinin farkındaydım.

Hareketli mezar serüvenini kan ter içinde tek seferde tamamladıktan sonra dilek meleğim hemşire eşliğinde odama kuruldum. Odamın sessiz sedasız halini seviyordum.

Şimdi bugün yaşadığım korkuları bir kenara bırakmam gerekiyordu. Araştırma yapıp ardından mektup yazmalıydım.

İşte bunlar hep gecenin meselesi.
Öyle ki karşılaştırır.
Oturtur seni deniz manzaralı otantik bir çay bahçesine
Sen gündüzün alaca sıcağında
Tahta masanın eşliğinde
Kederinden daha açık çayı yudumlarken
Geceni özlettirir.
İşte bunlar hep gecenin meselesi.
Martıları simide alıştırdığımız gibi
Gece de bizi, biz gibi bize alıştırır.
Sonraları dizlerimizi dayadığımız
Çay bahçesinin kadim komşusu
Tam da güneş batarken
Ve çayın son yudumunda
O bahtsız vapur iskelesi var ya
İşte o vapur iskelesi
Sokak lambalarının yandığı sıralarda
Çocukların çamurlu ellerle sıcak yuvalarına döndüğü sıralarda
O acımasız vapur iskelesi var ya
İşte o vapur iskelesi
Gündüzüne gecesinin ayrılığını hatırlatır.
İşte bunlar hep gecenin meselesi.

Sevgili Ali’m,

Bugün o çok sevdiğimiz yedinin Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık ile olan ilişkisini ve gizemini araştırdım. Şimdi hiç vakit kaybetmeden, öğrendiklerimi sıcağı sıcağına seninle paylaşmak istiyorum.

Yedi, Yahudilikte okült zekânın, görünenin ardındaki görünmeyen zekânın sembolüdür. Görünmeyen zekâ, ciddi ve hafife alınmayacak olan zekâdır. O nedenle yediye ihtiyatla yaklaşılması ve ondan sakınılması da gerekir.

Yahudi yılında yedi büyük kutsal gün vardır. Mabedin inşası yedi yıl sürmüştür. Bilgeliğin yedi sütunu vardır.

Sukkotta oturmak için tavsiye edilen yedi gün, yaratılışın yedi günü ile ilgilidir. Zohar’a göre Kabala’daki yedi alt sefirot İbrahim, İshak, Yakub, Musa, Yusuf ve Davud şeklinde tarihsel tezahürle bağlantılıdır.

Aynı şekilde yedi yıl süren Süleyman Mabedi’nin binası mabede tekabül eden “sefirah binah” yani “yüksek akıl” içine alan yedi alt sefirot ile mecz edilir.

Bu alt sefirotun yedincisi Sekine’dir. Buna Sabbath Queen(Yedinci Gün Kraliçesi) denir ve Zohar’ın açıkladığına göre yedinci asli güne tekabül eder.

Yedinin her içermesi gibi Süleyman’ın Meselleri de bilgeliğin yedi sütununu över(9:1) ve Zekeriya Rabb’ın yedi gözünden söz ettiğinde, bu imgeyi Tanrının her yerde hazır ve nazır olması ve her şeyi bilmesini hatırlatmak için kullanılır(Zekeriya 4:10).

Yahudilikte bu tradisyonel sayı Menorah(Yedi Kollu Şamdan)’ın yedi kolunda yankılanır. Kabala’da yedi kollu şamdan, gökyüzünün yeryüzünü yedi aşamada, yedi ayrı organizasyonda yönettiğini ve Göksel Yönetim’in yedi ayrı aşamasını anlatır.

Eskiden Yahudiler, Kamış Bayramı’nda tapınaklarda toplanır ve kutsal mihrabın etrafında yedi kez dönerlerdi. Musevilerde Hamursuz Bayramı’ndan yedi hafta sonra yapılan Gül Bayramı’nda günah adağı olarak yedi kuzuyu kurban etme geleneği vardı.

İşte Ali, Yahudilik ve yedi ile ilgili sana anlatacaklarım bu kadar. Şimdi burada, yanı başımda oturup, tüm bunları senden duymak o kadar güzel ve özel olurdu ki. Hıristiyanlıkta görüşebilmek dileğiyle, seni ve yediyi seviyorum.
Ezgi

Sort:  

you're awesome! Your presentation is amazing!

Coin Marketplace

STEEM 0.30
TRX 0.12
JST 0.033
BTC 64420.25
ETH 3150.23
USDT 1.00
SBD 3.99