Mike Sam’i bulduğunda Sam çoktan ölmüştür. Mike telaşa kapılır çünkü meşhur ödül avcısı Sam’i tanımıştır. Ne yapacağını bilmez bir halde Sam’in başında dururken Şerif ve adamları oradan geçmektedir.

Yerde ölü yatan Sam’i ve başında bekleyen Mike’ı gören Şerif koşarak yanlarına yaklaşır.

Neler oluyor burada?

Ah Şerif, bu ödül avcısını burada yerde ölü yatarken buldum.

Sam, en iyi ödül avcılarımızdan biri. Senin öldürmediğini nereden bileceğim.

Aman Şerif benim silahım bile yok, ben bir çiftçiyim.

Doğru söylüyorsun, sen yapmazsın. Arkadaşları vardı, onlar neredeler?

Bilmiyorum efendim ben geldiğimde kimse yoktu.

Onların da başına bir şey gelmiş olabilir. Jesse James’in peşindeydiler.

Aman Tanrım, Jesse ha. Tanrı onları korusun.

Hemen onları aramaya koyulmalıyız.

O zaman ben gideyim artık, benim de başımı belaya bulaştırmayın.

Tamam, sen git bakalım.
Çiftçi Mike oradan uzaklaştıktan sonra, Şerif Carter adamlarını çağırır.

Hiçbirinize bir şey olsun istemiyorum fakat halka güven vermeliyiz. Bu sebeple aramaya koyulmalıyız dedim. Ama kimseyi aramayacağız. Zaten biz baş edebilecek olsaydık, ödül avcılarına ihtiyacımız kalmazdı. Jesse ile işleri çok zor ama belki başarırlar demiştim. Görünen o ki bir zayiat vermişler bile, kim bilir diğerleri nerede. Üç beş gün bekleyeceğiz tabii bu arada arıyormuş gibi yapacağız. Hayattalarsa zaten ortaya çıkarlar ya da başlarına her ne geldiyse haberlerini duyarız. Siz yine dikkatli olun ve halkın güvenini sarsmamaya dikkat edin.

Şerif konuşmasını yaptıktan sonra adamlarıyla beraber oradan uzaklaşır.
Bu olayın üzerinden tam iki hafta geçmiştir fakat Billy ve John’dan herhangi bir haber alınamamıştır.

Şerif artık Jesse’nin onları da öldürdüğünü düşündüğünü söylemektedir adamlarına. Halka ise her şeyin kontrol altında olduğunu ve Jesse’nin topraklarına yaklaşamayacağını söyleyerek güven telkin etmektedir.
Bir gün çiftçi Mike, Şerif’in yalnız başına bir yerlere gittiğini görmüştür. Bu durum Mike’a garip gelmiştir çünkü Şerif adamları olmadan hiçbir zaman kasabadan uzaklaşmamıştır. Mike Şerif’i takip etmeye başlar. Şerif Cody kasabasında bir Bar’a girer, Mike da arkasından kendini belli etmeden giriverir aynı Bar’a.

Şerif’in oturduğu masada şapkasıyla yüzünü gizleyen bir adam oturmaktadır. İki adam dikkat çekmeden konuşmaktadırlar. Mike tutamaz kendini ve kalkıp masalarına gider.

Merhaba Şerif, beni gördüğüne şaşırmadın umarım.

Neden şaşırayım? Senin ne işin var burada?

Mal satmaya gelmiştim. Sizi görünce yanınıza gelmek istedim. Adamların nerede Şerif, buralara tek başına gelmezdin?

Seni ilgilendirmez çiftçi, sen işine bak. Merhabalaştık, başka bir masaya geçebilirsin, hesap benden.

Arkadaşınız?

Git artık.

Sahi ödül avcılarından haber var mı?

Çiftçi uzatma git.

Bu adamın kim olduğunu öğrenmeden hiçbir yere gitmiyorum.

Yüzünü gizleyen adam, şapkasını kaldırdı. Gördüğü karşısında şok olan Mike adamı tanımıştır. Bu adam yıllar önce bir posta arabası şoförüyken saldırıya uğrayan John’dur.

O sırada Billy ve John içeri girerler. Şerifi ve gerçek John’u gördüklerinde silahlarına davranırlar. Şerifte o esnada silahını çıkarır ve Mike’ın kafasına dayar.

Bu süreçte geçen konuşmalardan telaşlı Mike’ın anladığı, posta arabası şoförü Jesse James olmuştur ve Şerifle işbirliği yapmaktadır. Sam’i aslında Jesse öldürmüştür, Billy ve eski kanunsuz John ise uzun süredir Şerif’ten şüphelendiklerinden Şerif’e karşı hep dikkatli olmuşlar ama bunu merhum Sam’e hiçbir zaman söyleyememişler çünkü Şerif Sam’in çok sevdiği ve güvendiği amcasıdır.

tahirozgen#9395