Ethereum'un Geleceği ve Ethereum'un sorunları! [Cointurk 3. Projesi]

“Ethereum’un geleceği nedir?” ve “Ethereum'un sorunları nedir?" gibi sıklıkla sorulan bu sorulara detaylı bir cevap vermek istedik.

Yalnızca iki yıl piyasaya sürülen blockchian sistemini kullanan Ethereum, oldukça kısa bir sürede gelişim göstererek 30 milyar Dolar civarlarında bir piyasa değerine ulaştı.

Henüz 24 yaşında olan Vitalik Buterin tarafından geliştirilen Ethereum’a gösterilen bu yoğun ilginin nedeni, Ethereum’un Bitcoin’den daha farklı alanlar çözümler getirmiştir. Bu yüzden Etherium popüleşmiştir.

Bitcoin ve Ethereum’un altyapılarını oluşturmak pay olan blockchain sistemine göz attığımızda Ethereum‘un bir adım öne planda olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. En temelde Ethereum, Bitcoin’e göre daha hızlı ve daha alternatif çözümler sunan bir teknoloji. Bitcoin‘de ortalama blok oluşturma süresi 10 dakika. Ethereum ise bu süreyi 12 saniyeye kadar düşürmeyi planlıyor. Bu da işlemlerin bir o kadar hızlı onaylanması anlamına geliyor ve daha az komisyon ücreti demek.

Bunun yanı sıra Ethereum, akıllı sözleşme sistemine sahiptir ve bu sayede Bitcoin’den önemli ölçüde ayrılıyor. Akıllı sözleşmeler sayesinde artık avukat, noter, aracı kurum vs. gibi herhangi bir arabulucuya ihtiyacınız kalmayacak. Ayrıca akıllı sözleşmeler, geleneksel bir sözleşmenin yaptığı gibi sadece sözleşmeyle ilgili kuralları ve cezaları tanımlamakla kalmaz, bu kuralları ve cezaları otomatik olarak yerine getirilmesini sağlamaktadır. Sunduğu alternatif çözümler sayesinde gelecekte fiziksel sözleşmelerin sayısı azalacak ve güvenli, otomatik bir sistem sunacaktır.

Akıllı sözleşmelere bir örnek

Örneğin benden bir dükkan kiraladınız. Kiralama bedelini Blockchain aracılığıyla kripto para birimi kullanarak ödediniz. Sanal sözleşmemizde bulunan bir makbu alırsınız; size belirli bir tarihte son bulacak olan dijital bir anahtar/key veririm. Anahtar zamanında gelmezse Blockchain sistemi, ödediğiniz parayı geri iade edecektir. bu sayede dolandırıcılığın önüne geçilmiş olacaktır. verilen anahtarı tabi sizin doğrulamanız gerekecektir. Doğrulamadığınız taktirde sözleşme geçerli olmayacaktır.

Anahtarı kiralamanın başlangıç tarihinden önce gönderirsem sistem, zamanı geldiğinde anahtarı sana, ücreti de bana bırakır. Yüzlerce insan aramızda yaptığımız bu anlaşmaya tanıktır ve teslimat sorunsuzca gerçekleştirilir. Sana anahtarı gönül rahatlığıyla verebilirim. Çünkü alacağım ödemeden eminim.

Akıllı sözleşmeler, ekonomi sektöründen sigortaya, emlaktan sektöründen banka sektörüne kadar pek çok alanda kullanılabilir. Akıllı sözleşmeler, fiziksel sözleşmelerdeki maliyeti ortadan kaldırmasının dışında daha güvenli bir yöntem. Bir sorun olduğu taktirde mahkemeler ile uğraşacaksınız belki yıllarca sürecek, karar verilene kadar canınızı sıkacaktır. Akıllı sözleşme sistemi buna sayesinde güvenli sözleşmeler yapacaksınız. Bu sayede birde sözleşmeleriniz, gönderdiğiniz para ile vergi ödemeyeceksiniz. Bu sistemin diğer bir sıkıntısı ise devlet tarafından güvenceli olmamasıdır. Fakat gelecekte devletlerin bu sistemleri kabul edeceğini düşünüyorum.

Bir diğer özelliği ise kendisine ait özel bir yazılım dili kullanan Ethereum sayesinde merkezi olmayan yazılım protokolleri geliştirebilir, Özel korunmuş sistemler oluşturabilirsiniz. Bu sayede sunucu masraflarından, güvenlik sorunlarından kurtulabilirsiniz. Bu protokoller sayesinde aynı ana işletim sistemi içerisinde ve tek bir blok zinciri üzerinden kabul edilmiş kontratlar kullanarak binlerce “altcoin” yaratabilirsiniz.

Ethereum'un sorunları

• Ethereumda oluşabilecek bazı sorunlardan biride Etherium sistemine dahil olacak yazılımların etherium sistemine yük yapmasından dolayı oluşabilir. Örneğin Ethereum tabanlı dijital kedi yetiştirme oyunu: CryptoKitties olan CryptoKitties yüzünden Ethereum ağına aşırı yükleme yapılmıştı ve blok zinciri 5 binden 15 bine çıkmıştı. Bu yüzden transferlerde yavaşlama sorunları olmuştu.

• Bir diğer oluşabilecek sorunlardan biri de akıllı sözleşmelerde etheriumun hatası değil ama kullanıcıların hatasından dolayı oluşabilecek durumlar.

• Kuantum bilgisayarların şifrelenmiş algoritmaları rahatlıkla çözebileceği düşüncesi mevcuttur. Neden böyle bir şeyin algoritmanın kırılamayacağını aşağıda belirttik arkadaşlar:

Yüksek hızlı Kuantum Bilgisayarları
Klasik şifreleme algoritmalarını düşündüğümüzde bir çoğunu brute force (kaba kuvvet) yöntemi ile çözmemiz mümkün. Bunu kombinasyonlu bir asmalı kilit olarak düşünürsek 0001, 0002, 0003, 0004 … şeklinde deneyerek şifreyi bulabilmek ve kilidi açabilmek mümkün. Ancak bu tabi ki zaman alacaktır. Gelişmiş şifreleme algoritmaları bu tarz kaba kuvvetle çalışan yöntemleri engellemek için daha karmaşık çalışıyorlar. Buna göre birisinin brute force yaparak bunu çözmesi elimizdeki teknoloji ile yüzyıllar sürebiliyor. Dolayısıyla bu tarz algoritmalarla şifrelenmiş verileri çözme zahmetine girilmiyor bile.
Ancak kuantum bilgisayarları artık hayatımızın bir gerçeği olmaya başlıyor. Her ne kadar herkesin elinde bir kuantum bilgisayarı olmasa da D-Wave Systems 16-qubit’lik ilk prototipini 2007 yılında sunduğundan bu yana o tarafta da epey ilerlemiş durumda ve büyük araştırma merkezleri ya da devletler tarafından edinilmesi mümkün. Zaten Ethereum gibi büyük bir ağ kurmayı hedefliyorsanız korkmanız gereken topluluk sadece Rus ya da Çinli hacker’lar değil. Devletlerin de siber saldırı birimlerinin olduğunu artık duyuyoruz. Bu arada unutmadan, D-Wave’in 2048-qubit’lik bir işlemciyi bu yılın başında piyasaya sürdüğünü ve NASA, Google, Virginia Tech ve Volkswagen Group gibi firmalara sattığını biliyor muydunuz?
Klasik bilgisayarlarımızda 1 bit en küçük iletişim ve depolama birimi olarak kullanılıyor. Hepimizin bildiği gibi 1 bit iki değerden birini alabiliyor 1 ya da 0. Ancak qubit için konu biraz daha farklı. Qubit, iki durumlu bir kuantum mekanik sistem. Yani dikey ve yatay polarizasyon olarak iki farklı değer alabiliyor. Dolayısıyla çok daha fazla veri taşımasının yanı sıra daha hızlı bilgisayarlara olanak tanıyor. Bir fizik bölümü mezunu olarak bu konunun detayına ne kadar inersem o kadar konudan sapacağım için burada duruyorum. Ama bilmemiz gereken şey özetle, Dünya’da bizim bilgisayarlarımızdan farklı bir şekilde çalışan ve programlanabilen çok hızlı bilgisayarlar var ve bu bilgisayarlar Google ve NASA gibi kurumların elinde bilimsel araştırmalarda (umarım öyledir) kullanılıyor. Yani o ürkütücü gelecek o kadar da uzakta değil. Buradaki tehlike tabi ki verilerin erişilmesinden çok imzalarının çözülüp değişikliklerin implemente edilmesinde.
Bu kadar büyük bir ağ kuruyorsanız dolayısıyla bu gerçeklerle de mücadele etmeniz gerekiyor. Vitalik, bunun için yaklaşık iki yıl önce EIP 101 — Currency and Crypto Abstraction önerisinde bulunmuş, ve yine Serenity sürümü ile implemente edilecek. Böylelikle imzalanacak ve şifrelenecek olan transaction’larda bir soyutlama sağlanarak başka yöntemlerin implementasyonuna olanak sağlanacak. Peki böyle bir tehtit ile nasıl baş edebiliriz?
Çözümlerden bir tanesi Quantum Proof algoritmalar kullanmak olabilir. Örneğin 1979 yılında Leslie Lamport tarafından icat edilen Lamport İmzası yöntemini ele alalım. Burayı anlatabildiğim kadar basite indirmeye çalışacağım.
İki tane veri kümesi oluşturun. A ve B. Bu kümelerin içerisinde güvendiğiniz bir rastgelelik algoritması ile 256 byte’lık 256 tane rastgele sayı ile bu kümeleri doldurun. Bu iki kümeyi de gizli bir yerde saklayın, çünkü bunlar sizin private key yani gizli anahtarlarınız olacak.
Her bir kümeyi SHA-256 ile hashleyin. Elinizde A’ ve B’ diye iki tane hash seti ve 512 tane hash oluşmuş olacak.
İmzalamak istediğiniz veriyi de SHA-256 ile hash’leyin.
Şimdi hash’ini aldığınız veriyi gezmeye başlayın. Eğer n. bit 0 ise A dan n. elemanını, eğer 1 ise B den n. elemanını ekrana yazın. Kullanılmayan tüm sayıları her iki setten de silin.
Böylece 4. adımda elinizde 256 bitlik bir imza ve bu imzayı kontrol edebileceğiniz 2. adımda oluşturduğunuz A’ ve B’ public key’leri bulunmuş oluyor. Her şey rastgele üretilen sayıların hash’leriyle çalıştığı için ve üretilen setler çok büyük oldukları için böyle bir imzayı çözmek gerçekten çok güç.

Code için olan yazının kaynağı : Source

Ethereum'u geliştiren Vitalik Buterin önümüzdeki günlerde Ethereum'a yeni güncellemeler yapması beklenmektedir.

Yazımızı okuduğunuz için teşekkürler