Ben ol da bil...
Biri kişiselliğe,benliğe,subjektifliğe aşık,kendi ekseninde imajlar,zevkler,politik görüşler,görgü kuralları,mantık prosedürleri vs yaratan ve içinden yansıyan filme gömülmüş ve ben ile özdeş..çok ta memnun...
Diğeri istese de subjektif değerlerle tatmin olmayan,yasalaran bağımsız,mantığın ,vicdanın,dünya görüşünün ,kişisel imaj ve sembolerin,benlik kavrayışının dışında,içinde,tam içinde ve her şeyde...Artık mikro programın dışında..Artık makrodan bakmakta,yaşamakta...
Anlamakta ,bilmekte,yaşamış olduğunu teyit etmekte,benliği yadırgamamakta..Bilmekte bilincin ihtiyaçlarını, ve mikrodan makroya adım adım yol almayı.. Her durağınan geçe geçe,düşe kalka öğrenmiş ve daha dün gibi ...
Anlatabilir mi ki benliğin sınırlarında dolaşana makro evreni? Yaşadığını,bildiğini diğerine bildirebilir mi?
"Ben ol da bil "demiş.. Bir adım gerisi senin devrin...Sen keni zamanında ,mükemmel zaman kotlamanla yaşayacaksın aynını..O zaman yaşayanları anlayacak,yaşamamış olanların da kendi devrinde aynı durumu yaşayacaklarını bilerek onlara da tanrılar diye bakacaksın...O zaman anlamını kaybedecek doğrular ve yanlışlar..Yüceltmeler ve yermeler..Tüm kutupsallıklar...Tek zamanın içinde bütün zamanlarla birleşeceksin...
©aslı özalp
Okuyup beğendiğiniz için teşekkürler