Distopik Bir Ayna
Black Mirror'u sevmeyen çok az insan tanıdım. Lansman değeri yüksek olsun diye çok rahatsız edici bir ilk bölüm sunmuş olması dışında bir iticiliği yok. Bir kaç bölümü ile de(San Junipero gibi) belki homofobik olanları rahatsız etmiş olabilir.
Benim için ise genel çerçevenin umutsuzluğu ve distopik oluşu rahatsız edici.
Diziyi kaleme alanlar geleceğin çok karanlık olduğu görüşünü benimsemiş. Yani aslında hayatımıza bir çok kolaylık getiren, sınırları yok sayan, bizi dünya vatandaşlığına yükselten teknolojilerin aynı zamanda hoşlanılmayan bir süreci hazırladığı kanaatindeler.
Bu kapsayıcı bir bakış olmaktan çok uzak. Çünkü en azından çocuklarımız için nasıl bir algı olduğuna emin değiliz. Aynı algı ile bakıldığı zaman tekerleğin icadı ve yaygınlaşması sürecinde de aynı iç karartıcı duyguların büyüyüp yeşermiş olması gerektiği yargısı ile yüz yüze kalırız. Ya da telefonun icadının büyük bir çöküşü getirdiği düşüncesine kapılmış olduklarını düşünürüz.
Ama öyle olmamış. Her zaman bir üst jenerasyon bir alt jenerasyonun çok bozulduğunu, "değerlerini" kaybettiğini ve ilerisi için umut vermediğini söyleyip durmuş.
Benim çocuğum akıllı telefonlarla vakit geçiriyor diye ona kızıyorum; benim babam bana televizyonla vakit geçirdiğim için kızıyor; dedem de babama vaktini hep "çelik çomak" oynayarak ziyan ettiği için kızarmış. Yani bu zincir hep böyle eklemlenerek uzamış.
Elbette bütün teknolojilerin bir takım dezavantajları var. Ama kabusa dönüşecek bir dünya hiç bir zaman oluşmamış. Kaygıların temelinde "güvenli bir gelecek inşası" yatarken eylemler teknolojik gelişime baş kaldırı gibi duruyor.
Paradoksal yanı ise şu; Blacak Mirror geleceğe olan sitemini geleceğin teknolojisi ile anlatıyor. Bu aynen "Facebook" a girip "Kahrolsun Emperyalizm" başlıklı grup açmak gibi bir şey.
Küçük bir tüyo ile bitirelim ilk yazımızı. Şimdi çocuklarımıza ellerinde akıllı telefon var diye sitem ediyoruz; torunlarımızın aklını çelecek aracı bulan finansal olarak hem kendini hem de ülkesini kalkındırabilir.
Herkese mutlu steemler...