BLOK ZİNCİR TEKNOLOJİSİ VE AVALANCHE PLATFORMU

in #avalanche4 years ago

image.png

Blockchain teknolojisi denildiğinde akla ilk BTC gelir ve açıklamak için onun ilk uygulaması olan dijital paralardan yani Bitcoin’den yola çıkılır. Bitcoin, Blockchain teknolojisine bağlı olarak çalışan ilk ve en popüler örnektir. Ayrıca her hangi bir devlet kontrolü olmadan milyarlarca dolarlık bir market oluşmasına olanak tanıdığı için de hakkında en çok tartışma yürütülen üründür.Buna karşın bu tanımlamanın kapsamadığı ve halen Blockchain olarak sınıflandırılan sistemler de mevcuttur. Alternatif olarak yapılan tanımlardan biri Ethereum kurucusu Vitalik Buterin’e aittir. Yaptığı tanımda:

“Blockchain, herhangi bir kişinin program yükleyebileceği, bu programların kendi kendine çalışmak üzere bırakılabileceği ve yüklenen programların anlık ve geçmiş tüm durumlarını herkesin görebileceği bir şekilde çalıştığı sihirli bir bilgisayardır. Bu bilgisayar, programların protokole uygun bir şekilde çalışmasını çok güçlü krpitografik yöntemlerle koruyarak garanti altına almıştır.”

Buterin’in yaptığı bu tanım çok fazla teknik bir tanım olmamasına ve içinde Bitcoin barındırmamasına rağmen Blockchain teknolojisinin genel hatlarını güzel bir biçimde açıklamıştır.

Blockchain, üzerinde bulunduğu ağ boyunca dağıtık olan ve yapılan işlemlerin kaydedildiği bir defter veya vertabanıdır. Yapılan işlemlerin daha güvenli olmasını sağlamak için herhangi bir merkezi otorite liderliği altında değildir. Her işlem blok zincirine yeni bir blok eklemek için kompleks bir kriptografiyi çözen, ağ içindeki özel düğümler yani “madenciler” tarafından onaylanır. Her blok bir önceki blok içindeki bazı bilgileri barındırır. Bu yüzden tüm zincir kronolojik olarak sıralıdır ve değiştirmek neredeyse imkansızdır. Blok zinciri ağı içindeki işlemler ağ içindeki herkes tarafından görülebilir ve değiştirilemezdir. Bu tanım Blockchain’in tüm eklentilerini içinde barındıran en geniş tanımdır.
2008 küresel krizinde bankacılık ve finans sektörünü düzenleyen “merkezi” kurumlara büyük bir güvensizlik ortaya çıkmıştır. Çok ilginç bir tesadüf eseri mi yoksa özellikle mi seçilen bir zaman olduğu bilinmemekle beraber bu küresel krizde çok büyük ve güvenilen bankaların batmasından sadece birkaç ay sonra gerçek kimliği bilinmeyen, “Satoshi Nakamoto” takma adıyla bir kişi veya grup “Bitcoin: Eşten Eşe Elektronik Nakit Ödeme Sistemi” adıyla bir makale yayınladı. Blokchain, ilk olarak bu makalede Bitcoin’in tanımına uygun çalışması için gerekli olan bir teknoloji olarak karşımıza çıkmıştır. Ancak bugün biliyoruz ki Blockchain’e ait kavramsal temeller 90’lı yıllarda kaleme alınan 3 farklı makale ile atılmıştır. Bunlar;

  1. Stuart Haber ve W. Scott Stornetta tarafından hazırlanan 1991 yılına ait olan ve belgelerin zaman damgası ile birlikte kripto imzalarla nasıl kullanılacağının anlatıldığı,
  2. Ross Anderson tarafından hazırlanan, 1996 yılına ait olan ve kaydedilen güncellemelerin silinemeyeceği merkezi olmayan bir veri depolama sisteminin tanımlandığı,
  3. Bruce Schneier ve John Kelsey tarafından hazırlanan 1998 yılına ait olan ve güvenilmeyen makineler üzerinde tutulan günlük dosyalarının içerdiği hassas bilgilerin korunması için şifrelemenin nasıl kullanılacağının açıklandığı makalelerdir.

Satoshi Nakamoto, daha önce oluşturulan belli kavramları birleştirip inovasyon yaparak kendi deyimiyle “Chain of Blocks”, sonradan genel olarak kabul gören ismiyle “Blockchain” teknolojisini hayatımıza katmıştır. Esas itibarı ile Blockchain, kayıtların dağıtılmış bir veritabanı, tüm yapılan işlemlerin herkese açık bir defteri veya ağa katılan tüm katılımcılar arasında çalıştırılan ve paylaşılan dijital olaylar olarak tanımlanabilir. Blockchain, üzerinde yapılmış olan her işlemin mutlak ve onaylanmış kayıtlarını içerir.
Bitcoin hakkındaki tartışmalara karşın Blockchainn teknolojisinin kendisi, tartışmasız ve kusursuz olarak yıllardan beri çalışmakta ve dünyadaki finansal olan ve olmayan uygulamara başarılı bir şekilde entegre edilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda Silikon Vadisi kapitalistlerinin duayeni olarak görülen Marc Andreessen, Blockchain’in dağıtık mutabakat modelini İnternet’ten beri yapılan en önemli buluş olarak listelemiştir. BNP Pariba şirketinde güvenlik servislerinin başında sorumlu olarak bulunan Johann Palychata ise Quintessence dergisinde yazdığı yazıda, dijital paralara olanak sağlayan yazılımın yani blok zinciri teknolojisinin, buhar makinesi ve içten yanmalı motorlar gibi finans dünyasını ve daha ötesini dönüştürebilecek potansiyele sahip bir buluş olarak düşünülmesi gerektiğini söylemiştir.
Blokzincir teknolojisi popüler medyada digital para ağırlıklı olarak karşımıza çıksa da uygulama alanı dijital finans ile sınırlı değildir. Bugüne kadar gördüğümüz uygulama alanlarının çeşitliliği, bu teknoloji üzerine kurulan dağıtık sistemlerin iki temel özelliğinden kaynaklanmaktadır. Birincisi, sistemde dağıtık olarak saklanan işlem kayıtları, sistem üyeleri tarafından fark edilmeksizin sonradan değiştirilemez. İkincisi, sistemi kapatmak için bütün üyelerin kapatılması gerektiğinden, sistem merkezi bir otorite tarafından kapatılamaz.
Blok zinciri üzerine kurulu sistemlerde yapılan işlemler ve akıllı sözleşmelerle ilgili yasal düzenlemeler konusunda halen belirsizlik hâkim olmasına rağmen her ölçekten birçok şirketin bu
teknolojiden fayda sağlayacak iş modelleri ve kullanım senaryoları üzerine çalıştığı görülmektedir.
Blokzinciri kavramının insanların algıladığı gibi sadece dijital paralarla ilgili olmadığı, dağıtık yapısı, veri güvenliği ve şeffaflık gibi özelliklerinin yanında barındırdığı uzlaşma protokolleri, güvenlik yapıları ve akıllı sözleşmeler gibi teknolojiler ile birlikte kullanımının anlaşılması önemlidir.Mesala kamu alanında bu teknolojinin yaygınlaştığını düşünün daha şeffaf,adil,verimli ve denetlenebilir ideal ,arzu edilen yönetimi sağlayabilir.Evrakda sahtecilik diye bir suç literatürden çıkabilir,seçimlerde hile şüphesi kalmayabilir,adamına göre işlem kavramı adam kayırma olmayabilir ve daha eşitlikçi uygılamalar sağlanabilir.Tüm bunlar bu teknolojinin sağladığı verilerin değiştirilememesi ve şeffaflık ,çoğulculuk,denetlenebilirlik özellikleri ile sağlanabilir.İlginçtir ki verilerin değiştirilememesi sahada büyük problemlere de neden olabilir,bu nedenle hatasız veri girişi önemlidir.Yada mahrem bilgilere ulaşım gibi daha çokça problemle karşılaşılabilir ama bunlar daha esnek tasarımlar ve teknik çözümler ile aşılmayacak problemler değildir.Doğrulayıcı node’ların STK,Üniversite,Dernek,Vatandaş…v.s. olması fikri çok demokratik geliyor kulağa.
Günümüz dijital ekonomi sistemi mutlak bir otoriteye duyulan güven temeli üstüne kurulmuştur. Tüm dijital işlemler bize gerçeği söylemesi için birilerine güvenmemize dayanır. Bu bazen attığımız mailin iletildiğini bize söyleyen bir mail servis sağlayıcısı veya uzak diyarlardaki sevdiklerimize gönderdiğimiz paranın iletildiğini bize söyleyen bir banka olabilir. Örnekler çoğaltılabilir. Aslında dijital dünyadaki hayatlarımızı, djital varlıklarımızın güvenliği ve gizliliği için üçüncü şahıslara güvenerek esasında pek de güvenilir olmayan bir şekilde yaşamaktayız. Çünkü bu üçüncü kaynaklar saldırıya uğrayabilir veya manipüle edilebilir. Blockchain teknolojisinin kullanışlı olduğu nokta tam burada başlamaktadır. Geçmişte ve yaşadığımız zamanda internet üzerinden yapılan ve dijital varlık içeren her bir işlemin gelecekte herhangi bir zaman içinde, doğruluğunu onaylayabilmesine olanak tanıyan “Dağıtık Mutabakat” yapısıyla dijital dünya için bir devrim olma potansiyeline sahiptir. Üstelik bunu, işlem içindeki varlıkların ve tarafların gizliliğinden ödün vermeden yapar. “Dağıtık Mutabakat” ve “kimliksizlik” Blockchain teknolojisinin iki önemli karakteristik özelliğidir. Blockchain, dijital ticaret işlemlerimizi yönetmek için sürekli artan internet kullanımı olan ve hayatımızdaki olayları veya kişisel verilerimizi paylaştığımız dijital ekonominin gelişimi noktasında bir lokomotif olma potansiyeline sahiptir

Blokzinciri sayesinde insanlar artık ürün veya hizmet transferi işlemlerinde güvenlik ve doğrulamayı sağlaması için üçüncü taraf bir aracıya ihtiyaç duymamaktadır. Blokzinciri ile oluşturulan “güven protokolü” güvenilir, şeffaf ve hesap verebilir bir ortam sunmaktadır. Blokzinciri, kullanıcılar için merkezi olmayan dağıtık veri yapıları sayesinde güvenliğin temeli oluşturmaktadır . İnternetin dünya çapında iletişimi çok kolay hale getirmesi sonucu dünya giderek birbiri ile bağlantılı bir toplum haline gelmiş ve akıllı telefonlar, nesnelerin interneti (internet of things), akıllı sözleşmeler gibi teknolojiler hızla yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu teknolojilerin dahil olacağı gelecekte blokzinciri insanların, uygulamaların ve nesnelerin arasındaki ağın gücünü arttırmak için önemli bir araç olacaktır
Blokzincirinin avantajları;

• Verilerin bir kopyası tüm paydaşlar tarafından kaydedilir, herkes bu verilere erişebilir ve yapılan işlemleri görebilir. Verilerin bu şekilde saklanması sayesinde veri kaybı ve veri tahribatı önlenir.
• Dijital imza ve doğrulamalar sayesinde aracılara ihtiyaç duymadan paydaşlarını birbirine güvenmesini sağlanır.
• Herkes hem kendi işleminin durumunu hem de blokzincirindeki tüm işlemlerin ayrıntılarını görebilir, bu şekilde şeffaflık sağlanmış olur.
• Blokzinciri üzerindeki veriler değiştirilemez veya silinemez.
• Merkezi bir otorite olmadan çalışabilir, bu dağıtık yapısı sayesinde kontrol edilemez, iptal edilemez veya kapatılamaz.
• Akıllı sözleşmeler sayesinde belirli faaliyetler otomatikleştirilebilir.

Blokzincirin dezavantajları;

• Uzlaşma protokolü olarak proof of work (işin ispatı) kullanılan blokzincirlerinde çok fazla enerji tüketilmekte ve çok pahalı bilgisayar sistemleri çalıştırılmaktadır.
• Blokzincirindeki tüm veriler her bir düğümde ayrı ayrı saklanmaktadır ve her bir işlem sonrası bu düğümlerdeki verilerin tutarlılığı sağlanmaktadır. Örneğin zincire bir blok eklemek Bitcoin zincirinde 10- 60 dakika Ethereum zincirinde ise 15 saniye zaman almaktadır. Bu nedenle geleneksel veritabanları ile performans bakımından kıyaslandığında yetersiz kalmaktadır.
• Ağdaki her bir düğümün tüm verilerin bir kopyasını saklayabilmesi ve içeriğine erişebilmesi, kullanıcıların mahremiyetine zarar verebilir.
• Akıllı sözleşmeler bir kez oluşturulduktan sonra değiştirilemez ve blokzincirinde herkesin erişimine açık halde saklanır. Bu da akıllı sözleşmeleri kötü niyetli saldırılara karşı savunmasız bırakabilir.

AVALANCHE PROTOKOLÜ

Buraya kadar blokzincir teknolijisini yeni yeni merak edenler ; bu teknolojinin bu yüzyıla damga vuracağını,kamudan özel sektöre,finansdan sanayiye ve toplumsal alanda köklü değişimler yapacağını az çok anlamıştır.Blokzincir denince aklımıza BTC ve Nakamato protokolü geliyordu ve bu protokolün sunduğu Blokzincir teknolojisi çok farklı bakış açılarının oluşmasında önemli katkıları oldu,ancak bir noktadan sonra teknik yapısı nedeni ile tıkandı ve gerçek hayata yeterince adapte olamadı .Bu tıkanıklığı açmak için iddalı birçok yeni proje ortaya çıktı ,çatallanmalar ,güncellemeler oldu ,hız gibi konularda küçük iyileşmeler sağlandı ama yinede sistemi rahatlatacak ölçüde ilerleme kaydedilemedi.Çünkü bütün projelerin temelinde yine klasik yada nakamato protokolü yatıyordu veya server mantıklı merkezi yapılar.

Bugünlerde anaağa geçmeye hazırlanan Avalanche protokolü beklenen,aranan kan oldu .Sistemin tıkanıklığını benzersiz konsensüs protokolü ve esnek yapısı ile adeta level atlatacak iddasında.Haksız da değiller Denali test sürümünde 60 ülkeden katılım ve1000 den fazla node ile çok iyi işler çıkardılar.İşlem tamamlama hızı ve saniyede tamamladığı işlem sayısı testlerinde Visa yı yakaladılar.

BTC 7 işlem
Eth 15-30 işlem
Dash 48 işlem
LTC 56 işlem
Avalanche >4500 işlem

(Şu sıralarda ana ağ öncesi son testi olan ‘’Everest’’ gerçekleşiyor.)

Avalanche nin potansiyelini gören ,hisseden kesim (buna bende dahil) bu protokolün gücü ve esnek yapısı ile pazarı etkileyeceğini ve dönüştüreceğini tahmin ediyor.Beklenti ve ilgi yoğun ,bu avalanche topluluklarının sosyal medyadaki çalışmasından ve kamu satışından da anlaşılıyor.Kamu satışı 4 saat gibi bir zamanda ıcoların demode olduğu bir dönemde 42 milyon dolar hasılat yaptı.

Avalanche’nin şu özellikleri öne çıkıyor;

Hız : 1-2 saniyede işlemleri sonuçlandırıyor
Ölçeklenebilirlik : Saniyede binlerce işlemi binlerce doğrulayıcı ile sonuçlandırır ve performansı düşmez.
Blokzincirler : Kullanıcılar genel yada özel zincirleri tanımlayıp oluşturabilirler.
Finans : Her çeşit varlığın istenilen kurallar belirlenerek,nasıl takas edileceğini ve kolayca akıllı dijital varlık oluşumunu destekler.
Güvenlik : Doğrulayıcılar söz hakkı sahibi ve Lider olmadığı için diğer konsensüs protokollerine nazaran saldırıya çok daha bağışıktır.
Esneklik : Sanal makine modeli ,geliştiricilerin her türlü keyfi mantığı içeren zincirleri ve dApp leri oluşturmasına olanak tanır.

Konsensüs protokollerinde Avalanche’yi 3.ana yol olarak diğerlerinden ayıran çalışma prensibi;

1-Klasik
Her düğüm birbiri ile iletişim halindedir

2-Nakamato
Eşler arası işkanıtı,problem çözme

3-Avalanche
Düğümler rastgele küçük guruplar olarak haberleşir ,diğer guruplar gözlenir ve konsensüse teşvik edilir

Avalanche nin protokolü Kalite kontrol işi ile uğraşmış olanların bildiği örnek numune alma prosödürüne biraz benziyor.Kontrole gelen 5000 adet malzemenin hepsi tek tek kontrol edilmez,belirlenmiş rakamlar (0-100 arası 2 adet kontrol,100-1000 arası 8 kontrol….)daki miktarlar kontrol edilir ve olasılık hesabına göre sağlam yada red kararı verilir.5000 malzemenin hepsine bakmak hem büyük zaman kaybı hemde düşük verimlilik getirir.Tabi burada yanılma olasılığı da vardır,Avalanche de ise kötü niyetli düğümlerin dahi olması alınacak doğru kararı değiştirmez.Buda güvenliğini BTC dekinden çok daha ileri taşır.

BTC’den sonra ETH uygulamada sanal makina bulunan yeni bir blokzincir oluşturdu ve geliştiricilerin sıfırdan blok zincir oluşturmadan akıllı sözleşmeleri kolayca başlatmasına olanak sağladı.Bu bir devrimdi böylece akıllı kontrat ve defi ugulamalarının yolu açıldı.Ancak ETH nin saniyede 15-30 işlemden yukarı çıkamaması ve geliştiricilerin kendi fikirbirliği algoritması ve gizlilik özelliklerini oluşturamadıkları için ETH ‘ye mecbur bıraktı.Bu noktada Avalanche ölçeklenebilirliği,hızı ve zincir yapsısı ile buradaki tıkanmayı açacaktır.Avalanche’nin ETH’dan farkı her dApp kendi bağımsız blokzincirinde çalışır ve her zincir özel doğrulayıcı seti olan bir alt ağ tarafından doğrulanır.Bütün bu esnek özellikler Avalanche yi dApp ve DEFİ( merkezi olmayan finans) uygulamalarında liderliğe taşıyacak gibi görünüyor.

Artık Avalanche etrafında kümelenen topluluk ;canlya geçmeye saatler kala heyecenla ana ağ açılışını bekliyor.

Avalanchenin detaylı Teknik yapısı ve çalışma prensiplerine aşağıdaki linklerden ulşabilirsiniz.

https://docs.avax.network
https://info.avax.network

Coin Marketplace

STEEM 0.22
TRX 0.20
JST 0.034
BTC 98944.63
ETH 3375.99
USDT 1.00
SBD 3.10