Kabul ve İtiraz
Bir kabul ve bir itiraz:
Kabul: Bir prof. ya da doçent değilim.
Ancak şu meseleye İtiraz ediyorum: "Bir konu hakkında, o konunun uzmanı isen konuşabilirsin. Aksi halde sus ve bilenleri dinle."
Görsel: Kuczynski
Çoğu itiraz meselesi, doğruyla karışık bir yanlış veya teknik durduğu için çoğu kişi çoğu zaman bu hataya düşebiliyor.
Örneğin, bir kalp cerrahı "Çocukların, istese de susamayan ağlamaları, kalp kapakcıklarındaki delikle ilgilidir" der. Bir beyin cerrahı ise buna itiraz eder, "hayır, bu hipofizin yanlış hormon göndermesiyle ilgilidir" der. Ve tuzak çalışır: "Efendim herkes kendi uzman olduğu alanda konuşsun, ben 20 yıldır etfal-kalple uğraşıyorum, yaşadığım vak'alara göre konuşuyorum, kalp nedir kapakcıkları ne işe yarar bunların uzmanı olun öyle itiraz edin"
Burada tuzağı fark etmek güç olduğu için bi örnek daha vereyim: Alim kişi Peygamberin mucizelerinden bahsetmektedir. Bir gün namaz kılarken bilerek önünden geçen çocuğun sakatlanmasını, mucize olarak nakleder. Kafir kişi inanmadığı halde, genel anlatıya uymadığı için "Hayır böyle bir olay yaşanmış olamaz" der, itiraz eder. Ve tuzak çalışır: "Efendim 12+ Cilt Buhari, 8+ Cilt Müslim 3+ Cilt Tirmizi hadislerini ezbere bilin ondan sonra konuşun, olay üç kitapta da nakledilir"
Yine "itiraz tamam ama, adam da bu işi çok iyi biliyor, haklı olan uzman olandır" duygusu oluşuyorsa bi örnek daha vereyim: Çırağan Kempinski'nin Michelin yıldızlı Şefi, bir yemek yapmıştır. Siz de yemeği yersiniz ve beğenmezsiniz. Ve tuzak çalışır: "Adam yıldızlı bir şef, sen ağzının tadını bilmiyorsun, sana hoşaf bile fazla"
Görüleceği üzere iş biraz detaylı yahut teknik bir konu ise, itiraz etme kapılarını kapatacak tuzaklar çok daha kolay çalışmaya başlıyor. Ama yemek örneği tüm önermeleri çürütüyor. İstersen galaksinin en iyi şefi ol. Tuzu fazla işe kardeşim, bunun için yemek fakültesi dekanı olmama gerek yok :)
Başta coğrafi keşifler olmak üzere bilimsel keşifler çağını başlatan şey, "Mevcuda İtiraz" olmuştur. Doğal olarak Amerika'ya henüz gitmediğim için "Amerika ustası olarak konuşamam" ancak mevcuda razı olursam da hiç bir zaman Amerika'yı keşfedemem ve uzmanı olamam.
Orwell ;)
Posted from my blog with SteemPress :
https://murattatar.xyz/kabul-ve-itiraz/
:) bu yazı bana şu hikâyeyi hatırlattı:)
Çok güzel cevap :)) aklıma şu hikayeyi getirdi.
Genç ve başarılı bir teknik direktör yılların tecrübesini edinmiş bir hoca ile maç öncesi demeçler de atışırlar. Tecrübeli teknik direktör gençken futbol oynamadığı için genç teknik direktörü birazda küçük gören bir tavırla o futbol oynamış mı ne biliyor ki ben onunla muhatap olayım der. Genç teknik direktörün cevabı müthiş;
Velhasılı kelam bazen bişey bilmek çok fazla şey bilmekten kıymetli olabilir.
İşte yazının özü burada ☺️
Bu özü lazım olduğu zamanlar, bolca kullanmayı düşünüyorum :)
Bu özü gelişmek amaçlı kullanmak kazandıracaktır.