Ben Sadece

Ben sadece tek bir şey istiyorum.Sadece ve sadece tek bir şey. Ne para ne bir kadın ne şan ne şöhret. Tek bir şey istiyorum: 1999 yılına gitmek. İnternet kafede çalışanımız Aşkın ağabey'in müzik listesini dinlemek. The cranberries - zombie, metallica - unforgiven. Onları dinlerken o zamanlar hayatta olan ağabeyimle beraber, arkadaşlarımızla beraber bilgisayar oyunu oynamak istiyorum. Half-Life, Ultima Online, Counter-Strike. Hayat ne kadar mükemmelmiş o zaman? Henüz 9 yaşındayım. Daha güzelini cennette bile bulamam. İnanılmaz bir güzellik, dört dürtlük. Daha sonra yazın olunca Antalya'ya Konyaaltına dayımlara gidiyoruz tatile, kuluplerde "hear me tonight" çalıyor. Yüksek dalgalarda denize giriyoruz, dayımın marketinde pringles yiyoruz. Dayım akşamları bize akıl bulmacaları soruyor. Güzel ve sıcak bir yaz geçiriyoruz. Sonra yine dönüyoruz Mersin'e. Okul bi yandan devam ediyor. Derslerim de pek başarılı değilim çünkü parlak bir zekam yok gibi. Ya da bütün ilgim ve alakam yaşadığım hayatımın güzelliğinde. Az önce de dedim ya. O kadar mükemmel bir hayatı kim yaşasa gözü başka bir şey görmez. 19 yıl sonra hala özlemini çekmez.

Oysa 19 yılda neler unutulmaz ki? Ben hiç unutamıyorum hep o günlerin özleminin hüznü var yüzümde. Ben o yüzden hayatımadaki kimseye o kadar vazgeçilmez görmüyorum. Çünkü daha küçücükken, en saf halimle, en saf sevginin okyanusunda boğuldum. Mutluluk şelalesinen kana kana içtim. Hala yüreğimde saklarım, hafızam bir filinki gibi hiç unutmaz. Ama keşke, hep o zamanda, sadece o anlarda yaşayabilseydim, benim cennettim, çocukluğum. İşte bu yüzden kötülük olmaz benim içimde; çünkü ben sadece güzeli ararım hep, kötülük kırıntısı bile içimde barınamaz. O sıcacık, çiçeklerin açtığı, mucizevi yerde, benim taa içimde. Hep orda kalmak istiyorum.


Source: 1