NÛŞÎREVÂN-I ÂDÎL
NÛŞÎREVÂN-I ÂDÎL
III. Bölüm
Nûşîrevân'nın ilk bölümü
Divan şairlerinin hayranlığını kazanmış, şairlerin o dönemde kendisine benzeyen yanları olan insanlara teşbihte ve telmihte bulunarak vazgeçilmez bir mazmun haline gelmiş adam. Hz. Muhammed'in övgüsüne layık görülmüş bir kişilik.
Nûşîrevân'nın ikinci bölümü
Dönemin İran'ından kareler. Sasanî hükümdarlığının topraklarından doğan bir din ve o dinin Mezdek tarafından değiştirilerek kişisel fikirlerine uyarlaması ve halka empoze edilişi. Ateşi dile getiren Mezdek ile Zerdüştlükten komünizme geçiş.
Baba ve Oğul Çatışması
III. Bölüm
Dönemin tüm çirkin gidişine tahmin edersiniz ki Nûşîrevân karşı dururdu. Melik Kubad'ın oğlu Nûşîrevân, henüz 15 yaşında bir çocuktu. Evet o bir çocuktu; fakat kudretliydi. Önce mubed denilen papazlarla görüştü. Mubedlerin de diğerleri gibi Mezdek'in sapkın yoluna girip girmediklerini merak ediyordu. Mubedler, tabii ki Mezdek'e tabii olmamışlardı.
Peki neden böyle susup kalırsınız, görmez misiniz mallarınız ve kadınlarınız elinizden gitti. Mülk ve devleti de gitmiş bilin artık. Babamın beyni yıkılmıştır. Onu tedavi etmek gerekiyor. Babama nasihat edin. Mezdek'i münazaraya davet edin.
Nûşîrevân'ın üzüntü içinde bu kötü gidişe engel olmaya çalıştığını öğrenen Mezdek, hiç boş durur mu, hemen tedbir almaya başladı.
Görsel
Melik kubad'a:
Eğer oğlun Nûşîrevân da bizimle beraber olsaydı yolumuz daha açık ve daha güçlü olurdu.
dedi.
Nûşîrevân 'ın Mezdek'e tabii olmaması Melik Kubad'ı kızdırıyordu. Derhal Nûşîrevân'ı huzurunda hazır bulmak istediğini emretti.
Nûşîrevân huzura geldiğinde babası ile aralarında şu diyalog geçer;
Kubad: Sen Mezdek mezhebinde değil misin?
Nûşîrevân: Allah'a hamdolsun, hayır!
Kubad: Nedeni nedir?
Nûşîrevân: O adam ve mezhebi sahte ve aldatıcı.
Kubad: Aldatıcı olur mu, ateşi dile getirmedi mi?
Nûşîrevân: Dört unsur vardır baba, bilmez misin? Su, ateş, toprak ve hava. Bunların her dördü birdir. O ateşi dile getirdi. Söyle ona; suyu, toprağı ve havayı da konuştursun. Ancak ve ancak o zaman ona inanır ve tabii olurum.
Kubad: O söylediklerini ezbere söylemiyor. Kitabımızda geçenlerden bahsediyor. Kitapta ''mal ve kadın mubahtır'' diye yazıyor.
Nûşîrevân: Yıllardır alimler, mal ve mülkün mubah olduğunu söylerler; fakat ortak olmaları konusunda hiçbir yorum yapmazlar. Mal, din için vardır. Din de kadınları korumak içindir. Her ikisi ortak olunursa o halde insan ve otlamak ve birleşmekte eşit olan ehlî ve vahşî hayvanlar arasında fark kalmaz. Bunu aklı başında bir adam söylemez.
Kubad: Sen baban olan bana nasıl muhalefet edersin!
Nûşîrevân: Babaya karşı çıkmak asla uygun değilse de bunu senden öğrendim. Senin de şu hallerin ve hareketlerinle babana muhalif olduğunu gördüm. Bundandır ki sana muhalefet ettim. Sen Mezdek'in dininden dön ben de sana muhalefetten döneyim.
Nûşîrevân'ın böyle yerinde ve mantıklı cevaplar vermesi üzerine Mezdek, söze karışır:
Ya mezhebimize dahil olsun veya bize kesin ve net deliller getirsin.
İşte bunun üzerine Melik Kubad oğlu Nûşîrevân'a:
Bu mezhebi kabul et. Yoksa sana öyle bir işkence yaparım ki herkese ibret olur.
dedi.
Hikaye tadında okuyorum sonraki bölümü sabırsızlıkla beklediğim bir yazı dizisi emeklerine sağlık :)
Çok teşekkür ederim hocam. Ben de yazarken heyecanladım. :)
Tebrikler! Yazınız @tryardim topluluk hesabından oy kazanmıştır. #tr tagi altında kaliteli içeriklerizi görmekten mutluluk duyarız. Detaylı bilgi için Tryardım Desteklenen İçerikler 5 Haziran 2018 bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.
Çok teşekkür ederim. Başarılarınızın devamını dilerim.
You got a 100.00% upvote from @votepower courtesy of @edebiyat!