Anlamsız

in #serbestyazi6 years ago (edited)

1924.jpg


Asla teslim olma
Asla teslim ol
Teslim ol ama asla
Asla ama teslim olma
Olma ama teslim
Ol teslim ama

Anlamsız bir zaman parçacığının gözyaşları dolduruyor ciğerlerimi, duruyorum ve uzağa bakıyorum olduğum yerde, olanları anlamaya çalışmıyorum ve anlatmaya da çalışmıyorum.

Fakat anlamsızlığın sınırında dimdik ayakta durduğumu bilebilecek kadar anlam yükleyebiliyorum bu ana. Lakin yine de hemen arka sol çaprazımda duran ayaklı aydınlatmanın loş ışığının kendi kendine azalıp artmasının anlamıyla eziliyorum anlamsızlığımın içinde.

Hiddetleniyorum bu durum karşısında ve bastırabilmek için öfkemi, gecenin en zifirinde sessiz olmak gibi bir niyetinin olmadığı aşikar, dışarıda esiveren rüzgara çatıyorum kaşlarımı.

Çatık kaşlarımı peşinden sürükleyen rüzgar, beraberinde gözlerimi de gökyüzüne fırlatıyor. Gözlerimin gördükleri beynimle telaki ediyor bir anda…

Festival gibi rengarenk, pırıl ve parıl bir sema, bir feza. Hem de gecenin en rezil kapkaralığında!

Aşağıdaki milyonlarca göze gösterebilecek tek şeyi koskocaman simsiyah bir boşluk olan Gece’nin gözlerinin bu şenliği göremeyecek şiddette kör olabildikleri muhakkak.

Kör gecenin içerisinde, gökyüzündeki parıltıların anlamsızlığının yanında benim anlamsızlığım da anlamını yitiriyor.

Anlamını yitirmiş anlamsızlık ne kadar da anlamsız!

Varlığın anlamı anlamsızlığımız, anlamsızlığımız ise benliğimizin sırrı.

Karanlık gökyüzünde kapkara pelerinleriyle süpürgeleri üzerinde Cadılar uçuşmaya başlıyor.

Piyano tuşları yağdırıyorlar ağızlarından.

Gökten yağan piyano tuşlarına basıyorum ve bir tuştan öbür tuşa atlıyorum.

Rüzgardan uzaklaştığımı fark ediyorum, fakat ya gözlerim!

Gözlerim yukarıda kaldı, onlara ulaşamıyorum.

Kulaklarım sağırmışçasına, ilettikleri hiçbir ses yok hücrelerime.

Bastığım tuşların notaları yok!

Sona geldiğimi algılıyorum ve de her şeyin başlangıcına.

Asla teslim olmuyorum, asla teslim oluyorum, teslim oluyorum ama asla, asla ama teslim olmuyorum, olmuyorum ama teslim, oluyorum teslim ama…

Aslında… Komik mi oluyorum?

Neden içime doğan yalnızlık acı acı üzerime gülüyor?

Belki bu alaycı gülüşlerin acılığını alabilir diye önümde duran kırmızılı yeşilli şekerlerden atıyorum ağzıma. Yalnızlığa bürünüp eriyor her bir şeker. Zihnimde bıraktıkları lezzet ise gözlerimden yaşların dökülmesine sebep veriyor.

Anlamıyorum, anlayamıyorum, anlaşamıyorum, anlaşılmıyorum, anlatamıyorum…

Daha nasıl olabilirdi yalnızlık?

Hüzün sabıkalı melodiler düşüyor kulaklarımdan içeri. Etrafımda dönen ıslak notalar başımı döndürüyorlar ve de ses tellerim çatallanarak dalgalanıyorlar havada.

Daha yalnızlaşmak ve daha yanlışlaşmak üzere bir uçurumun kenarını mesken kestiriyorum gözüme.

Bunun karşısında afallayan yalnızlık anlamını da yitirmeye başlıyor. Anlamsızlaştırıyorum yalnızlığı.

Çünkü Teslim Oluyorum yalnızlığa.

Onsuz hiçbir şey yapamıyorum fakat o da ben olmadan var olamıyor.
Bir yalnızlık için ön koşul oluyor benliğim.
Yalnızlık yalnız olamıyor.
Sır kapısı aralanıyor; teslim olduğum, teslim aldığımdır.


Story & Image Copyright: OTahirZGN
ZAK000.png

Coin Marketplace

STEEM 0.30
TRX 0.12
JST 0.034
BTC 64058.80
ETH 3150.15
USDT 1.00
SBD 3.99