Fırtına Misali Giriş Yapmak (?) [TR Liste Yarışma 01]

in #tr6 years ago (edited)

Merhabalar. Bu yazı @trliste tarafından düzenlenen yarışma için yazılmış ve "Steemit" ile nasıl tanıştım, nasıl bu topluluğa girdim ve bu toplulukta ileride ne yapacağım gibi soruları yanıtlayacak. Yarışma kuralları gereği bu üç konuyu kesin olarak yanıtlayacak olsamda kendimi tanıyorum, kesin çok daha fazla şeyden de bahsederim. Nasıl olsa bunun için bir kural koyulmadı, değil mi? Başlayalım o zaman…


Nasıl Tanıştım?

Bir gün aynen yukarıdaki fotoğraftaki gibi masamda oturuyordum. Sırf fotoğraf çekmek için masayı düzenlediğimi mi düşünüyorsunuz? Yok ya. Şey, belki biraz… Herneyse, her bilgisayar başına geçtiğimde rutin olarak kontrol ettiğim birkaç site vardır; teknoloji haberleri için Webtekno, gündem ve eğlenceli haberler için Onedio, edebiyat, kitap incelemesi gibi konular için Kayıp Rıhtım ve son olarakta gündem ve gündem hakkında birçok kullanıcının fikrini belirttiği bir site olan Ekşi Sözlük!

Baştan belirtmek isterim bir Ekşi sözlük yazarı değilim. Ekşiciler olarak adlandırılan ekşi kullanıcıları genel olarak kimliğini belli etmek istemez ve ekşi sözlük yazarı olduğunu söylemezler fakat yazar olsam bunu saklamazdım. Ekşi sözlüğü birçok konuda yararlı buluyorum, mesela bir kitap okuyup bitirdiğimde sözlüğe girip başka kullanıcıların kitap ve yazar hakkında fikirlerini de okuyorum (bunu bu sıralar çok daha güzel bir siteden yapıyorum) fakat ekşi bundan çok daha büyük bir oluşum. Nasıl kullanmak isteyeceğiniz size bağlı, tabii birçok güzelliği varken sözlüğün kötü bir yer gibi gözükmesini sağlayan çok fazla kullanıcı da var. Fakat bir veya birden fazla kişinin yaptığı birşey tüm oluşuma mâl edilemez. Neden ekşi üzerinde bu kadar durduğumu tahmin etmişsinizdir. Evet. Steemit ile Ekşisözlük sayesinde tanıştım..

Ekşisözlük sitesine giriş yaptığınızda solda gündemdeki konular yer alırken anasayfa da (bildiğim gibi) rastgele başlıklar olur. Onlara göz gezdirirken tesadüfen “steemit” adlı başlığı gördüm ve başlık altında olan gönderilere göz gezdirdim.

…böyle demiş “onyedincisovalye” adlı sözlük yazarı. Daha devamı da var, merak edenler başlığa gidip yazının devamını ve diğer gönderileri de okuyabilir tabii. Beni etkileyen kısım ise; fikrimi, eleştirilerimi, beğendiğim kitapları ve nice şeyleri çok daha büyük bir toplulukta duyurabilecek bir platform bulduğumdu. İlk blog yazımı 3 sene önce, 14 Ocak 2015 tarihinde, bir dizi/film ve kitap inceleme sitesinde yaptım. Bu sitede sitenin sahibi, iki üniversite öğrencisi olan Ali ve Can bey bana o sitede blog yazdığım süreçte çok fazla yardımcı olmuş, benim çok daha gelişmemi ve bugünlere gelmemi sağlamışlardı. Bulunduğum sitede toplamda 27 tane yazı yazmıştım ve her yazıda daha fazla kendimi geliştiriyor, fikirlerimi daha özgün şekilde aktarabiliyordum. Arada bir yorum geldiğindeki sevincimi anlatamam size. Birileri beni görüyordu, yazım hakkında bir fikir belirtiyorlar, benim zevkime güvenerek bir dizi/film izliyorlardı. Bunun benim için yeri çok ayrıydı…

Yaklaşık 1 sene o sitede yazdıktan sonra, 2016 yılında, belli nedenler yüzünden yazmayı bıraktım ve 4 ay önce, tesadüfen Steemit ile tanışma fırsatı buldum. 


Nasıl Bu Topluluğa Girdim?

“Nasıl fırtına gibi bir giriş yaptım?!” tarzında yazmak isterdim fakat hiçte öyle bir şey olmadı. Steemit’e kayıt olmadan önce kayıt sorunları ile ilgili bir sürü yazı okudum, ilk başta gözüm korktu, “ya kabul edilmezsem?” diye içim sıkıntıya girmişti. (FBI’dan sabıka kaydıma bakarlarsa her şey biterdi…) Sonrasında biraz daha konu hakkında “ferah” yazılar okudum, genel itibari ile bazı sorunlar olmadıkça her kullanıcının kabul edildiğininin farkına vardım ve sisteme kayıt oldum. 7 gün içerisinde kabul edilmesi gereken kayıt 7. gün kabul edildi. Bu şekilde Türkiye Steemit topluluğu (bildiğim kadarıyla) en genç ve (bundan eminim) en yakışıklı üyesini kazanmış oldu… Tamam ya, yakışıklı olayını sonra konuşuruz, şey yapmayın…

Topluluğa paldır güldür girilmemesi ve insanların beni tanımaları için bir tanıtım yazısı yazılması konusunu önceden bildiğim için acele etmedim ve kayıt olmamdan kısa bir süre sonra da ilk yazımı yazdım. Yazımda daha önceden okuduğum uyarıları dikkate almıştım, bazı tanıtım yazılarında çoğu kimse kişisel fotoğraflarını koysada ben koymak istemedim. Bunun nedeni ise Steemit’te yazıların silinemiyor oluşu yüzündendi. Kesin bildiğim bir gerçek varsa 5 yıl sonra, harika olarak baktığım suratıma, “ya bu fotoğrafı niye koydum?!” olarak bakacağım için ne kadar istesem de sadece Dumbledore’a ait bir fotoğraf ve bebekliğimin olduğu bir fotoğraf koydum.

Tanıtım yazımı özenle ve tamamen Türkçe yazdıktan sonra yayınladım ve sadece iki Türkçe yorum gelmişti. Biri bu siteye benim ısrarlarımla kayıt olan yengem (@ozkanbusra) diğeri de Google Translate ile bana hoşgeldin mesajı veren yakışıklı bir beyfendiydi. Biraz üzülmedim değil tabii, yazdığım yazının başlığından mıdır nedir hiçte “fırtına” gibi bir giriş olmamıştı. Hemen pes etmemem gerektiğini biliyordum. Etmedim de; Steemit maceram başladığından bu yana toplam da (bu yazıyla birlikte) 12 yazı yazdım. Bu yazıların hepsi Türkçe olurken 6 tanesi #trliste etiketi ile atılıp bu yazıların 4 tanesi ise günün yazısı seçildi. 


İlerisi İçin Ne Yapacağım?

Blog yazmak 3 senelik süre içerisinde bana çok şey kattı. İlk olarak bir tedaviydi benim için. “Ne alaka?” diye içinizden geçiriyorsanız kendinizi kötü hissettiğinizde yaptığınız üç şey düşünün. Ciddiyim, lütfen düşünün. Kendinizi kötü hissetiniz, neler yaparsınız? Ben söyleyeyim; kitap okurum, film izlerim veya yazarım. İlla birisinin okuması gerekmez sadece yazarım. Birisi okuyacaksa benim fikirlerimi, düşüncelerimi çok daha önem veririm buna tabii. Yani benim için ilerisi olacak. Zorunda. Ben her türlü yazacağım ama bunu ilk başta kendim için yapacağım.

Geçenlerde @kamuhuzuru’nun bir yazısının yorum kısmında “konsept belirleme” hakkında konuşmuştuk. Ben her tarzdan, canım ne istersem onu yazdığımı ve yazacağımı söylemiştim, @kamuhuzuru ise “Konsept belirlemek aslında istikrarı da beraberinde getiriyor.” demişti. Çok öncesinde düşündüğüm bu konuyu yine kendi gündemim yaptım. Gelecek için planlamalarımda ilk aşamam konsept belirleme oldu ve konseptimi “Kitaplar ve Eleştiri” üzerine yapmaya karar verdim. Genellikle her gün kitap okurum, şu anlık boş zamanım çok olduğundan haftada 2-3 kitap bitirme şansım oluyor. Bunu mutlu olarak ve sık yaptığımdan, eleştiri ve inceleme konusunda ise geçmiş tecrübelerim olduğundan “Kitap” konsepti bana çok mantıklı geldi. Bu demek değil ki farklı tarzda yazı yazmayacağım, bunu da eklemek isterim.

Benim için ayrı bir planlama ise “yorum” kısmı. Steemit’e ilk katıldığımda “yalnız kurt” misali ortalıkta takılıyordum, ne kimseye yorum yazıyordum ne de başkaları ile etkileşim halindeydim. Discord sunucusu, Trliste derken yavaş yavaş içine girdim olayın. Etkileşim halinde oldukça daha fazla şey öğrendim. Sırf takipçi sayım yükselsin diye tanımadığım, tek yazısını bile okumadığım kişileri takip etmektense sadece beğendiğim yazarları takibe aldım. Yorum olayına gelirsek, amacım daha fazla yazı okuyup daha fazla yorum atmak. Fakat bunu da iki kelimelik yorumlar ile değil de fikirlerimi, eleştirilerimi içeren yorumlarla yapmak. Yorumlarda eleştiri konusu benim için çok önemli, birisinin benim yazım hakkında eleştiride bulunması bana bir ödüldür. Beni geliştiriyor, sonuçta geribildirim bu. Umarım bu konuda benimle aynı fikirdesinizdir. 

Bu kadar “yorum” demişken, (sevgili @ruen’den) aldığım bazı duyumlara göre topluluğun daha çok gelişmesi ve büyümesi adına yorumlar konusunda @trliste bazı etkinlikler üzerinde çalışıyor. Umarım topluluk çok daha iyi yerlere gelir, herkes için iyi olur..


İlk görsel harici kullandığım bütün fotoğraflar Pixabay (CC0) tarafından lisanslıdır.

Sort:  

Uslubun ve cizgin cok guzel

Çok teşekkürler yorumunuz için.

bu harika yazı için teşekkür ediyorum keyifle okudum:) Harry Potter, kayıp rıhtım ve Dumbledore benim eski dostlarım onları da yazının içinde görünce ayrıca mutlu oldum:)
film serisini kaç defa izledim saymadım, tüm repliklerini biliyorum diyeyim:))

ilk konunuzu da şimdi okudum, burada yazı tarzını beğendiğim nadir kişilerdensiniz yeni yazılarınızı bekliyoruz:)

Dumbledore karakterinin bilge kişiliği bana hep güven vermiştir. Ben de sizin gibi bütün repliklere aşinayım, hatta izlerken cümleleri çoğu zaman kendim tamamlıyorum.

Teşekkürler yorumunuz ve fikirleriniz için, yeni yazılarla buluşmak dileğiyle.

Kendini çok içten bir şekilde ifade etmeyi başarmışsın. Bundan yıllar önce yaptığım şeyleri bana hatırlattın. İlk gönderinde Dumbledore'un bir resmini koyduğunu söylemişsin. Buradan Harry Potter serisini sevdiğini çıkarıyorum.

Lise 1'de iken Harry Potter Role Play Game oynardım. Bir forum sitesi, forum sitesinin her bölümü Harry Potter aleminden bir yerin ismi. İnsanlar giriş hikayesi yazdıktan sonra puanlanıyor ve puanlama sonunda ister öğrenci ister meslek sahibi oluyordu. Ben Gryffindor 3. sınıf öğrencisi olmuştum. Her dersin de ayrı bir bölümü vardı. Profesör olan kişiler gelir müfredat yazar ve her hafta belli bir günde ders anlatırdı. (Tabii yazı olarak). Öğrenci olanlar da profesörün yazdığını okurlar ve o günkü dersi kendi taraflarından anlatan yazılarını yazar ve buna göre puan alırlardı. Muhteşem ötesi günlerdi benim için. Hala var mı bilmiyorum ismi hortkulukavcisi.com idi sitenin. Velhasıl kelam küçüklüğümde yazdığım o hikayeler beni editör yaptı. Sonra bu işten para kazanmaya başladım ve şu an buradayım. Burada öyle yüksek meblağlar kazanmadım fakat işte elimden geldiği kadar bir şeyler yazıyorum.

Eminim ileride çok güzel yerlere geleceksin. Buna içtenlikle inanıyorum. Başarılar dostum

Harry Potter. Film serisini sayamayacağım kez izlemişimdir. Kitap serisini de 3 kere okudum. Çok sevdiğim bir seridir. Harry Potter benim için ayrı bir yere sahip olsada "gelmiş geçmiş en iyi film serisi" veya "kitap serisi" diyemiyorum, benim için özel fakat birde "Lord of the Rings" diye bir gerçek var. 😔

Role play oyunlarına bayılıyorum. Harry Potter role play siteleri yabancı forumlar da var, çok kaliteliler hatta. Türkçe olarak daha yok diye biliyorum, forum sayfalarında binalara ayırtıyorlar fakat sizin bahsettiğiniz tarz değil sanırım.

Çok teşekkürler yorumunuz için. Bu siteye girdiğimden beri iki defa kendimi bu kadar içten belirtebildim, biri tanıtım yazım biri de bu yazı. Umarım istediğim gibi duygularımı aktarabilmişimdir.

Yazınızı keyifle okudum, üslubunuz çok iyi ve akıcı. Bazı yerlerde ortak noktalara rastlayınca daha da keyifli hâle geldi okumak. Yazılarınız da çok kaliteli, söylemeden geçmek istemedim. Hep bu çizgide devam etmenizi diliyorum, fazla denk gelemiyoruz böyle kaliteli yazılara malum :)

Hep üstüne katarak daha kaliteli olmayı hedefledim ve çalışıyorum. Çok teşekkürler düşünceleriniz için.

Yorumları da okudum, eskiden içinde olduğum oluşumlardan buralarda birilerini görmek sevindirici.

Başta Kayıp Rıhtım olmak üzere, fantastikedebiyat hala takip ettiğim ve hortkulukavcisi ise kapanmasına üzüldüğüm oluşumlardan. Pek Potterhead sayılmam ama fantastik dünyalar en büyük ilgi alanım diyebilirim.

Kitapılığımın % 80 i fantastik % 15 polisiye kitaplardan oluşur.

Yazıyı da çok beğendim, şimdiye kadar bu yarışma için hazırlananlar arasında iyi bir konuma sahip diyebilirim ;)

Yazdığım yazıdan bu kadar ortak konular bulunmasına sevindim. Ben her tarz okurum, yani özellikle okuduğum bir tarz yok. Ne gelirse okurum ama kitaplığıma bir göz gezdireyim dedim daha demin, çoğunluğu fantastik kitaplardan oluşuyor benim kitaplığımın da. Kitap öneri ve incelemelerimde fantastik kitaplar da bolca olacak, belki hoşunuza gidecek kitaplara da rastlarsınız.

Yine güzel anlatmışsın. Neyi anlattığın önemli değil, neyi anlatsan güzel anlatıyorsun. Genç olduğunu duymuştum, (arkandan konuşuyoruz evet, kaliteli çocuk diyoruz ama) büyük gösteriyorsun ve iyi yazıyorsun. O yüzden inanamamıştım. Eline sağlık.

Kayıprıhtım.org'dan birini görmek de ayrı sevindirdi beni. Fantastikedebiyat.com'dan sonra (orayı da biliyorsan, eski bir dosta rastlamış gibi olurum) Kayıprıhtım'la tanıştım. Müthiş bir oluşum, yazarları, haberler, üyeleri bile kaliteli. Buradan, sizden de belli oluyor zaten.

Umarım güzel yazılarla daha sık buluşturursun bizleri.:)

Kayıprıhtım cidden çok güzel bir oluşum. Yazdıkları her yazı çok kaliteli ve okunaklı. Fantastikedebiyat'ı da kapanmasına yakın keşfetmiştim. Büyük sorunlar vardı en son fakat bence kapanmaması gerekti. Üyeliğim yoktu, aynı ekşi'de olduğu gibi böyle gizliden takip ediyordum. Forum olarak çok kaliteliydi ama kapandı işte...

Çok teşekkürler bu güzel düşünceleriniz için. Bu şekilde arkamdan konuşulacaksa hep konuşulsun :) Elimden geldiğince sık yazmaya çalışacağım ama kalite her zaman en önemli şey benim için. Onun için yazılar her gün olamıyor maalesef.

Son günlerinde ben de ayrılmıştım. Güzeldi ama gün geçtikçe sıkıntılar oldu. Ayrılıklar yaşandı. Yaşamıma yön vermiştir orası. Güzel oluşumlar. Güzel insanlar. Sizin de oradan olduğunuzu bilmek ayrı sevindirdi beni.

Yazılar için sakın zorlamayın kendinizi, içinizden geldiği zaman yazmak, siz de biliyorsunuz, bu işin sırrı gibi. Zoraki yazılar hep eksik oluyor. Bu kalitede yazılar olsun, istersen haftada bir gelsin. İnsan hikayesini hemen bitirmemeli, taştıkça anlatmalı. Bekliyorum yeni yazıları, tekrar elinize sağlık.

Youtube'da takip ettiğim birkaç kanalı da paylaşmak isterim, güzel içerik üreten insanlar, belki hoşunuza gider;

Teşekkürler, Barış Özcan, Cep Hikayeleri, KafeinSiz takibimdeydi. Diğerlerine de bakacağım.

Yazı dizini merakla bekliyoruz o zaman :)

Teşekkürler :)

Galiba en başta yapmam gereken şeyi bu yarışma sayesinde ben de yapmış olacağım.
İsminin yarışma olması pek hoşuma gitmese de altındaki sebebin, niyetin çok insancıl olması sebebiyle ben de bir şekilde dahil olmuş olacağım.
Bu arada sizin steemite katılma hikayeniz de tam bir örnek oluşturmuş oldu benim için.
Ellerinize sağlık, çok akıcı bir metindi.
Okurken hiç sıkılmadım.
Metin yazarlığı yaptığım bir e ticaret sitesi vardı.
Yazdıklarınız bana o zamanlarımı hatırlattı biraz.
Hep aynı şeyin reklamını yazıp durmaktan çok sıkılmıştım ve bir gün kendi istediğim konulardan yazıp resimlerimiz paylaşabileceğim bir yer olmasını dilemiştim :)
Bu hikayenin gerisini de yarışma postuma yazayım bari.

Yazımı okuyan herkesin geçmişten bir şeyler hatırlaması ne güzel. Yazımı örnek niteliğinde görmeniz de çok mutlu etti beni. Paylaşımınızı merakla bekliyorum.

Uzun yazıları akıcı yazmak zordur fakat sizinki gayet akıcı ve okunurluğu yüksek olmuş. Elinize sağlık. 👍🏻

İstediğim konuyu akıcı ve anlaşılır şekilde okuyucuya aktarmak mükemmel bir şey. Yorumunuz için teşekkürler.

Baştan sona akıcı anlatımı güzel bir post hazırlamışsınız, steemitte olmanın amacını güzel anlamış ve açıklamışsınız, emeğinize sağlık :)

Çok teşekkürler. İstediğim şeyi aktarabildiğime sevindim.

Coin Marketplace

STEEM 0.30
TRX 0.11
JST 0.033
BTC 64243.42
ETH 3152.93
USDT 1.00
SBD 4.28