Bitcoin ile tanışma hikayem

Sanırım 2016 yılının Nisan ayıydı.Sizlere nasıl bitcoin ile tanıştığımı anlatayım dedim. Tabii bu hikayeyi anlatırken kişi isimleri ve mekanları gizli tutmakta fayda var sonuçta insanlar kendilerini bu hikayede görmek istemeyebilirler.
2016 yılı benim için kötü bir yıldı.İşletmemi kapatmıştım ve çok fazla borcum vardı. Yani bir başlangıç için önümde ise karanlık bir yol görünüyordu. Bu karamsarlıkla kara kara düşünürken çıkış yolları arıyor, tabiri caizse son kurşunumu doğru yere harcamak istiyordum.Son kurşun dediğim de sanırım 5000 tl gibi bir rakamdı.
Ortağımla birlikte sahile kahve içmeye gitmiştik.O sırada tesadüfen bir arkadaşı gördük.Aslında ilginç olan bu arkadaş son zamanlarda ciddi miktarda para harcıyordu ve biz onu instagramdan takip ediyorduk. En son kendine Mercedes almıştı, işin tuhaf yanı kendisi maaş ile çalışan birisiydi. Şaka ile karışık buna: "Hayırdır ne işler karıştırıyorsun?" diye takıldım. "Hazine mi buldun yoksa miras mı?" Abisiyle Dubai'de yeni iş kurduklarını oradan ciddi paralar kazandığını söyleyerek bir yalanla geçiştirdi bizi. Tabii ki ben inanmamıştım.
Ertesi gün bu arkadaşımın yanına özel görüşmek için gittim: "Diğerler insanların yanında seni çok fazla zorlamak istemedim ama hadi anlat." dedim. "Boş verin cidden sıkıntılı bir yatırım muhtemelen ponzi, o yüzden hiç bulaşmayın!" dedi. "Ponzi" kelimesini hayatımda ilk defa orada duydum. "Sen anlat, hayatımda mali anlamda kaybedecek fazla bir şeyim kalmadı zaten, 5 bin fazla ya da az çok şey değiştirmez." dedim. Anlatmaya başladı, "Öncelikle bitcoin diye bir şey duydunuz mu?". Bit in ne demek olduğunu biliyordum coin'in de ne demek olduğunu biliyordum ama Bitcoin'i ilk kez duymuştum. Kısaca anlatmaya çalıştı: "Satoshi denilen bir ada, internette güvenli para kullanımı için blockchain teknolojisi kullanarak bitcoini yaratıyor." gibi bilgiler vermeye başladı. Tabii bu bilgilerden ziyade beni daha çok para kısımı ilgilendiriyordu o yüzden bilimselliği geçmesini söyledim. "Sen nasıl kazanıyorsun ondan bahset?" dedim. "Hashocean diye bir site var, bu senin yerine cloud mining yapıyor." Evet, yine anlamadığım kavramları kullanmaya başlamıştı. Gerçi ileride işime yarayacak bilgiyi o süreçte almıştım: "Bitcoin daha dünyada yeni, halihazırda hükümetler bu konuda herhangi bir yaptırım uygulamadı. Bitcoin gün geçtikçe değerlenecek çünkü dünyada giderek popüler hale geliyor, hatta Türkiye'de büyük yatırımcılar bu işe girmeye başladı." gibi bir bilgi verecekti. O zaman bu bilgi beni ilgilendirmemişti ama ileride faydası olacaktı. Bu arkadaş Hashoceanı anlatırken "Ayrıntıları boşver nasıl kazanacagız?"diye olayı hızlandırdım. " Aslında olay üçkağıt dedi hiç kimse sana bu parayı vermez, yatırdığını 80 günde geri kazanıyorsun, daha sonraki günler tamamen kar." dedi. "Böyle bir kazancı kimse veremez o yüzden bu ponzi."dedi. Ponzi'yi Titanın aynı deyince anlamam kolaylaştı. Yani aslında kumardı parayı yatırıyorsun 80 gün sistem batmazsa 81'inci gün kazanmaya başlıyorsun."Peki sen ne kadardır sistemdesin?"diye sorunca 6 ay bitmişti o zaman. Bu, şu demekti: son 3 ayda yaklaşık yatırdığı para kadar kazanmıştı! Tabii kazandığını tekrar yatırmaya başlaması aynı zamanda bitcoinin artması kazancını artırıyordu. Sadece aylık kazancının 80 olduğunu öğrenince benim için yeterli olmuştu. Sonuçta planı yapmıştım; 5000 tl yatıracak, kazandıklarımı almayacak, sistemdeki para artmaya devam edecekti, sonra ise çekmeye başlayacaktım. Tek sorun vardı: arkadaşım ısrarla bu sistem batacak o zaman sen her ne kadar gönüllü de olsan para kaybettiğin zaman arkadaşlığımıza zarar verir diye sistemi anlatmayı istemedi. Beni, ona öğreten sadece tanıdığım ama muhabbetimin çok olmadığı üç şahsa yönlendirdi. Ne kadar doğru bir hareket yaptığını ileri de daha iyi anladım. ileride bana sistemi öğret diye yalvarıp o kadar uyarmama rağmen çok para yatırıp sistem çökünce bana trip atan insanları görünce o zaman ne kadar doğru bir hareket yaptığını anladım. Neyse Ahmet diye adlandırdığımız insana ulaştım. Önce biraz inat etse de herhalde referanstan alacağı komisyonun ilgisini çekmesi sebebiyle anlattı. Aslında sistem basitti. Elimdeki para ile Btcturk (sadece o vardı o zaman)ten bitcoin alıyor, wallet a yolluyorum, oradan hashocean sitesinde hashpower alıyor, günlük kazandığımız bitcoinler wallet a düşüyor oradan btcturkten TL yapıp banka hesabıma geliyordu . Günlük 30 dolar gibi bir rakamdı. Tabii dolar o zaman bugünkü gibi değil. Bitcoin o zaman değeri 430 dolar civarıydı ve dolar da 2,84'dü galiba.Yaklaşık 4 bitcoin falan almıştım. Eğer hashoceana girmeyip 77000 olduğunda bozdursaydım yeterdi bana :) Tabii o zamanlar bitcoin hakkında bilgim sıfır. Alıyorum ama ne olduğu hakkında tamamen cahildim.Sadece bir aracıydı benim için. Hashocean olayı hoşuma gitmeye başlamıştı her sabah saat 7 de hesabıma para geliyordu. 1 ay sonra bireysel emeklikte paramı da çekmeye karar verdim. O parayı da hashpowerlara yatırdım. Tabii kazandıklarımı da ekleyince günlük kazancım 100 dolara kadar çıkmıştı. Artık bu parayı çekmeye başlamıştım. Bu parayla borçlarımı ödemeye başladım. Düşünsenize her gün hesabınıza 100 dolar geliyor. Tabii benim rahatlığım sistemin batacağını bildiğim için her yatan gün sanki iddaadan para kazanmış gibi hissetmemdi. Aslında bu benim mantıksız mutluluk veriyordu. Kendi yatırdığım parayı bana sistem verince mutlu oluyordum.Kendi paramı bana geri veriyordu aslında. Tabii sanşlıydım çünkü bitcoin gün geçtikçe artıyordu böylece kazancım daha da artıyordu. Bu olay bana inanılmaz bir maddi özgürlük sağlamıştı.Beni sıkan borçlarımın bir kısmını ödememi sağlamış hatta dışarı da harcayabileceğim kadar bile kalıyordu. Tabii çevremdeki insanların dikkatini çekmiş ve herkes sisteme girmek girmek istiyordu. Bu işin sakat olduğunu bildiğim için kimseye öğretmemek için çok yoğun çaba sarf ettim. Sadece 2 kişiye öğrettim çünkü ikisi de çaresizdi. En çok da en son öğrettiğime üzüldüm çünkü girdikten 1 ay sonra sistem çöktü.
Evet, Hashocean 24 Haziran'dı galiba, o tarihlerde çöktü. O geceyi iyi hatırlıyorum, tarihi değil ama o geceyi. Pazar gecesiydi hafta sonu para çekemediğim için wallette bitcoinler birikmişti. Normalde sabah 7'de bakardım hesabıma, o gece içimde kötü bir his uyandı, gece 11'de siteye girme ihtiyacı duydum ama neden bu duygu geldi hala bilmiyorum. Siteye girilmiyordu, şok olmuştum. Hemen facebook ve twitter sayfalarına baktım. Hacker saldırısı olduğunu site koruma amaçlı kapatıldığını ama en kısa zamanda açılacağı yazıyordu. 2-3 kere daha bu şekilde olmuştu. Ama bu kez bitmişti kesinlikle emindim ki bu sefer kesin bitmişti. Benim hesabıma göre temmuzda zaten bitcoin zorluk derecesi artacağı için madenciliğin eski karlı günleri olmayacağı haberlerinden sonra kaçacaklarını anlamıştım ama yaklaşık tahminimden 1 ay önceydi. Hemen hesap yapmıştım. Verdiğim paranın çok daha fazlasını kazanmıştım , üzülecek çok bir şey yoktu ama umutlarım kayboluyordu. Sonuçta her gün yaklaşık 100 dolar çok iyi kazançtı, bunu kaybetmek istemiyordum. O gece hiç uyumadım. Arkadaşımın gelecek bitcoinde lafına yoğunlaştım ve bitcoin hakkında her şeyi araştırmaya başladım, sonuçta halihazırda elimde bitcoin kalmıştı. Borsalar,cloudmining ,blockchain teknolojisine böylece girmiş oldum.
Bitcoin ve blockchain teknolojisini kolay para kazanmaktan ziyade ,gelecek olarak görmeye başladığım tarih Hashoceanın çöktüğü tarihtir. Çok para kazandın mı ? Hayır! Zengin etmedi. Ama geleceğe umutla bakmamı sağladı.