How I Got into My Profession? | Steem Sri Lanka 3G Contest Series| Week 09 |

Herkese merhabalar.

Yazıma başlamadan önce beni bu güzel yarışmadan haberdar ettiği ve sizlerle başarı öykümü paylaşmama neden olduğu için @alejos7ven 'e ve Sri Lanka topluluğuna teşekkürlerimi sunuyorum. Yarışmanın içeriği ile ilgili bilgiyi burada bulabilirsiniz.

---

Herkesin bir hayat hikayesi vardır. Hepimiz sahne denen bu dünyada birer oyuncuyuz. Hepimizin rolleri var. Bizler hayatımızdaki rolümüz neyse onu yaşayıp bu hayattaki sürecimizi tamamlayacağız. Hayattaki süreçte neler yaşıyoruz. Hayatımız zor mu yoksa kolay mı geçiyor? Hayattaki mücadelemiz ve amaçlarımız nelerdir? Hayatta neleri başardık?Hangi sınavlardan geçtik? Bu soruların cevaplarını ben size hayat mücadelemi anlatarak cevaplamaya çalışacağım.

MESLEĞE BAŞLAMADAN ÖNCE

Adliyede katip olarak çalışmaya başlamadan önce lise mezunu çocuklarını büyütmeye çalışan normal bir ev hanımıydım. Evimin geçimine katkı sağlamak için çember oyalayıp bir komşum vasıtasıyla yurtdışına gönderiyordum. Bu şekilde bir gelir kapısı oluşturmuştum. Bu arada özel öğretmen gibi sürekli çocuklarımın dersleri ile ilgileniyor, öğretmenleri ile iletişim içinde oluyordum. Bu nedenle sınıf anneliği de yaptım. Çocuklarımın anneleri ile günler yapıp onlarla da iletişim içinde olmak beni mutlu ediyordu. Hem çocuklarımız kaynaşıyor hem de çocuklarımızın başarılı olmaları için birbirimize tavsiyelerde bulunuyorduk.

Sınıf anneliği yaptığım dönemlerden bir hatıra resmi🤗

Kızım 4. Sınıfa gelince ingilizce dersi görmeye başladı. Okulda yeterli derecede ingilizce eğitimi verilmiyordu. Sınıflar çok kalabalıktı. Bu yüzden kızım o gün okuldan gelince derste ne işlediyse benimle birlikte tekrar ediyordu. Bu şekilde İngilizcesi pekişiyordu. Tabiki onun bu başarısı bana yeni bir ekmek kapısının aralanmasına sebep olmuştu.

---

Kızımın sınıfında yapılan ilk ingilizce sınavından sınıfta sadece üç öğrencinin yüksek alması ve diğer öğrencilerin çok düşük puan alması sınıftaki diğer öğrenci velilerinin dikkatini çekti. Benimle iletişim halinde olan diğer anneler kızımın nasıl yüksek not aldığını sordular. Ben de kızımla birebir ingilizce çalıştığımızı onlara söyledim. Onlar da benden kendi çocuklarına da yardımcı olmamı rica ettiler. Bir kaç gün onların çocuklarına da ingilizce dersi verdim. İkinci sınavda ders verdiğim öğrenciler de yüksek not almaya başladılar. Bunun üzerine benden özel ingilizce dersini para ile vermemi rica ettiler. Ben de bu şekilde ingilizce dersi vererek evime katkı sağlamaya başladım. Ders verdiğim öğrencilerin başarısı duyuldukça hiç tanımadığım kişiler çocuklarına ders vermem için kapımı çalar olmuştu. Bu benim için çok güzel bir gelişmeydi. Elime çok güzel paralar geçiyordu. Çocuklarımın her istediğini alabiliyordum.

İlkokul çağlarında kızım ve oğlum 😍

Evimin bir odasını sınıf haline getirmiştim. Üçer kişilik gruplar halinde ders veriyordum. Ders verdiğim öğrenciler ilkokul öğrencileri oldukları için eğlenceli bir şekilde şarkılarla oyunlarla öğretiyordum. Evime gelen çocuklar beni çok seviyor, evime geldiklerinde gitmek istemiyorlardı. Ben de onları çok seviyordum. Küçükken öğretmen olmayı çok istemiştim. Bu şekilde öğretmenlik hayatımı da yaşamak nasip oldu çok şükür.

---

Dört sene ingilizce dersi verdikten sonra hayatımı değiştiren, bana mesleğime başlamamı sağlayan biri çıktı karşıma. O kişi benim ders verdiğim öğrencilerden birinin annesiydi.Adliyede katiplik yapıyordu. Kendisiyle çocuğunu bana ders için getirip götürürken kaynaşmıştık. Beni çok sevmişti. Benim tek başıma hayat mücadelesi verdiğini anlamıştı. Birgün yine çocuğunu almaya geldiğinde bana Adliye sınavlarından bahsetti. Adliyede memur olabileceğimi söyledi. Ben de kendisine adliyeye nasıl girebileceğimi sordum. Bu zaman kadar hiç adliyede çalışmak aklıma gelmemişti. Çünkü adliyeye nasıl girildiğini bilmiyordum. O da bana anlattı. İlk önce bilgisayar sertifikası alıp, KPSS sınavından 70 ve üzeri puan almam gerektiğini, daha sonra uygulama sınavı olan klavye sınavında üç dakikada 90 kelime ve üzeri yazarak barajı geçmemi ve mülakat sınavına girmem gerektiğini anlattı.

O anlattıkça ben dinledim ve kendimde o gücü buldum. Bu zamana kadar neler başardım. Bunu da başarırım dedim kendime. Çocuklarımın geleceği için yapabileceğime inandım ve dua ettim bol bol.

Kızımın şiir yarışmasında ödül aldığı gün çekilmiştik bu resmi.

---

İlk önce Halk Eğitim merkezinde bilgisayar kursuna yazıldım. Bilgisayar sertifikası aldım sonra sadece bir yaz dönemini kpss sınavına hazırlanarak geçirdim. Çocuklarım uyurken derslere çalıştım. KPSS sınavından 75 puan alarak bu aşamayı da başarı ile geçtim daha sonra diğer aşama olan klavye sınavına hazırlanmaya başladım. Benim için en zor olan bu aşamaydı. Çünkü klavyem sıfır denecek kadar azdı. Tek tek tuşlara bakarak yazmak çok zordu. Bilgisayardan f klavye uygulaması indirdim. Ayrıca kamu kurumlarında genelde f klavye kullanılmaktaydı. Bu yüzden f klavye ile çalışmalarıma başladım. Her gün saatlerce klavye çalışıyordum. Parmaklarım harflerin yerini yavaş yavaş ezberlemeye başlamıştı.

Bir süre sonra sınav ilanı verildi. Hemen başvurularımı yaptım. Sınav günü geldiğinde sadece bir aylık çalışmayla üç dakikada 45 kelime yazabildim. Barajı geçemedim tabikii. Ama bu beni yıldırmadı, çalışmalarıma aynen devam ettim. Günden güne hızlandım. Sınavda yazarken heyecan yapmayayım diye komşularımı çağırıp başımda durmalarını istiyordum. Çünkü sınav heyecanı bambaşka bir şey. Orada elleriniz titreyebiliyor heyecandan. Bu yüzden çalışırken farklı klavyelerle çalışıyordum. Çünkü orada çıkan klavyeler farklı olduğu için performans düşebiliyor. Biri bakarken de heyecan yapıp yazamabiliyorsunuz. Bu şekilde çalışmalarımı yaptıktan sonra ikinci sınav günü geldi ve ben ikinci klavye sınavından 3 dakikada 130 kelime yazarak 300 kişi içinden 4. oldum. Dereceye girdim. Bu benim için büyük bir başarıydı. Ama katip olabilmek için mülakat yani sözlü sınavı da geçmek gerekiyordu. İki hafta sonra da sözlü sınava girdim. Soruları bilmeme rağmen yedek olarak başarı listesine eklendim ama yedeklere sıra gelmediği için o sınav zamanı memur olamadım.

---

Aradan bir sene geçtikten sonra yine alım ilanı verildi. Ben daha da çok çalıştığım için yine klavye sınavını geçtim. Fakat mülakatta yine elendim. Tabiiki ikinci kez mülakatta elenmek beni üzdü ama yılmadım. Üçüncü sene yine alım ilanı verildi. Yine klavye sınavını geçtim ama mülakatta elendim. Bu arada kpss puanımın süresi geçtiği için tekrar kpss sınavına girdim. Yine sınavdan 73 aldım. Tekrar alım ilanı verildi artık son şansımdı. Çünkü yaş olarak sınırdaydım. Ama yılmadım yine girdim sınava bu sefer mülakatta sadece sorulan soruları cevaplamadım. Sorular bittikten sonra komisyondakilere, bu sınava dört yıl emek verdiğimi, yaşımdan dolayı bir daha sınava girmeyeceğimi, bu işe çok ihtiyacım olduğunu anlattım ve çıktım. Yani kendimi iyi bir şekilde ifade ettim. Onların da istediği bu zaten. Sorulardan ziyade kendinizi nasıl ifade ediyorsunuz? Ona bakıyorlar. O gün sonunda sonuçlar açıklandı. Sınava 14 kişi alınacaktı ve benim ismim 14. Sırada yazıyordu. Listede ismimi gördüğümde yaşadığım sevinci anlatamam size. Sonunda emeklerimin karşılığını almıştım. O gün benim hayatımın dönüm noktası oldu. Tüm ailem sevinçten duygusal yaşamıştık. Yeni bir hayat bekliyordu bizi. Şükürler olsun ki hep annemin dua ettiği gibi masa başı bir işim olmuştu.Rabbim herkese bu mutluluğu yaşatsın. İş isteyen herkese versin inşallah.

MESLEĞE BAŞLARKEN

Ben bu zamana kadar Adliyeye hiç gitmedim. Çok şükür adliyelik bir durum da olmadı. Adliyenin önünden geçerken bile çok soğuk gelirdi. Ama işte o soğuk görünen kapılar benim sıcacık ekmeğim oldu. Çocuklarımın geleceği oldular. Kızım avukat oldu. Oğlum ise bilgisayar mühendisliği bölümü 1 sınıfta okumaya devam ediyor.

Adliyede çalışmaya başladığım ilk günlerde çok zorluklar yaşadım. Mesleğimin bütün ayrıntılarını iş arkadaşlarımdan öğrendim. Öncesinde eğitim verilmedi. Sağolsun arkadaşlarım çok yardımcı oldular. Müşteki ve şüpheli kime denir? Tensip veya müzekkere nedir? Duruşmada neler yapılır.Kalem işleri nelerdir? Hepsini zor olsa da azmettim ve öğrendim. Amirlerim ve arkadaşlarım çok destek oldular. Onlar beni sevdiler ben de onları.

---

Hatta yeni gelen katiplere iş öğretmeye bile başladım. Ortaklığın giderilmesi davalarındaki keşiflere gittim. Keşiflere gitmeyi çok seviyordum. Çünkü doğa ile içiçe olmak çok güzeldi. Bir ara savcılıkta da çalıştım. Otopsilere gittim Ölülerin kokusunu hissettim. ☺️Ben normal bir ev hanmıyken bunları başarabildiysem herkes başarabilir, yeterki istesin ve çaba göstersinler.

---

Mesleğime başladıktan sonra da kendimi geliştirmeye devam ettim. İleride müdür olabilmem için 4 yıl üniversite mezunu olmam gerekiyordu. Bunun için açıktan iki yıl adalet bölümünü okuduktan sonra iki yıl kamu yönetimi bölümü okuyarak 4 yıllık üniversite hayatımı başarı ile tamamladım. 35 yaşımdan sonra iki üniversite bitirerek okumanın yaşı olmadığını tüm çevremdekilere kanıtladım. Şu an mesleğimin 9. Yılını tamamlamak üzereyim. Müdür olabilmek için 6 yıl katiplik yapmak ve müdürlük sınavından en az 60 puan almak gerekiyordu. Geçen sene müdürlük sınavı açıldı. Geçtiğimiz Eylül'de müdürlük sınavına girdim. Bir ay boyunca gece gündüz sınava hazırlandım. 85 puan alarak mülakata girmeye hak kazandım. Bir ay önce mülakat sınavına girdim. Sınavım iyi geçti. Güzel sonuçlar alacağıma inanıyorum. Dualarınızı bekliyorum 🤗 inşallah müdür olurum. @uzarcanan arkadaşımdan öğrendiğim, rakamların hayatımızdaki yeri yazısından esinlenerek; 777 mucizeler benimle!🤗 diyorum ve duamı ediyorum. 🙏

Bu güzel yarışmaya @mesafe @uzercanan @gulfuren @ispin @serpilem @bubbling @tugcenindolabi @svm038 @sudefteri @melanur @arzum @rumeysaozer @miniklady ve isimlerini tek tek yazamasam da tüm Türk topluluğunu katılmaya davet ediyorum.🤗

---

Allah hiçbir duayı ve emeği boş çevirmez. Siz yeter ki azmedin, yılmayın ve gerisini Allah'a bırakın. O herşeyin en iyisini bilir ve hayırlı zamanda verir.Umarım benim başarı öyküm size bir şeyleri başarmanız için yol gösterici olur.

Sevgiyle kalın güzel dostlar.